KALECİLER: Aykut ERÇETİN, Leo FRANCO, Ufuk CEYLAN
DEFANS: Emre GÜNGÖR, Uğur UÇAR, Gökhan ZAN, Lucas NEILL, Emre AŞIK, Hakan BALTA, Serkan KURTULUŞ, Servet ÇETİN, Sabri SARIOĞLU
ORTA SAHA: Barış ÖZBEK, Elano BLUMER, Arda TURAN, Abdul Kader KEITA, Mehmet TOPAL, Mustafa SARP, Ayhan AKMAN, Harry KEWELL, Giovani DOS SANTOS, Caner ERKİN, Emre ÇOLAK
FORVET: Milan BAROS, Joao ALVES
Bu Transferler Niçin Yapılmış Olabilir ?
Sezonun ilk yarısı bittiğinde, ligde ikinci , Avrupa Kupası'nda gruptan çıkmış bir Galatasaray vardı. Saha içinde ise kadro yapısından kaynaklanan bazı kronikleşmiş problemler vardı. Ortasahada, özellikle 4 3 3 'ün orta üçlüsü bir türlü oturmuyordu. Teknik patronumuz Frank Rijkaard bu konuda elinden geleni yaptı bence. Zaman zaman bazı hataları oldu, 3 defansif ağırlıklı ortasaha kullanmak gibi mesela. Ama çabuk döndü bu hatasından. Bazen oyuncu karakterlerinden 4 3 3, 4 2 4 oldu, bazen 4 2 3 1 ama ne olduysa hepsi Frank Rijkaard'ın kontrolünde oldu. Bütün bu sorunun bence kaynağı Linderoth'un bir türlü iyileşememesi ve Ayhan Akman'ın iki sene önceki Ayhan'dan çok daha kötü olması, bir de üzerlerine Mehmet Topal'ın sakatlıklardan çıkamayışı eklenince ideal 3lü bulunamadı.
Bu üçlünün bulunamayışına bir de defans problemleri eklendi. Galatasaray yönetiminin bir hatası oldu sezon başı. Gökhan Zan'a çok güvendiler. Belki Gökhan kadar güvendikleri bir diğer isim ise Emre Güngör'dü. Durum bu olunca takım savunmasında da sorun sürdü. Orta sahayı iyi daraltan takımlar karşısında ciddi sorunlar yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz.
İleri üçlü ise sezona çok görkemli başladı. Fakat Fenerbahçe maçında Baros'un sakatlanması sonrası hem ileri üçlü bocaladı hem de takım ofansif anlamda alışılmış sisteminden vazgeçmek zorunda kaldı.
Bütün bu duruma ve Adnan Polat yönetiminin Haldun Üstünel ile birlikte yönetim anlayışına bakınca, yönetim teknik heyetin taleplerini imkanlar ölceğinde yerine getirmek için elinden geleni yapmıştır. Bu konuda benim bu yönetime güvenim tam. Bu durum çerçevesinde Frank Rijkaard sanırım 3 mevkiye de transfer istemiştir. Transferlerde öncelik hem maddi imkanlara uyması hem de Avrupa'da oynayabilmesidir. Neill bu kriterlere uymuş ve sezon arasında yapılmış en iyi transferimizdir bence. Jo ise Avrupa'da oynayamayacak, sanırım bu işi yapanlar bunun bizden daha çok farkındadır. Ama öte yandan kadroda Baros sakatlandığından beri çok az gol atmış bir Nonda ve Ordu maçında şanssız bir sakatlık yaşayıp, Galatasaray'ın eline düşen bir Kewell eklenince Türkiye içinde bir forvetin gerekliliği yatsınamaz. Jo'dan güzeli Sercan olurdu belki, ama parası da heralde Jo'nun toplam maliyetinin 4,5 katı olurdu. Ayrıca sezon başında transfer edilecek bir Sercan her türlü sezon ortasında gelecek Sercan'dan daha hayırlı olacaktır.
