2 Ocak 2010 Cumartesi

1 Ocak Programı

2 Ocak Cumartesi 02:30 (NBA TV)/ New York Knicks - Atlanta Hawks
2 Ocak Cumartesi 03:00 / Orlando Magic - Minnesota Timberwolves
2 Ocak Cumartesi 05:30 (NTV) / Sacramento Kings - Los Angeles Lakers

Bugün maçlara bakmayacağım. Bu yüzden yarın maçlar hakkında yazı yazmayacağım.

Günün ilk maçını Atlanta kazanır. Orlando'nun kaybetmesini istiyorum ama zor. Sacramento'da ise Evans yokmuş. Lakers, Artest'in esrarengiz sakatlığından sonra oynadığı 3 maçın 2'sini kaybetti. Artık kazanırlar herhalde ama kaybederlerse sevinirim.

ZorTurK

1 Ocak 2010 Cuma

TBL 13. Hafta Programı

2 Ocak Cumartesi

16:00 Türk Telekom – Pınar Karşıyaka
16:00 Antalya B.Ş.B. – Darüşşafaka Cooper Tires
17:00 Mersin Büyükşehir Belediyesi – Tofaş
17:00 Oyak Renault – Erdemir
17:00 Bornova Belediyesi – Banvit
18:00 Beşiktaş C.Turka – Galatasaray C.Crown
(Spormax)

3 Ocak Pazar

13:00 Aliağa Petkim – Fenerbahçe Ülker
(Spormax)
16:00 Efes Pilsen – Kepez Belediyesi
(SKY Türk)

ZorTurK

31 Aralık Notları

Dallas: 94 -Houston: 97
McGrady takasını istedi. Yani takımdan ayrılacak. McGrady'i çok severdim ama Houston'u ondan daha çok seviyorum. Bu yüzden gene Houstonluyum. Umarım McGrady Chicago'ya gider. McGrady'nin ayrılmasından sonra takımdaki yıldız oyuncu benim için Battier.

Dünkü maçta 11 sayı,8 ribaund ve 5 asistle oynadı. Rakamlara yansımayan daha çok şey yaptı.Brooks ise 4 asist, 4 ribaund ve 30 sayı ile mücadele etti ama son topta niye 4 oyuncunun arasına daldı ben onu anlamadım.

Utah Jazz 86-87 Oklahoma City
Okur 11 sayı ve 11 ribaund ile oynadı ve 4 asist yaptı. 17 şutun sadece 4'ü girdi ama savunmada baktığım kadarıyla baya iyiydi.Topları bloklamaya çalışıyordu.Boozer olmadığı zaman ribaundlara atlıyordu. Boozer olduğunda topları bırakıyor. Carlos Boozer 17 sayı, 5 ribaund, 3 asistlik performansla oynadı.

Oklahoma City'de ise Kevin Durant 31 sayı, 8 ribaund, 5 asistlik performansı ile sahanın en skorer ismi oldu.

Chicago: 98 - Detroit: 87
Maça bakacaktım ama dışarı çıktığımdan dolayı çok az bakabildim.

Chicago'da Joakim Noah 21 ribaund - 15 sayı - 4 asistlik performansıyla, Derrick Rose 22 sayı - 4 ribaund - 4 asist - 2 blokla, Tyrus Thomas 19 sayı - 7 ribaundla oyandı.

Ev sahibi ekipte ise Rodney Stuckey'nin 22 sayı - 6 asist - 4 top çalma,Ben Gordon'ın 21 sayı - 3 asist ile oynadı.

ZorTurK

31 Aralık 2009 Perşembe

31 Aralık Programı

1 Ocak Cuma 22:00 (NBA TV) / Chicago Bulls – Detroit Pistons
1 Ocak Cuma 02:00 (NBA TV) / Dallas Mavericks – Houston Rockets
1 Ocak Cuma 02:00 / Miami Heat – San Antonio Spurs
1 Ocak Cuma 03:00 (NTV Spor) / Utah Jazz – Oklohoma City Thunder
1 Ocak Cuma 04:30 / Philadelphia 76’ers – Los Angeles Clippers

Bakacağım maçlara yorum yapayım. Aslında programda yer alan her maç zevkli ama çok dağınık. İzlemeyi düşünmüyorum. Bu yüzden Chicago maçına bakacağım ve maçı Chicago'nun kazanacağını düşünüyorum. Houston maçına bakmak zaten Allah'ın emri.Son olarak da Utah maçına bakarım. Okur son 2 maçtır iyi oynuyor bakalım iyi oyununa devam edecek mi?

Not:Buraya girmenizi tavsiye ederim: http://zorturkderki.blogspot.com/2009/12/benligini-unutma.html


ZorTurK

Son 10 Yılın En Kötü Fener'i

Fenerbahçe'nin son on senesine baktığımızda çok kötü oyunculara rastlayabiliyoruz. Fakat bazı mevkilerde, mesela sol bekte aradığımı tam bulamamaktayım.

Başka bir konu da son 10 senede çok da kötü oyuncular alınmaması takıma. Tamam bazı oyuncuları siz de görünce bana hak vereceksiniz ama bazıları sadece diğerlerinden daha kötü olduğu için yazıldı bu listeye. Şimdi kaleden başlayalım.

Recep Biler

Rüştü İspanya'da iken kaleye geçmiş ama istenilen performansı verememişti. Enke'nin 3 gol şanssızlığından sonra sanırım kaleyi devralmıştı. O seneyi şampiyon kapatan takımın kalecisiydi Recep ama devamını getiremedi. Oğuz Dağlaroğlu'nun da ondan aşağı kalır bir performansı yok ama ikisiden birini seçebileceğim için Oğuz'u yedeğe koyuyorum.

Ogün Temizkanoğlu ve Abdullah Ercan

Mustafa Denizli'nin ikinci senesinde Abdullah ile beraber geldi Ogün. Fener'de on senede kötü bir defans bulamadığım için Ogün'ü defansın ortasına koyuyorum. Sol beke de Abdullah Ercan'ı düşündüm. Ümit Özat'tan önce sol bekimizin kim olduğunu açıkçası bulamadım. Abdullah Ercan şimdilik takımımda sol bek oynayacak. Kızmaz inşallah.



Can Arat
Çok seneler giydi formayı fakat hiç bir sene iyi oynayamadı. 100. yılda Zico ile ilk 11'de başladı çoğu maça. Çünkü Edu ve Lugano daha alınamamıştı. O sene de öyle geçti ve daha sonraki senelerde de forma giyemedi. En sonunda da gitti. Ogün ile beraber iyi bir ikililer şu an kadromda.


Serkan Balcı

Fener'in, benim bildiğim en kötü sağ beki. Zaten Gökhan Gönül'e kadar bir sağ bekimizin olmadığı da bir gerçek. Tamam, ortasahaya kadar topu iyi taşırdı. Hızlıydı da sağolsun. Fakat iş orta yapmaya bir gelirdi ki sormayın gerisini. Bir ara "Ben defans değil ortasaha oyuncusuyum" dediyse de en sonunda kendini Trabzon'un sağ bekinde buldu. Kadromda da sağ beki şenlendiriyor şu an.





Ali Güneş



Mustafa Denizli'nin gizli kahramanlarındandı. Kadromda sağ açık. Evet iyi bir Galatasaray maçı çıkarmıştı zamanında. Daha sonra, önce Beşiktaş'a, sonra da Kasımpaşa'ya kadar düştü.



Josico

Aragones'in tavla arkadaşı olarak geldi ülkemize. Galatasaray maçında sarı lacivert giymiş kimi koysan iyi oynardı. O da iyi oynadı. Ama o kadar. Selçuk bile o sene iyi bir ortasaha oyuncusu gibi gözükmüştü. Düşünün, Josico o kadar vasat bir adamdı.


Selçuk Şahin
Tabii ki de onu koyacaktım. Kimi koyayım? Maldonado'yu düşündüm evet. Fakat beni bu kadar hırpalayan bir adam daha yoktur heralde. Maldonado'nun Brezilya'da yılın en iyi ortasaha oyuncusu ödülünü alması da beni Maldonado'yu kadroya koymamı engelledi. Selçuk Şahin işte, ne diyeyim onun hakkında? Düz adam. Bu sene umarım son senesi olur.




Erhan Albayrak

Rapaic'ten sonra boşalan sol tarafı ona emanet edesi vardı Fener'in ama Tuncay Şanlı diye biri çıktı ve onu as takımdan benim kadroma gönderdi. Evet Uğur Boral'ı sevmiyorum ama Sevilla maçları aklıma geliyor ve duruyorum.





Muhteşem ileri ikili

Gelelim forvete. Rıdvan Dilmen'in başımıza bela olarak aldığı Yaw Preko ve müthiş forvet
Vladimir Besçasnih kadromda ileri uçta görev yapıyorlar. Onların yedekleri de olsa olsa Guiza ve Suleyman Oulare olurdu.

Unuttum sanmayın. Murat Hacıoğlu da gerçekten son yıllarda Fener'in gördüğü en göbekli halı saha oyuncularından biridir. Kendisini saygıyla anıyorum. Hakan Bayraktar'ı da bu kadronun yedeklerine alırım. Mehmet Yozgatlı'yı da unutamam sanırım. Onun da kadromda yeri var.

Bir de Simao diye bir adam geldi geçti takımdan. Yazıda da şöyle bir gelsin geçsin sadece. Çok yer kaplamasın.

Sizin de aklınıza başka vasat Fenerbahçe'li futbolcular gelirse yazmaktan kaçınmayınız. Herkese iyi seneler. 2010'da da buradayız.


Marquinhos


28 Aralık 2009 Pazartesi

Sevmiyorum Sizi

Kobe'yi niye sevmediğimi başka yazıda anlatırım. Bu yazının konusu James. Kendini beğenmiş tavırları yüzünden bu adamı sevmem.

Örnek:Dün gece oynanan Houston maçını kazandılar ve James maçın sonuna 6 dakika kala kenarda dans etti. Sinirlendim ve maça bakmayı kestim. Bana göre kazanmaktan önce mücadele ve rakibe saygı gelir. James mücadele ediyor kabul ediyorum ama rakibe hiç saygı göstermiyor. Her maçı kazandığında kenarda dans ediyor. Buna sinirlenenler çıkıyor. Noah mesela küfür etmişti ve o maçtan sonra oynanan maç yanlış hatırlamıyorsam Houston maçıydı ve bu maçı kazanmıştık.

Hayes maçtan sonra bu açıklamayı yapmıştı. Buyrun bakın: http://zorturkler.blogspot.com/2009/12/dogru-soze-ne-denir_10.html

Neyse belki üşenirsiniz buraya koyayım.

"LeBron'un Bulls'a karşı dans etmesi doğru değildi evet. Ama Bulls ve Noah bunu dert ediyorlarsa, onu yenmeleri gerekiyordu. O zaman dans etmiyor. Cleveland'lı oyuncular farklı bir şekilde öndelerken kenarda devamlı bu tip hareketlerde bulunuyorlar ama maç yakın gidiyorsa yapmıyorlar. Onların size saygı göstermesini sağlamalısınız"

Seni, attığın sayılar, yaptığın smaçlar nedeniyle seven çok olacak. Ama benim gibi düşünenler, seni kötü örnek olarak kabul edeceğiz.

Not:Dün baktığım maçlarla ilgili yazı yazamayacağım. Yazılım var ona çalışmam lazım.

ZorTurK

27 Aralık 2009 Pazar

Sportif Açılım

Düşünüyorum neler yazsam diye, farklı bir şeyler arıyorum. Bu kadar çok insanın düşündüğü konular hakkında farklı noktalar yakalamak zor. Takım değerlendirmeleri, ilk yarı performas analizleri, son 10 yılın takımları, sezonun faydalı transferleri, öne çıkan oyuncular hepsi yazılıp çiziliyor. Zevkle okuyorum bazılarında durup düşünüyorum. Şimdi önümüzde kocaman bir ikinci yarı , ardından dünya kupası var. Bir de basketbolda dünya kupası göreceğiz kısmetse. Kupayı izlerken elemelerdeki yanlışlar, kaçan goller, çağırılmayan oyuncular hep aklımızda olacak. Ah bu takımın yerinde biz olacaktık gibi hayıflanmalar içinde olacağız belki. Aslında sanırım bu Basketbol Dünya Kupası ve Euro 2016 için adaylık projemiz ile ilgili bir şeyler söylemek lazım.


Hangi Türkiye ?

Malum Temmuz ayından beri hepimiz neremizi , nasıl açacağımız konusunda karışık kafalarla yaşıyoruz. Zaman zaman blogda ben siyasetin içinede girdim, çünkü siyaset sağolsun sporun içinden çıkmıyor ülkemizde. Basketbol Dünya Şampiyonası'nın yapılacağı 4 ilimiz Ankara , İzmir , İstanbul ve Kayseri. Burada öncelikli sorunun Kaysersi olduğunu, daha önce gündeme getirmiştik blogumuzda. Siyasi çıkarlar yüzünden Antalya yerine Kayseri tercihi yapıldı. Euro 2016 adaylık projemizde ise 8 şehirimiz İstanbul, Kayseri, Bursa, Eskişehir, Ankara, İzmir, Konya ve Antalya. Yedek şehirler ise Trabzon ve Urfa. Bir şehrin aday olması için, hem stat hem de altyapı olarak yeterli olması lazım. Alt yapıdan kastımız ise, konaklama ,ulaşım, tesis gibi. Okuyanlar az çok hayalperest olduğumu bilirler. Bu şehirler içinde yani 8 ana şehir içinde keşke Türkiye'nin doğuşundan bir kent olsaydı. Biliyorum ve farkındayım bu şehirler ne stat ne altyapı olarak hazır değiller şu anda. Belki içlerinde en hazırı yedek şehir Urfa. Ama 6 sene var önümüzde, mesela Diyarbakır olsa bir aday şehir yahut Mardin. Bu ülke zamanında Güneydoğu ve Doğuanadolu'ya yatırım yapacağım deyip, devleti dolandıranları zengin etmedi mi? Bu ülkede hala birileri devlet eli ile ucuz krediler ile zengin ediliyorsa, bence bu ülke 6 sene içinde böyle bir şehri turnuva şehri haline getircek güce sahiptir. Yeter ki niyet olsun. Yıllardır devletin kötü çocuklarının üzerinden silindir gibi geçtiği bu topraklara en azından böyle bir değişiklik yaşatırız, belki onlara olan insanlık borcumuzun yüzde 1'ini böyle ödeyebiliriz.

İki turnuvanın da şehirlerine bakınca Türkiye Kayseri ve Konya'da bitiyor gibi geliyor insana. Her ülkenin kuzeyi ile güneyi, doğusu ile batısı arasında bazı nedenlerden dolayı sosyal ve ekomonik farklar vardır. Ama bizim ülkemizdeki fark git gide uçuruma dönüşüyor. Bu yüzden boş işler ile vakit harcıyacağımıza, belki spor ile oraya bir güzellik götürsek çok iyi bir ilk adım olur.

Hem bu tesisleşme ve stat yapımları süresince bölgede iş imkanı sağlanır. Yani biliyorum bölgenin ihtiyacı olan daha kalıcı adımlar atılması, daha uzun vadeli planlar yapılması ama sporun ve futbolun birleştiriciliği belki oradaki insanlar için yeni umut olur. Düşünsenize Messi Diyarbakır veya Mardin'in sokaklarında yürüyor. Oradaki "taş atan" çocuklar için dağdaki PKK'lılardan daha umut verici bir kahraman olmaz mı bu görüntüler ?

Maradona

26 Aralık'tan Notlar

Utah Jazz 97-76 Philadelphia

Memo sezonun en iyi maçlarından birini çıkardı.16 sayı kaydederken, 8 ribaund aldı, 2 asist yaptı ve bir de top çaldı. İnşallah bu maç onun yükselişi olur. Utah'ta Deron Williams'ın 27 sayı -8 asist ürettiği karşılaşmada, Carlos Boozer da 19 sayı -11 ribaund ile mücadele etti.

Dizindeki sakatlığı devam eden Allen Iverson'ın forma giymediği Philadelphia'da ise Thaddeus Young 20 sayı, 2 ribaund, 1 asistlik performansı ile takımı adına sahanın en etkili ismi olurken, Andre Iguodala 16 sayı, 8 ribaund, 3 asist ve Elton Brand ile Jrue Holiday 10'ar sayılık performansla oynadı. Brand, o kadar para alıyorsun, biraz katkı ver bu takıma.



Milwaukee Bucks 97-112 San Antonio Spurs

Maçın başlarına baktım. Ersan gene ribaundları topluyordu ama erken faul problemine girdi. Onun yerine giren Warrick de iyi oynayınca maça bakmayı kestim.Ersan 6 sayı -5 ribaund ile oynamış. San Antonio Spurs'te ise Tim Duncan 26 sayı, 8 ribaund, 4 asistlik performansla oynayarak sahanın en skoreri olmuş.

Ersan'ın yerine giren Hakim Warrick 23 sayı, 5 ribaund, 2 asistlik performans oynamış. İlk 5 tehlikeye girdi.

Houston Rockets 98-93 New Jersey Nets

Maça pek bakmayı düşünmüyordum.McGrady'nin oynadığı dakikalara bakacaktım ama McGrady'nin "artık 30 dakika istiyorum" demesinden sonra " bench var, onu verelim" demişler. İlk çeyreğe baktıktan sonra başka maçlara geçtim ama 3.çeyreğin sonlarına doğru geri açtığımda maç çok başa baş gidiyordu ben de baktım maça. İyi ki de bakmışım çok zevk aldım. Jersey sürekli smaç yapıyorlardı ve onları da genellikle basket faulle bitiriyorlardı. Ariza kötü yüzdeyle oynasa da triple-double'ı 2 asistle kaçırdı.

ZorTurK