Dos Santos'a gelince, bu tamamen benim kişisel tahminim. Sanırım sağlam bir "box to box" bulamadılar maddi imkanlar dahilinde. Bu kadar kanat alternatifleri yüksek bir takımda gene aynı mevkiye bir oyuncu almak mantıklı mıdır peki ? En azından Frank Rijkaard ile birbirlerini çok iyi tanıdıkları düşünülürse mantıksız değildir denilebilir.
Peki Bu Yenilenen Kadro Ne Yapabilir ?
Seneye yeni stat gelecek, yayın gelirleri yükselecek. Bir de lig birincisi Şampiyonlar Ligi'ne direkt gidecek. O yüzden Şampiyon olmak sanırım şu anda öncelikli hedef. Türkiye Kupası ve Avrupa başarısı ise bonuslar. Tabii ki bu demek değil ki bonusları ciddiye alınmayacak. Çünkü bu teknik ekibin ne kadar ciddi olduğunu anlamak için, bu seneki antremanların bir kısmını görmek yeterli. Eldeki imkansızlıklardan dolayı yeni alternatif üretmek için sürekli deniyorlar. Ama bu denemeler içinde bile takımda yüzde 80'lik bir istikrar sağlandı. Frank Rijkaard hem kupa maçlarında hem de ligin ikinci yarısındaki ilk iki maçta sürekli deniyor. 4 4 2 deniyor, 4 4 1 1 deniyor ve 4 3 3'te oyuncuların yerlerini deniyor. Bu denemeler süresince yanlış yapıyor denilemez. Çünkü o da doğrusunun ne olduğunu bulabilse denemeyecek. Peki 6 aydır takımın başında ve niçin hala deniyor ?
Çünkü Galatasaray yönetimi Frank Rijkaard ve ekibini getirdiğinde, onun 4 3 3 'ü en iyi bilen teknik adam olduğunu bilerek getirdi ve sanırım bir teknik adamın en iyi bildiğini uygulamaya çalışmasında bir yanlış yok. Son zamanlardaki denemeler gösteriyor ki, belki de 4 3 3 'den daha uygun bir taktik bulunacak bu oyuncu kadrosuna göre. Ama kesin olan bir şey var. Takımın ayağa oyunu ,pasa dayalı sistemi değişmeyecek.
Şubat Ayında 7 Maç
Antalya (Deplasman kupa maçı), Kayseri (Deplasmanı), Antalya (Ali Samiyen), Atletico Madrid (Deplasman), Beşiktaş (Deplasman) Atletico (Ali Samiyen) ve Kasımpaşa (Ali Samiyen)
Ben bu maçları ikiye ayırıyorum kendimce. Bu ayırışımda Antalya ile ikinci kupa maçından sonra Ankaraspor maçının olmasının etkisi büyük. Özellikle Antalya'daki kupa maçı ve Kayseri maçı önemli sınavlar. Elimizde ligdeki Antalya maçı var, defansın ne kadar kötü olduğunu gördüğümüz. Ve Kayserispor , yükselişte bir takım. İlk yarıdaki maçın üzerinden çok sular aktı ve şu anda bazı problemleri olmasına rağmen, bize ters gelmesi muhtemel takım. Bu üç maç bitecek. Sonraki 10 gün Frank Rijkaard ve ekibi oyunları değerlendirip, ikinci yarının geri kalanı için en ideal olanı yapacaklarına güvenim sonsuz.
Frank Rijkaard'ın bence tek ve en büyük hatası Leo Franco ısrarı. Bu kadar kusur kadı kızında da olur.
Bence sabırlı olmak lazım. Yeni bir devrim yapılıyor. Bu teknik heyet şu anda Türkiye sınırları içindeki en iyi teknik heyet. Hem geçmişleri, hem anlayışları bunu gösteriyor. Bu adamları kaybetmemek için sabırla beklememiz lazım. Eğer seneye 2010'un Aralık ayında hala kötü futbol oynuyorsak ancak o zaman sorgulamaya başlamalıyız. Ama o güne kadar tam destek hep destek.
Maradona
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder