25 Haziran 2009 Perşembe

NTV SPOR DOĞRU TRANSFER

Takip ediyorsanız , NTVSPOR'un internet sitesinde doğru transfer diye bir bölüm var. Turkcell Süper Lig'in bütün transferlerini oradan takip etmek mümkün. Onların affına sığınarak , takımlarımıza gelen giden oyuncuları sizlerle buradan paylaşmak ve üzerlerine biraz konuşmak istedim.



Ankaragücü

Teknik Direktör: Hikmet Karaman



Gelenler

Emre Aygün (Akçaabat Sebatspor)Cihan Haspolatlı (Konyaspor)



Cihan Haspolatlı'yı artık tanımayanımız yoktur. Birinci ligin tecrübeli futbolcularıdan, geçen sene Konya'da fena bir sezon geçirmedi, ama takımın küme düşmesinden sonra yolları ayrıldı. Ankaragücü bu ligin önemli ekiplerinden umarım faydalı olur. Emre ise Trabzonspor alt yapısından yetişen 1985 doğumlu bir ortasaha oyuncusu. Geçen sezon Akçaabat Sebet forması ile 8 gol atmış.



ANKARASPOR



Teknik Direktör: Jurgen Röner



Gelenler

Aydın Karabulut (Beşiktaş)İlhan Parlak (Fenerbahçe)Özgür Çek (Fenerbahçe)


Gidenler

Erhan Güven (Beşiktaş)Özer Hurmacı (Fenerbahçe)



Ankaraspor iki önemli futbolcusunu iki önemli takıma sattı, takaslar ve kendi girişimleri sonucunda yukarıdaki 3 isimle anlaştılar. İhlan Parlak, geleceğin yıldızı olacak deniyordu, ama Aragonnes'in aklına onu oynatmak nedense hiç gelmedi. Umarım bu 3 genç futbolcu için de güzel bir sezon geçer ve Türk futbolu kazanır. Ayrıca Aykut Kocaman'dan boşalan koltuğa Alman Jurgen Röber oturcak. Aykut Kocaman ligimizdeki belki de en kaliteli ve adam gibi adam olan teknik direktörlerden. Fenerbahçe'deki macerası ne olur bilmiyorum, ama gelecekte onu güzel günler bekliyor.



ANTALYASPOR



Teknik Direktör: Mehmet Özdilek


Gelenler Pini Felix Balili (Sivasspor)Kerim Zengin (İstanbul BB)


Gidenler Uğur Kavuk (Sivasspor)



Balili ligimizin tecrübeli yabancılarından. Sivasspor'da Kamanan'ın gelişi ve yaşadığı sakatlıklardan dolayı istediği kadar forma şansı bulamadı. Antalyaspor'a faydalı olacağına eminim. Özellikle deplasman maçlarında kontra ataklarla çok canlar yakar. Kerim ise , kısa bir Fenerbahçe macerası ardından geçtiğimiz sezonu İbb'de geçirdi. Giden Uğur her ne kadar kayıp gibi görünse de , Mehmet Özdilek eminim onun hesabını yapmıştır ve ileriki günlerde yeni takviyeler görürüz. Bu arada Antalyaspor geçen sezona kötü bir planlama ile başlayıp, daha sonra Mehmet Özdilek'i göreve getirip, toparlandılar. Bu sezon bir kaç iyi takviye ile geçen seneye daha rahat bir sezon geçirirler umarım.



BEŞİKTAŞ



Teknik Direktör: Mustafa Denizli



Gelenler Nihat Kahveci (Villarreal)İsmail Köybaşı (Gaziantepspor)Rıdvan Şimşek (Karşıyaka)Michael Fink (Eintracht Frankfurt)Erhan Güven (Ankaraspor)



Gidenler Aydın Karabulut (Ankaraspor) Gökhan Zan (Galatasaray)



Yok Mustafa Denizli görevi bırakıyor, yok Mehmet Topuz sünnetinde siyah beyaz sünnetlik giydi derken , olan canım şampiyonluk kutlamalarına oldu. 19 sene aradan sonra ilk kez double yaptı Beşiktaş ama gündem değiştirme şampiyonu Aziz Yıldırım ve kendi yönetiminin hataları yüzünden tadına varamadı. Bugün ise Marquınhos'un da belirtiği gibi güne sürprizlerle başladık. Daha önceden alınan Fink'e Ernst kefilim dediyse, bana laf söylemek düşmez şimdilik. Rıdvan Şimşek ile ilgili duygu ve düşüncelerimi 18 haziran tarihli Galatasaray yazımda yazmıştım zaten. İsmail ise geçtiğimiz sezonda dikkatleri üzerine çeken bir futbolcu. Bence bu iki genç isim kısa vadede ne kadar başarılı olur bilemem, ama en geç 2 sezon sonra ligimizin en iyi bekleri olabilirler. Şampiyonlar Ligi için tecrübeleri yeter mi bilmiyorum, ama başlarında Bülent Korkmaz'a Şampiyon Kulüpler Kupası'nda formayı korkmadan veren bir Mustafa Denizli var. Asıl öne çıkan isim ise Nihat Kahveci. Bugün bir kaç yerden dinlediğim ve okuduğum kadarıyla , Nihat'ın sakatlıkları tekrar eden türden değilmiş. Demek ki artık bütün iş, İtalyan kondisyonerde. Nihat herşeyden önce milli takımın önemli bir oyuncusu. Umarım en kısa sürede iyileşir ve o güzel futbolunu bize tattırır.



BURSASPOR



Teknik Direktör: Ertuğrul Sağlam



Gelenler



Gidenler Mustafa Sarp (Galatasaray)



Transferin suskun takımı şimdilik Bursaspor. Ama Sercan'ın transfer ihtimalleri sayesinden haberi en çok çıkan takım Bursaspor. Mustafa Sarp geçen sezonun iyi futbolcularındandı, onun gidişinden sonra o mevkiye bir takviye illa ki olur diye düşünüyorum. Bu arada Bursa yavaş gibi duruyor ama geçen seneki gibi hızlı olup, tabiri caizse 3 bomba Brezilyalı alıp, sonra sanırım 2 tanesi geri gitmişti. Böyle karmaşık ve verimsiz transferler yapacaklarına , bu seneki gibi ince eleyip sık dokusunlar razıyım ben. Gerçi Ertuğrul Sağlam'a güvenim sonsuz. Sonuçta geçen sene Beşiktaş'a aldırdıkları olmasa ,şampiyonluk zor gelirdi.



DENİZLİSPOR



Teknik Direktör: Erhan Altın



Gelenler Ahmet Cebe (Fortuna Düsseldorf)



Gidenler Murat Karakoç, Selahattin Kınalı



Denizlispor, geçen sene gene düşme korkusunu yakından hissetti. Bu biraz onlar için tatsız bir durum halini aldı. Ali İpek, geçen gün Lig TV'de katıldığı bir programda takımın borcunun çok azaldığını ve bu sayede bu sezon gerekli takviye yapabilceklerini söyledi. Mesut Bakkal ile yollar ayrıldı ve Erhan Altın göreve getirildi. Erhan Altın geçen sene bütün imkansızlıklara rağmen Kocaelispor'da güzel işlere imza attı ama Kocaelispor maalesef düştü ligden. Denizlispor ,en azından şehir takımı olduğu için ligde kalmayı hak eden takımlardan birisi.



DİYARBAKIR



Teknik Direktör



Gelenler



Gidenler



Diyarbakırspor'da henüz transfer olmadığı gibi ,takım maddi olarak çok zor durumda. Sitelerine şöyle bir baktım da, durum burada 3 cümle ile anlatılabilecek gibi değil. Seçime gidilecek, hoca belli değil, yönetim yok. Umarım geldikleri gibi gitmezler.



ESKİŞEHİR



Teknik Direktör: Rıza Çalımbay



Gelenler Ragıp Başbağ (Kayserispor)



Gidenler


Eskişehirspor bizim bloğun torpilli tek takımı sanırım. Ben Galatasaraylı, Marquinhos Fenerbahçeli olmasına rağmen ikimizin de ortak olarak en sevdiğim takım Eskişehir. Tabi orada yediğimiz efsane çiğböreğin ve bir cumartesi günü soğuk havada, 10 yaşındaki çocukların yaptığı maçı izleyen halkın da etkisi çok büyük. Neyse gelelim futbola. Onlar geçen sene ligde kalarak büyük iş başardılar zaten. Bu sene ise onların biraz daha çıkış yapmasını beklediğim sene. Ragıp gerçekten iyi bir transfer. Ümit Karan'ın da yüzde 99 Eskişehir de olduğunu düşünürsek güzel 2 hamle. Tabi Ümit Karan umarım futbol oynamaya gitmiştir. Eğer gece alemlerine devam edecekse, kanalları takip etsin, Havelka var. Çok şık nezih bir lokanta. Tam karşısında da Eskişehir'in nadide mekanlarından Park 222 var. Ya Ümit Karan beni çok üzdün son sezonda umarım cefakar Eskişehirspor taraftarlarını da üzmezsin. Bir de bu takımın cidden oyun kuramama sorunu var. Rıza hoca maddi imkanlar boyununda umarım bu konuyada bir çözüm düşünür.



FENERBAHÇE



Teknik Direktör: Christoph Daum



Gelenler Bilica (Sivasspor)Bekir İrtegün (Gaziantepspor)Mehmet Topuz (Kayserispor)Özer Hurmacı (Ankaraspor)


Gidenler Yasin Çakmak (Sivasspor)İlhan Parlak (Ankaraspor)Özgür Çek (Ankaraspor)Gökhan Emreciksin (Kayserispor)Can Arat



Zaten Marquinhos bütün bu gelişmeler ile ilgili çok değerli yorumlarını söyledi. Ben sadece bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Ümit Özat, Tuncay, Aurelio, Appiah ve hatta Anelka, satıldıktan sonra yerlerine nekadar yanlış transferler yapıldığının bir resmi de sanırım bu gidenler kısmı olacak. Çünkü daha buraya Maldonado,Josico ve Burak ,belki Kazım eklenecek. Bu sene ise savaşan takımı kurma yolunda ilerliyorlar. Umarım bu seneki kadar kötü bir performansı bir daha yaşamazlar. Bunu bir Galatasaraylı olarak değil, futbol sever olarak istiyorum.



GALATASARAY



Teknik Direktör: Frank Rijkaard



Gelenler Mustafa Sarp (Bursaspor)Gökhan Zan (Beşiktaş)


Gidenler Hasan Şaş,Ümit Karan ,Gökhan Öztürk (Gaziantepspor)Erkan Ferin (Kasımpaşa)Anıl Kararer (Adanaspor)



Zaten özellikle dün Galatasaray ile çok yazı yazdım ama bir kaç küçük noktaya burada değinmek istiyorum. Anıl Kararer nereden bakarsanız bakın, büyük bir yanlış. Umarım Anıl Galatasaray'a küsmemiştir ve Adanaspor'daki yüksek olması muhtemel performansından sonra yeniden yuvasına döner. Aynı şekilde Gökhan da bence büyük hata ,ama bu ortasaha kalabalığında göze az batıyor en azından. Eğer 20 ve üzeri maçta forma şansı bulabilirse, futbolumuz bir değer daha kazanır.



GAZİANTEP



Teknik Direktör: Jose Couceiro



Gelenler Gökhan Öztürk (Galatasaray)



Gidenler İsmail Köybaşı (Beşiktaş)Bekir İrtegün (Fenerbahçe)



Antep için geçen sezon ile ilgili yazılarımızda genel olarak "Hedefsiz Takım" tabirini kullandık. Ama Antep hedefsiz bir takım olmasına rağmen yapılabilcek en mantıklı işi yaptı, ve Nurullah Sağlam ile yollar ayrıldıktan sonra fazla oyalanmadan, Jose Couceiro göreve getirildi. Böylece Haziran ayında takımın başına geçecek bir hocanın ,takımı tanımak için harcayacağı haftaları geçen sene amaçsız oldukları haftalarda kullandılar. Bekir ve İsmail'in gidişi ile, defansta çok önemli iki oyuncusunu kaybetti.Ama sanırım bir şekilde buralara transfer yaparlar. Bu arada geçen sene devre arasının gözde dedikodularından Tabata'nın adının bu aralar hiç duyulmaması da ayrı bir ilginçlik.



GENÇLERBİRLİĞİ



Teknik Direktör: Thomas Doll



Gelenler Serdar Kulbilge (Kocaelispor)Orhan Şam (Hacettepe)Tolga Seyhan (Hacettepe)Murat Kalkan (Hacettepe)İbrahim Şahin (Hacettepe)Kadir Bekmezci (Hacettepe)Da Silva Tozo (Hacettepe)Sandro Mendonca (Hacettepe)Serkan Atak (Hacettepe)Olgay Coşkun (Hacettepe)Ulaş Güler (Hacettepe)Patiyo Tambwe (Hacettepe)Ante Kulusic (Hacettepe)



Gidenler Hakan Aslantaş (Kayserispor)Daniel Addo (Hacettepe)Soner Aydoğdu (Hacettepe)Emre Balak (Hacettepe)Uğur Kapısız (Hacettepe)Mustafa Kaya (Hacettepe)Kemal Akbaba (Hacettepe)Lamine Traore Mehmet Polat Koray Avcı Mehmet Nas Erkan Özbey Recep Öztürk



Geçen sene ligin son haftalarında oynana Gençlerbirliği-Hacettepe maçı hatırlarsınız çok tartışmaya sebep olmuştu. Şimdi bence böyle bir tartışmada transfer ile ilgili yapılmalı. Köle tüccarı gibi iki takım arasında futbolcular gönderip getiren zihniyet acaba, futbolculara fikirlerini soruyorlar mı? Gençlerbirliği taraftarı lütfen bana kızmasın, birisine kızacaklarsa İlhan Cavcav'a kızsınlar. Yıllardır takımın borcu olmamasıyla övünür durur sayın Cavcav. Acaba bir ara da takımın ligi ilk 5 içinde bitirmesiyle övünebilecek mi? Şu maddi imkanlar Sivasspor'da olacaktı ki o zaman alem takım görsün demekten kendimi alamıyorum.



İSTANBUL BB



Teknik Direktör: Abdullah Avcı



Gelenler Taner Gülleri (Kocaelispor)


Gidenler Sancak Kaplan (Kasımpaşa)



Ligde en sevdiğim hocalardan biri ile, en sevmediğim takım buluşunca benim de hissiyatım karışıyor. Abdullah Avcı hem teknik adam, hem de insan olarak o kadar üst seviyede ki (onun hakkında böyle yorumlar bile yapmak haddimi aşıyor ama kusura bakmasın) bu ülkede Skibbelere, Aragonneslere o paraları verenlere yazıklar olsun. Yaptığı iş hiç küçümsenecek cinsten değil. Onu daha iyi yerlerde hoca olarak izlemeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Bir de buradan söz veriyorum, İstanbul içinde Olimpiyat Stadı'ndan başka bir yere geçerlerşe 17 lig maçının 14'üne gideceğim.



KASIMPAŞA



Teknik Direktör: Besim Durmuş



Gelenler Christian Keller (Stabaek)Erkan Ferin (Galatasaray)Sancak Kaplan (İstanbul BB)Martin Baran (Peresov)



Gidenler


Açıkçası Kasımpaşaspor'u yakından takip etmediğim gibi, şu liste için de hakkında en az fikre sahip olduğum takım. Bu da benim şahsımda blogumuzun bir eksiği belki de. Ama en azından şöyle bir yanlışla başlayıp, kendilerini Turkcell Süper Lig'e çıkaran teknik adamla yolları ayırmadılar. İzleyip tanıyıp öğreneceğiz. Not: Eğer ki kombineleri 100 ila 150 tl arası olursa, almayı düşünüyorum. En azından 2 haftada bir canlı maç izlerim.



KAYSERİSPOR



Teknik Direktör: Tolunay Kafkas



Gelenler Merter Yüce (Altay)Gökhan Değirmenci (Altay)Hakan Aslantaş (Gençlerbirliği)Yaser Hacımustafaoğlu (Kartalspor)Serdar Kesimal (Köln)Ömer Şişmanoğlu (St. Pauli)Gökhan Emreciksin (Fenerbahçe)



Gidenler Mehmet Topuz (Fenerbahçe)Ragıp Başbağ (Eskişehirspor)Koray Çölgeçen Turgay Bahadır Durmuş Bayram Milan Purovic Salomon Olembe



Sivasspor'un ardından ligimizde aynı hoca ile en uzun süre çalışan ikinci takım Kayserispor. Geçen sezon Göhkan Ünal'ın boşluğunu bir türlü dolduramadılar. Bu sene de kadronun önemli ismi Mehmet Topuz ile yollar ayrıldı. Hakan Aslantaş,Serdar Kesimal ve Gökhan Emreciksin'i saymazsak diğer transferler hep 2. lig oyuncuları. Ayrıca Mehmet Topuz dışında, bence Koray ve Turgay da iki önemli kayıp. Bu iki oyuncuyu transfer edecek bir Anadolu takımı ligde ilk 12 takım içinde olmayı garantiler. Geçen sezon Kayseri özellikle ilk 25 maça baktığımızda çok zor gol yiyen bir ekipti, ama o ölçüde de gol atamıyorlardı. Kadroları şu anki haliyle bile ligimiz ortalaması üzerinde. Ama bu gol kısırlığına çözüm olacak ortasaha ve forvet oyuncularını bir an önce almaları lazım.



MANİSASPOR



Teknik Direktör: Mesut Bakkal



Gelenler Joshua Simpson (Kaiserslautern)


Gidenler Ferhat Öztorun (Trabzonspor)



Lige yeniden dönmeleri , Ege futbolu için güzel oldu bence. Sezer de başka bir takıma gitmezse, bu sene ligde kalmayı başarabilirler. Mesut Bakkal ise Ersun Yanal ile yollarını ayırdıktan sonra kendi başına atılıyor maceralara. Umarım ligde kalırlar.



SİVASSPOR



Teknik Direktör: Bülent Uygun



Gelenler Yasin Çakmak (Fenerbahçe)Uğur Kavuk (Antalyaspor)Erman Kılıç (İstanbul Büyükşehir B.)Ferhat Bıkmaz (Hannover 96)Akeem Agbetu (Kocaelispor)Hamed Namouchi (FC Lorient)İbrahim Ülüm (Belediye Vanspor)Tahir Kurt (Üsküdar Anadolu)



Gidenler Bilica (Fenerbahçe)Herve Tum (İstanbul Büyükşehir B.)Kanfory Sylla (İstanbul Büyükşehir B.)Pini Felix Balili (Antalyaspor)Sergio Pacheco Oliviera (İnter Bakü)Mohamed Ali Kurtuluş Tevfik AltındağCemal ŞahinEyüp Kadri Ataoğlu Mamadou Diallo Emre Efe Tayfun Emre Murat Yılmaz Ilgar Gurbanov Ahmet Turan Şamil Ünal



Efendim ligimizin kendi tabiri ile generali Bülent Uygun gene kendine has transferlerini yapıyor. Listede 8 gelen oyuncudan 4 tanesi gene çok az duyulan , belki de kimsenin duymadığı oyuncular. Eh Sezer Badur, İbrahim Dağaşan, Mehmet Yıldız, Kamanan (liste uzar burda kesiyorum) gibi ,kimsenin değer vermediği oyuncuların onun elinde hangi seviyeye yükseldikleri açıkça ortada. Şimdi çıkıp ben efendim Belediye Vanspor'dan İbrahim Ülüm neden alınıyor diyebilmem için, Belediye Vanspor'un Van takımı olduğunu bilmem dışında, başka şeyler de bilmem gerek. Valla Bülent Hocam zaman zaman sezon içinde antipatikleştin, çirkinleştin, ama seni de anlamak lazım. Özellikle 3 büyüklerin uşaklığını yapan medya o kadar çok üzerine geldi ve düşmeni o kadar çok istedi ki, kim olsa sinirleri bozulur. Sevelim ya da sevmeyelim yaptığın işe çok büyük saygı duymamız gerekir. Getirelim Morinho'yu bakalım o Sivas'ı 2. yapabiliyor mu? Ya da oturduğu yerden sana sallayanları toplasak takımın başına getirsek, acaba küme düşmeden bu takımı ligde tutabilirler mi? Ayrıca konuya apayrı bir boyut getirip, eğer zahmet edip yorum yazacak kimse olursa bir şey sormak istiyorum. İnsanlar neden forumlarda sürekli olarak Sivasspor'un başarısız olmasını istiyor anlayamıyorum. Haber sitelerindeki yorum kısımlarında olsun, forumlarda olsun , herkes bir Sivas düşmanlığı içinde. Tamam bu sene ben de zaman zaman yapılan işleri eleştirdim, ama biraz empati yapmak şart değil mi? Buradan ayrıca şunu söylemek istiyorum, Şampiyonlar Ligi çok zor, ama umarım Europe Lig'de gruplara kalır Sivasspor. Hepimiz biraz taraftar gözlüğümüzü çıkarıp, futbol sever olarak bakalım bu işlere ne olur.



TRABZONSPOR



Tenik Direktör: Hugo Bross



Gelenler Zafer Yelen (Hansa Rostock)Ferhat Öztorun (Manisaspor)



Gidenler



Dün Trabzonspor'u yazdığım için, aynı şeyleri tekrarlamamak adına fazla uzatmayacağım. Camia Sadri Şener'e destek olsun, ya da en azından köstek olmasın. Trabzonspor, ligimize renk katmaya devam etsin.

Maradona

Florya'dan Haber Var










Final telaşının ortasında ,küçük bir kaçamak ilaç gibi geldi bünyeye açıkçası. Sabah saat 10 da, antreman başlayacaktı, ben ise 9 bucuk gibi oradaydım. Hava çok sıcak, antreman sahasının oradaki çardak ise çok küçüktü, sonuç olarak bir buçuk saat kadar güneşin anlında oturup izledim antremanı, 2 şişe su tükettim. Ama takımın durumu benden zordu. Geçen sene Skibbe zamanında da fırsat buldukça antremanları takip eden birisi olarak söyleyebilir ki, Frank Rijkaard ve ekibi ilaç olacak gibi duruyor. Bunu şöyle basit bir örnekle açıklayabilirim sanırım. Geçen sene antremanlardaki su molaları bitmek bilmezdi. Bu sene ise su molasının amacı sadece su içmek. Ayrıca Skibbe ve Ümit Davala , kendi aralarında geyik yapmaktan, takımı yan gözle izlemeye ancak fırsat bulabiliyorlardı. Bu sene ise Rijkaard ve Neeskens oyuncuları daha şimdiden yakın markaja almışlar. Antremana Arda Baros ve Topal ile birlikte sayabildiğim kadarıyla 8 oyuncu katılmadı. Onlar gelip teknik ekibin elini sıkıp içeriye gittiler. Sanırım diğer oyunculara yapılan ölçümler onlara da bugün yapıldı. Genel olarak kondisyon ağırlık çalışması oldu. Bir ara 9 kişilik 3 gruba ayrıldılar ve mahelle tabiriyle "ortada sıçan" oynadılar. Frank Rijkaard'ın bu çalışmada genç oyuncuların bulunduğu ekipte olması bence farkını ortaya koyuyor. Bir de yeni bir kişi daha takılmış teknik ekibe. Carlos Cuadrat, ufak tefek bi adam. Neyse 1 bucuk saat baya yordular takımı. Ben ise sabah erken uyanmanın verdiği saflıkla fotoğraf makinamı evde unuttum, telefonun dandik VGA'sıyla bir şeyler çektim, ama en koyulacaklar yukarıdaki fotolar. Bir kaç ufak not daha aktarmak istiyorum size. Geçen günki yazımda Özgürcan ve attığı 17 golden bahsetmiştim. Bugünkü antrenmanda en çabuk yorulan kendisiydi. Bu genç yaşta daha diri bir Özgürcan bekliyordum açıkcası, ama belki bilmediğim bir sorun vardır. Genç oyunculardan Semih, Emrah ve Erhan baya bir istekliydi. Gerçi genel olarak bütün takım istekliydi ama gençlerin böyle olması umutlandırdı beni. Mustafa Sarp ise, biraz çekingendi ama o da elinden geleni yaptı. Servet ve Emre Aşık'a değinmek istiyorum. Servet biliyorsunuz adı Marsilya ile geçiyor ve transferin bir kaç gün içinde bitmesi bekleniyor. Ama Servet sanki haftasonu formayı kapmak için çalışıyor. Emre Aşık'ı görenler ise A takıma yeni çıkmış sanırlar. Bu arada Servet her ne kadar azimli olsa da , minyatür kalelere çektiği şutlar hepimizi neşelendirdi, bir ara kaleleri kıracak diye korktum açıkçası. Bir de Emre Güngör'ün sırtına atladığı ve Güngör'ün onu 50 metre kadar taşığı bir an var ki, Emre Güngör olmadığıma dua ettim. Son olarak Neeskens ve Rijkaard'ın uzun paslarından bahsetmek istiyorum :) Neeskens'in uzun pasları İniesta'nın ani kanat değiştiren toplarıyla yarışır. Rijkaard ise antrenmanın son dakikalarında miniyatür kalelere o kadar isabetli şutlar attı ki, hepimizi çoşturdu. Sonuç olarak, futbolu özlemişim, takımımı özlemişim. Herkes Florya'daki değişim rüzgarlarından bahsediyor, ben de bir iki örnek verdim. Tabi şimdi bir anda her şey süper , her şey güzel dememek lazım, ama bugünkü ciddi tablo umut verdi bana. Ciddi derken sakın yanlış anlamayın, asarım keserim değil, ama Rijkaard ve Neeskens isimlerine saygıdan sanırım, bir şeyler inceden yoluna girmeye başlamış.

Not: İlk kez bir antrenman anlatmaya çalıştım, bir yanlışım varsa kusuruma bakmayım. Bundan sonra da elimden geldiğince takip edeceğim antremanları ve size aktaracağım.
Maradona

El Turco Geri Döndü


Beşiktaş yaz sezonunun en önemli transferlerinden birine imza attı. Nihat büyüdüğü ve parladığı kulübe geri döndü. 3 senelik anlaşmaya imza attı Nihat. İspanya'da ilk senelerinde Sociedad'da çok iyi sezonlar geçirdi ve Ronaldo'dan sonra en üretken golcü olmuştu o dönem. Bu başarısı onu Villareal'e taşıdı. Villareal'deki iyi günlerin ardından milli takımla oynadığı dünya kupasından sonra kendisinden çok şey beklenmişti ama o sakatlandı ve kötü ve şanssız bir sezon geçirdi. Şimdi de Türkiye'ye geri döndü.Nihat eğer sakatlığı tekrarlamaz ise çok yararlı olur Beşiktaş'ta. Her şeyi geçtim her gün yeni bir sürprizle uyanıyoruz bu transfer döneminde ve takip etmesi ligden daha zevkli oluyor açıkçası. Neyse sözü fazla uzatmıyorum. Hoş geldin El Turco!
NOT: Beşiktaş ayrıca Rıdvan ve İsmail Köybaşı'nı aldı ve bence sağ ve sol bekte uzun süre problem yaşamamayı garantiledi. Onları izlemeyi de sabırsızlıkla bekliyorum.
Marquinhos

24 Haziran 2009 Çarşamba

Guiza = 10 milyon euro + Fatih Tekke

Zenit Türkiye'den 3üncü transferini yapmak için harekete geçmiş ntvspor'a göre. Fener'e Fatih Tekke ve 10 milyon euro vererek Guiza'yı istiyorlar. Buradan yönetime sesleniyorum ve bırakın Tekke'yi direk 10 milyona satın Guiza'yı diyorum. Yerine bir tane daha Türk forvet alın misal Sercan.Hatta bir tane daha Türk forvet alın. 3 forvet de Türk olsun ve yabancı hakkı ortasahadan yana kullanılsın. Böylece Semih Şentürk kara tahtada en üste yazılmak zorunda kalsın. Tabi Fatih Tekke'siz almayız Guiza'yı derlerse kendileri bilir. Ama 32 yaşında bir futbolcu almak ne kadar mantıklıdır o bölgeye tartışılır. Kariyeri Uefa kupası ve süper kupa da görse gol sayısındaki azalma ve yaşı tam bir soru işareti yaratıyor.Tekke 3 senedir 19 gol atabilmiş Zenit formasıyla. Zamanında neredeyse bu sayının iki katıyla gol kralı olmuştu. Her şeyden öte 14 milyonla hayal kırıklığı yaratan bir adamı bir sezon sonra 10 milyona satabilmek gayet iyi olurdu. Gelişmelerle yeniden beraber olacağız.


Marquinhos

Trabzonspor ve Hugo Bross




Gene bu yoğunluktan, kendi takımlarımızdan başka takımlarla ilgilenemedik. Trabzonspor büyük sorununu haftalar sonra çözdü. Şimdi şöyle bir şey var, Ersun Yanal ile yollar ligin bitimine 5 6 hafta kala ayrıldı ve Ahmet Özen'in geldiği ilk gün, sezon sonu görevi bırakacağı belliydi. Bu 5 6 hafta içinde hoca arayışına başlandı mı başlanılmadı mı bilmiyorum, ama eğer başlanılmadıysa bu idari bir hata. Yok başlanılıp da , 2 aydır bir teknik adamla anlaşılamıyorsa da bu idari bir hata. Trabzonspor özelinde bu teknik adam ve Türkiye ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Trabzon ülkemizin önde gelen şehirlerinden ve Trabzonspor ise dünyanın bence ilk 3 büyük şehir takımından birisi. Genelde transfer zamanları futbolcuların ve teknik adamların ülkemize getirilmesinin zor olduğu yönünde yakınmalar olur hep. Bu maalesef bizim futbolumuzun değil ülkemizin sorunu. Geçen yaz 9 ülke 20'ye yakın şehir gördüm Avrupa'da. Tamam daha düzenli, alt yapı sorunu olmayan şehirler ve ülkeler, ekonomik gelişmeye bağlı olarak, ülkemize göre bazı ileri tarafları var, ama onlara on üzerinden 8 verirsek ,Türkiye de on üzerinden 8 alır. Çünkü bir şehiri yaşanılır yapan sadece düzeni değildir. Hele ki Belçika ve Hollanda gibi sıkıcı ülkelerde, Yunanistan gibi , bizim kopyamız bir ülkede ve Köln gibi ızdırap bir şehire ,(ki Almanya bütün düzen ve gelişmişliğine rağmen açık ara sıkıcı bir ülke ) futbolcular ve teknik adamlar gidiyorsa, bize gelmemeleri şımarıklık ve bizim kendimizi tanıtamama sorunumuz. Bruge diye bir şehir gördüm, sanırsınız nufusu 3 , ölmüşler, toprağın altına girmişler, hayata oradan devam ediyorlar. Ama tabii teknik adam konusunda başka bir önemli konu da , takımın mali yapısı. Çünkü eğer belli bir seviyenin üzerinde teknik adamla anlaşmak istiyorsanız, transfer bütçeniz de ona göre şişkin olmalı.


Gelelim Trabzonspor'un yeni hocası Hugo Bross'a. Kendisini 3 gün önceye kadar tanımıyordum, ama internet sağolsun hemen hakkında birşeyler okumaya başladım. Club Brugge ile 2 Anderlecht ile 1 kez şampiyonluk yaşamış. Ayrıca Anderlecht ile Şampiyonlar Ligi tecrübesi var. Ayrıca Genk takımını çalıştırmış ve ordayken de 1 kez olmak üzere toplamda Belçika'da 4 kez yılın hocası seçilmiş. En son ise 15 Aralık 2008 tarihinde Yunanistan'ın Panserraikos takımının başına geçmiş ama takımı küme düşmekten kurtaramamış. Eh Frank Rijkaard da Sparta Rotterdam ile küme düşmüştü. Yani futbolda herkes böyle şeyler yaşayabiliyor. Trabzon hem şehir hem de camia olarak özel bir yer. Futbol onlar için çok önemli ve çok heyecanlı yapıları olduğu için, bazen bu sevgileri ile yanlışlar yapıyorlar. Tranzonspor bugün değil Bross'u Morinho yada Alex Ferguson'u getirse sezon sonu şampiyon olamaz. Elinde geçen sezon çok iyimser bakarsak 14 15 kişilik bir kadro vardı. Bu sezon ise 2 bitmiş transferleri var sadece. Ferhat Öztorun ve Zafer Yelen. En azından çok isabetli ve ilk onbiri zorlayabilcek 5 transfer yapmaları, kadro genişliği için önemli. Bir forvet,bir defans(sanırım Song ile yollar ayrılcak) bir sağ bek, 2 ortasaha oyuncusu lazım Trabzonspor'a. Ayrıca Hüseyin Çimşir ile ilgili olarak, sürekli olumsuz haberler çıkıyor. Eğer Hüseyin bu takımdan giderse, dünyanın en büyük şehir takımında Trabzonlu futbolcu kalmayacak neredeyse. Bunları Hüseyin çok iyi bir futbolcu olduğu için değil, Trabzon'un takımdaki ruhu olduğu için söylüyorum. Zamanında bazı olaylardan ötürü ve maddi kazanç için Fatih Tekke, Gökdeniz ve Tolga Seyhan satıldı. Özellike Fatih Tekke ve Gökdeniz'in yerleri doldurulamadı. Şimdi hem oyunculuğu hem de tenkik adamlığı döneminde şampiyonluklar yaşamış, Avrupa kupası tecrübesi olan bir teknik adamla anlaştılar. Umarım çok isabetli transferler yaparlar ve kadrolarını da güçlendirirler. Ama bunlar kadar önemli bir şey daha yapmaları lazım. Aşağıdaki tabloya bir bakın önce.



Son 13 sezon içinde sadece kırmızı ile işaretli 3 sezon tek teknik adamla bitebilmiş. Hugo Bross'u tanımıyorum, Trabzonspor'da ne yapar kestiremiyorum, ama bu takımın ve camianın birilerine sabır göstermesi gerek. Tamam çok beklediler şampiyonluk için anlıyorum, ama yapacak bir şey yok. İstikrar olmadan başarı çok zor yakalanır, yakalansa da sürdürülebilir olamaz. Umarım güzel bir kadro kurarlar ve ligimize renk katmaya devam ederler.


Maradona

Kamp'a Giden 8 genç kim ?

Kamp ile ilgili yazım, bu 8 genç ile sonlanmıştı. Peki ama kim bu gençler? Aralarından Emre Çolak ve Cem Sultan adını sıklıkla duydum. Emre'nin sol ayağı Hagi takımın başında olduğundan beri bilinir Galatasaray'da. Cem ise geleceğin büyük forvet adaylarından bence. Cem ile ilgili Mazlum Uluç'un yaptığı bir rötortajı okuduğumda inanamamıştım o yaşta bir futbolcunun cevaplarına. Kısaca bana ilginç gelen bölümleri aktarmak istiyorum. Babası bilardo antrenörüymüş, ve kendisi de babasından öğrendiği bilardo taktikleri ile vuruyormuş toplara. Top kendisine gelmeden ceza sahasında gol için en elverişli yeri seçip kaleciyle arasındaki açıyı ayarlıyormuş ve yapacağı vuruşu, falsosunu düşünüyormuş. Bu yaşta böyle bir oyun zekası, eğer bizim çarpık futbol düzenimiz onu harcamazsa, gerçekten başka türlü bir forvet izleyeceğiz sahalarımızda. Emre Çolak'ın hikayesi de klasik bir genç futbolcu hikayesi. Ailesi fakir, Beşiktaş'ın alt yapısında takım kendisine malzeme vermiyor diye babası kızıp oğlunu Atışalanspor'a veriyor. Daha sonra Galatasaray'a karşı iyi bir oyun sergileyip Galatasaray'a transfer oluyor. Aile zor durumda ve Emre Ali Samiyen'de top toplayıcılık yapıyor. İşte burada onun söylediği bir şey güler misin ağlar mısın türünden. Açık tribünden sahaya az demir para atıldığını, ama kapalı tribünlerden maçın tansiyonuna göre 60 70 milyonun atıldığını ve onun bu paraları topladığını anlatmış. Umarım o da istediği yerlere gelir ve zor günlerini geride bırakır. Diğer isimler ise Serdar Eylik'i Football Manager 2009 sayesinde yakınen tanıyorum. Yeni sezonda ise gerçek hayatta takibe alacağım. Bir de bu yazı için bir şeyler ararken Anıl Dilaver dikkatimi çekti. 31 maç 16 gol,nereden bakarsak bakalım iyi bir istatistik. Tanımamam benim cahilliğim o yüzden daha fazla yorum yapamıyorum. Aşağıda bu gençler ile ilgili son sezon istatislikleri var. Galatasaray resmi sitesindeki özür burada da devam ediyor. Ortasaha oyuncusunun kanat mı iç mi olduğunu yazmayan bir site gerçekten garip. Sırf bunu Galatasary.org için söylemiyorum, genelde ligimizdeki bütün takımların ve TFF'nin sitesi ilginç.



Bu oyuncular sezonu Galatasaray Paf Takımında geçirmiş.



Emre Çolak 25 maç 10 gol 91 doğumlu solak , ortasaha


Cem Sultan 20 maç 7 gol 91 doğumlu solak, forvet


Anıl Dilaver 31 maç 16 gol 90 doğumlu


Caner Öztel 33 maç 5 gol 91 doğumlu ortasaha


Serdar Eylik 27 maç 3 gol 90 doğumlu sol kanat oyuncusu


Emirhan Ergün Kaleci 21 maçta 11 gol yemiş 90'lı avrupa şampiyonası gurup elemelerinde 5maçta 1 gol yemiş


Berk Neziroğulları 16 maç 0 gol 1991



Fırat Kocaoğlu ise Beylerbeyi'ne kiralık gönderilen ekipten. 14 maçta 19 gol yemiş.



Not: Football Manager 2009'da sıkıntıdan Beylerbeyi'ni almıştım yaklaşık 1 ay önce. Beylerbeyi oyunda da Galatasaray'ın kardeş takımı konumunda. Abartmadığım sürece istediğim bütün genç oyuncuları Turkcell Super Lig'e çıkana kadar verdiler bana. Hiç sene kaybetmeden 2 sezon sonunda Süper Lig'e merhaba dedim. Orada da ilk sezonda ligi 6. bitirip, kupayı kazanarak Avrupa Ligi'ne kaldım. Yalnız Süper Lig'e gelince , Galatasaray, istediğim oyuncuları vermek konusunda zorluk çıkartıyordu. Yani garip ve ilginç bir oyun oldu. Sevenlere tavsiye edilir. Ha bir de bir kaç lig açın en azından. Ben öyle yapıp Beylerbeyin'den önce Sevilla ardından Chelsea'ye uzanan bir macera yaşadım.

Maradona

23 Haziran 2009 Salı

Galatasaray'ın Mevcut Kadrosu ve Kamp




KALECİLER 1 Aykut ERÇETİN 54 Orkun USAK


DEFANS 2 Emre GÜNGÖR 3 Uğur UÇAR 5 Gökhan Zan 21 Emre AŞIK 22 Hakan BALTA 23 Serkan KURTULUŞ 28 Semih KAYA 60 Alparslan ERDEM 74 Volkan YAMAN 76 Servet ÇETİN 80 Murat AKÇA


ORTA SAHA 6 Tobias LINDEROTH 7 Aydın YILMAZ 8 Barış ÖZBEK 10 Cassio LINCOLN 14 Mehmet TOPAL 16 Mustafa SARP 18 Ayhan AKMAN 19 Harry KEWELL 55 Sabri SARIOĞLU 66 Arda TURAN 87 Mehmet GÜVEN


FORVET 15 Milan BAROS 17 Yaser YILDIZ 20 Shabani NONDA 61 Serkan ÇALIK 83 Erhan ŞENTÜRK 99 Ümit KARAN


23 Haziran günü itibariyle , resmi sitede yanınlanan mevcut kadromuz yukarıdaki gibi. Ben ise Galatasaray'ın 4 3 3 oynarsa , nasıl bir diziliş kadro ile sahaya çıkabilceğini yansıttım. Bu kadroyu kurarken Leo Franco'nun geldiğini ve Servet'in gittiğini düşündüm. Eğer Servet gitmez ise Servet Emre Güngör ikilisi ilk tercih olabilir. Hatırlarsanız son şampiyon olduğumuz 2007 2008 sezonunda Song ile yaşanan sorundan sonra iyi bir geri ikili olmuşlardı. Bir de son dakika olarak Ümit Karan Eskişehirspor ile anlaştı diye haberler her yerde var. Eğer öyleyse hayırlısı olsun. Ayrıca Linderoth ve Barış bu takımı en zorlayacak yedekler olacak bence. Forvet hattında ise Erhan Şentürk adı dikkati çekiyor. Diyarbakırspor'da sezonu kiralık geçirdi kendisi. 29 maçta forma giyip 4 gol attı Bank Aysa'da. Bank Aysa'daki bir takımla bir üst lige çıkma serüveni çok şey katmış olmalı ona. Yanlız bu kadro içinde Özgürcan'ın olmaması büyük bir hata. Çok kesin konuşmuyorum, belki o da götürülür Bochum'a ama, özellikle PCLİON FC blogunda ve forumlarda gördüğüm kadarıyla götürülmeyecek. Sakaryaspor bu sene Bank Asya 1. ligde ligde kalma mücadelesi verirken sanırım Özgürcan'ın 17 golünün büyük faydası olmuştur. Bir sene sahalarımızda aval aval gezinen Nonda bile hala kampa götürülüyorsa ( Rıdvan Dilmem ve Marquinhos'un sevdiği oyucudur, ben de severim aslında ama bu sezon acayip formsuzdu) , bir zahmet Özgürcan da götürülsün. Bu forvet yokluğunda bence büyük iş yapar.Defansta ise Semih Kaya'yı iyi kötü herkes tanıdı bu sene, ama Murat Akça bilmeyenler için yeni bir oyuncu. 1 84 boyunda yapılı bir oyuncu ,sol ayaklı , kendisi 90 doğumlu, bu sezon tabi ki formayı kapması çok zor, ama doğru yönlendirme ile (kiralık olarak 20 25 maç forma giyebilceği bir takıma gitmesi gibi) geleceğin iyi oyuncularından olabilir. Ben bir de Aydın Yılmaz'a bir parantez açmayı düşünüyorum. Kendisi benim ve Bülent Tulun'un çok beğendiği bir futbolcu. Marquinhos şahit, her maçın 60. dakikasından sonra Kewell'ın çıkıp onun oyuna girmesini bütün sezon söyledim ona. Arda ile aynı jenerasyondan geliyor kendisi. Ama Arda'ya Manisa'da kiralık geçirdiği sezon yarım sezon çok şey katarken, o İBB'de iyi oynadı ama kısa kaldı. 22 Haziran günü Lig Radyo'da bir programda Abdullah Avcı konuktu. Kendisi o 88 jenerasyonunun hem Galatasaray'dan hem de milli takımdan hocası. Onun için o kadar güzel şeyler söyledi ki, inanın bir Galatasaraylı olarak çok sevindim. Kendisini geçtiğimiz sezonda kiralık istemiş, ama Aydın Galatasaray'da kalmayı tercih etmiş. Buradan Aydın'a seslenmek istiyorum. Aydın , git bu sene İBB'ye dolu dolu bir sezon geçir. 25 30 maç oyna, ve öyle geri gel. Belki bakınca 1 sene sana çok uzun geliyor, ama geri geldiğinde bu çok sevdiğin takıma hizmet etmek için önünde 10 sene olacak en azından. Hem senin için , hem de Galatasaray için büyük bir kazanç olacak gör bak. Son kez bir de hangi mevkilere takviye yapılması gerektiğine değinmek istiyorum. Daha sonra transferler bitene kadar bir daha olasılıklar üzerine konuşmayacağım. Bir sağ bek, en az 1 stoper (2 ideal), bir forvet (özgürcan ve necati düşünülmüyorsa) ve eğer Lindertoh ya da Mustafa Sarp'tan iyiyse bir orta saha oyuncusu.

Gelelim Bochum'daki kampa. 1-12 temmuz arası Galatasaray Bochum'da olacak. 3 maç yapacak orada. 5, 8 ve 11 Temmuz tarihlerinde Almanya’nın Bayern 04 Leverkusenn, Mısır şampiyonu El Ahly ve Tunus’tan Esperance takımları ile hazırlık maçları yapacak. 12 Temmuzda da yurda dönecek. 16 Temmuzda da Topol maçı var. Frank Rijkaard ayrıca kendisine verilen rapor doğrultusunda yukarıda bahsi geçen 3 genç oyuncu dışında "Emre Çolak, Cem Sultan, Anıl Dilaver, Caner Öztel, Serdar Eylik ,Fırat Kocaoğlu, Emirhan Ergün ,Berk Neziroğulları" da kampa götürecekmiş.
Maradona








Galatasaray




Üniversitelinin hazan mevsimi, final döneminin ortasından bildiriyorum. Evet bu aralar çok sevgili blogumuzu biraz ihmal ettim, affınıza sığınıyorum. Çok sevgili kardeşim güzel insan Marquinhos tek başına asil mücadelesine devam ediyor. Açıkçası sanırım benim korner olmam lazım :) Neyse lafı daha fazla uzatmadan bir şeyler söylemek istiyorum Galatasaray ile ilgili.

Dün ,yani 22 Haziran 2009 günü açtık sezonu. Frank Rijkaard'ın takımın başına geçmesi, taraftarı ateşlemiş belli. Florya dün ana baba günüydü. Bugün dünyanın en manasız sınavlarından birisine giriyor olmasam ben de gitmek isterdim açıkçası. Bir de dün Kazak takımı Tobol girdi hayatımıza. Tur ile alakalı fazla birşey söylemeye gerek yok sanırım. Gerçi bir ara İnter Toto kupasında başarı elde etmişler ama tur için açık konuşmak istiyorum. Futbol mucizeler oyunudur, ama bir mucize olur da elenirsek kapatalım takımı gidelim diyorum :) Sezon ile ilgili olasalık yazıları yazmak istiyorum, ama sadece 2, hadi Leo Franco'yu da sayalım 3 transfer yaptık. Frank Rijkaard kamp dönemine kadar transferin bitmesini istemiş, bakalım yetişecek mi? Zaten çok transfere ihtiyacı yok takımın. Ama Servet'in durumuna göre 2 stoper almalıyız hala. Bence bir sağ ve bir forvet yeterli olur. Çok iyi bir oyuncu bulunursa orta alana bir takviye neden olmasın. Ama umarım sırf transfer yapmış olmak için yapılmaz bu sene transferler , ki son 2 senedir fena transferler yapılmadığını düşünürsek umutluyum gene.

Gökhan Zan transferine gelirsek, açıkçası ne yüzüm güldü, ne de ne gereği vardı dedim. Servet giderse defansta büyük eksilme olacaktı. Gökhan Zan'dan Servet'in açığını kapatması zaten beklenmez ama en azından kadro genişliği açısından önemli bir isim Gökhan. Tek sorunu yaşadığı sakatlıklar. Bir de Galatasaray'ın sağlık ekibinin bu seneki performansı düşünülürse, ilginç bir tablo çıkıyor ortaya. Gökhan Zan 2003 2004 sezonunda Beşiktaş'a geliyor ve sadece 2 maç oynuyor. Ardından Gaziantep'e kiralık olarak gidiyor ve 28 maçta forma giyiyor. Daha sonra 2005-06 11 , 2006-07 24,2007-08 20 ve 2008-09 sezonunda da Beşiktaş'ın oynadığı 47 resmi maçın 19'unda forma giyebiliyor. Yani en basitinden bu rakamlara baktığımızda Gökhan'ın devamlılık sorunu olduğunu görüyoruz. Ama bunun yanında sağlam olduğu her zaman Milli Takım'ın değişmezlerinden kendisi. Ben çok olumsuz düşünmek istemiyorum ve umarım sağlık durumu el verir de , gerçekten Galatasaray'a faydası olur. Ayhan ve Servet örnekleri aklıma gelince, umutlarım yeşeriyor umarım Gökhan da bu diğer iki isim gibi Galatasaray'ın önemli oyuncularından olur.

Lincoln ise, plajda güneşlenirken şarjı bitmiş, arkadaşının da kontorü bittiği için arayıp haber verememiş gelemeyeceğini. İçimden geçenleri söyleyemiyorum , ama en azından umarım geldiğinde Frank Rijkaard'ın gazabına uğrar. İşte daha önce de demiştim, insan olmakla adam olmak arasındaki farkı idrak edememiş kendisi. Haydi her şeyi, profesyonelliği geçtim, biz taraftarın yüzüne nasıl bakacak anlamıyorum. Çıkıp gene 3 Ankara maçını alacaksa, hiç oynamasın daha iyi.

Maradona

Necati ve Ersen

Recreativo'ya eminim kalıcı olmak için gitmiştir Ersen Martin ama artık Antep'te top oynayacak.İspanya'dan Antep'e uzanan yol nasıl olacak acaba onun için? İstanbul'a dönse tamam da Antep'e dönmek bir anda koyar yahu adama.Askerlik yapmak gibi bir şey olacak bence bu iş.Avrupa'nın barlarından kafelerinden ve gece kulüplerinden ve hatta Madrid'den Barcelona'dan bir anda Antep'in hamamlarına ve baklavacılarına girmek enteresan bir duygu olsa gerek. Başarılar diliyoruz kendisine. Neyse slogan belli: İspanya'da La Rambla, Antep'te La İlahe İllallah!

Bir diğer geri gelen oyuncu da Necati. Bir dönemin yeni Hagi'siydi kendisi.Hiç unutmam Necagi diye bir başlık atmıştı bir gazete. Necati ve Hagi kelimelerini birleştirmişti yani gazete. Şimdi yeniden Galatasaray'a döndü futbolcu. 2010'a kadar da sözleşmesi var sanırım. Ya satılacak yeni çıkan bir kulübe ya da kulübede bekleyecek uzun bir süre.Ya da yine kiralanacak. O harikalar yarattığı sezona bir daha dönebilir mi bilemiyorum. Fenerbahçe'nin kabusuydu kendisi Ümit Karan'la bir zamanlar. Önümüzdeki aylar ona da bir La ilahe illallah dedirtebilir.
NOT:Ersen Martin transferin iptal olduğunu açıkladı Antep yönetimi.Ersen'in durumunun ne olacağını tekrar aktaracağım.
Marquinhos

22 Haziran 2009 Pazartesi

Balili Antalya'da!


Sivas'ın Semih Şentürk'ü Balili, Antalyaspor ile 2 yıllık sözleşme imzaladı.Zaten yaptığı açıklamada da çok forma giyememesinden bahsetmiş. Ayrıca Balili Türk vatandaşlığına da geçmek üzere ve Türk statüsünde oynayacak büyük ihtimalle.Daha önce İstanbulspor ve Kocaelispor formaları da giyen Balili bu sezon kupa da dahil olmak üzere 10 gol atmış.
Sivas bu sene önemli oyuncularını gönderdi takımdan. Balili'den önce benim en sevdiğim forvetlerden olan ve kendi takımımda da görmek istediğim Herve Tum Büyükşehir Belediye'ye gitti. Ayrıca Kanfory Sylla da aynı takımda oynayacak bu sene.Bilica'yı da Fener'e satmıştı hatırlarsak Sivas ve yerine Yasin'i almıştı.
Sivas ayrıca bir sürpriz Fransız daha aldı.Hamed Naomuchi Lorient'ten Sivas'a transfer oldu. Bakalım o da Kamanan gibi gelecek vaad eden bir oyuncu mu olacak? 1984 Fransa doğumlu oyuncu Tunus milli takımının da formasını giyiyor. Daha önce Glasgow Ranger'da da forma giymiş. Ayrıca Kocaeli'den Agbetu da bu sene Sivas forması giyecek.
Marquinhos

Gökhan Zan Galatasaray'da!


Defanstaki sıkıntısını sonunda gidermeye başladı Galatasaray.Servet transferi belirsizliğini korurken o mevkiye bir milli oyuncu daha aldı sarı kırmızılılar.25 kez A milli formayı giyen eski Beşiktaş'lı Zan, artık Galatasaray'da. Yine yorumlar için Maradona'ya bağlanırız hele bir finalleri bitsin de.Sevgiler.
Marquinhos

Sen Gelmez Oldun


Galatasaray bugün sezonu açtı ve ilk antremana çıktı. Antremana milli takım oyuncuları katılmazken nedense bir oyuncu daha katılmadı. Acaba hangi milli takımın futbolcusu Lincoln? Ya da Nonda ve Linderoth'un günahı nedir?

21 Haziran 2009 Pazar

100.Yıl Gibi Olmasın

Fenerbahçe yine manasızca en eksik yerlerini tamamlayacağına garip bir transfer politikası izlemekte.Şurada kampın başlamasına 3 hafta kalmış fakat en tehlikeli bölge olan orta sahanın ortasına hala bir adam alınamamakta. Bir de üstüne ömür boyu yedek kalacak bir Sercan alınıyor. Hoş daha teknik direktörün kim olacağı da bir resmiyete kavuşmadı. Bir Aragones sorunu bu kadar mı zor çözülür? Ya da Josico sorunu? İkisi de hala takımın çalışanı ve hayali bir Daum dışarıdan takımı yönetiyor.1 ay önce yazmıştım Daum'la ilgili invisible hand başlıklı bir yazı. 1 aydır üzerine hiçbir şey konamadı bu yazının.Hala bir invisble hand var ortada.Ne Daum'dan bir açıklama ne de takımdan bir açıklama var.Aragones sadece seneye milli takım çalıştırmak istediğini söyledi.

100.yıla bakıyorum da en önemli maçlarımızı o kadar eksik bir kadro ile oynamıştık ki.Kiev karşısına Kerim Zengin ,Can Arat, Olcan Adın gibi isimlerle çıkmıştık. Takım elenince bu gençleri hemen harcadık ve yerlerini 1 hafta içinde doldurduk. Demek ki oluyormuş 1 hafta içinde transfer. Evet 1 hafta içinde takıma bir forvet iki defans ve bir de ortasaha alınmıştı.Bunların hepsi yabancıydı ve direk oynayacak isimlerdi. İnanılmaz bir şekilde bu oyucular takım kamptan geldikten , ön eleme maçları oynandıktan ve şampiyonlar liginden elendikten sonra alındı. Yine böyle olmasından korkuyorum. Kampa teknik direktörsüz gitmekten korkuyorum. Ön eleme maçlarını Selçuk Deniz ikilisi ile oynamaktan da korkuyorum.

Rıdvan Dilmen'in bu haftaiçindeki yazısına göre Mehmet Topuz transferi iyi bir transfer ama herkesin düşündüğünü o düşünmüyor.Topuz iç tarafta görev alamaz diyor.Hatta 3lü ortasahanın sağında bile oynayamaz diyor.Bu durumda ya bu bomba transfer yedek bekleyecek ya da Deivid sol kanada geçecek. Kafamdaki şablonlarda bunu böyle hayal ediyorum. Yani buna göre ortasahada hala en önemli iki isim ya da şablona göre bir isim eksik. Ortasahanın göbeği iki kişi olacaksa Emre'nin partneri hala yok. Ya da burası 3lü bir orta saha olacaksa eğer, 2 oyuncu eksik.3lü oynarsa takım Deivid'in de Topuz'un da kadroda yeri yok. Hatta Özer'in de . Gerçi Özer'i Rıdva Dilmen ortasaha 3lüsü arasında oynayabilecek biri gibi tanıttı.Yani Emre Özer ve yanına alınacak bir kişi oluşturabilir ortasahayı ama ben de Özeri atak kabiliyetleri yüksek bir oyuncu olarak biliyorudum.Bakalm nasıl yer bulacak kadroda?

Özetle ben takımın bu yavaş ve rahat tavrından rahatsızım. Hem takım kötü bir sezon geçirmiş hem de sen mayıs ayında şu kadroyu kuracak adamları belirlemiyorsun ve yine Temmuzu bekliyoruz. Bari adam gibi çık da ben geçen sene Abdulkadir gibi birini aldım. Elimde Selçuk ve Deniz var. E Emre var. Ben buraya daha neden adam alayım desin. Biz de saygı duyalım ve takımdan çok da bir şey beklemeyelim. Ama sen çıkıp da 3 sene üst üste şampiyon olacağız de. Kendi taraftarın bile sana gülsün. Sonra mayıstan temmuza kadar teknik direktörün kim belli olmasın ve en önemli mevki hala boş kalsın. Olacak iş değil!

not: Sercan iyi bir topçu olabilir de belki alınması gereken en son topçu. Yedek bir futbolcu transferi ile bu kadar gündem yaratmak çok gereksiz ,bu kadar sorun içinde buna öncelik vermek ise gülünç. Tabi bir de ilk 11 hayalleri varsa Sercan ile ilgili buradan Semih'e kendisine acilen takım bulması için bir çağrıda bulunuyorum. İkisinden birine illa yazık olacak.

Marquinhos

Konfederasyon Kupası İzlenemiyor

Konfederasyon kupası devam ederken finallerden arta kalan zamanlarda maçlara göz ucuyla bakabiliyorum. İlk olarak Afrika Iraq maçını izledm. Kısır bir maçtı kendisi. Afrika futbolunun forvet eksikliği zaten varken bir de Iraq buna eklenince maç gayet sıkıcı geçti. Daha sonra Brezilya Mısır maçının son dakikalarına yetiştim. Yeni Madridli Kaka son dakikada bulunan penaltı ile 4 3 yaptı skoru ve Brezilya galibiyetle başladı kupaya.Daha sonra dün de İtalya Amerika maçını izledim. Amerika 10 kişi kalmasına rağmen bir de gol bulup öne geçtiği maçta İtalya'yı durdurmadı ve 3 1 mağlup oldu. Fakat değimek istediğim konu şudur ki bu kupa çekilmiyor arkadaş. Bütün maç boyunca Afrikalı taraftarlar şu ellerinde görmüş olduğunuz çalgıları üflüyorlar ve insanı inanılmaz derecede irite eden bir boru sesi çıkarıyorlar. İnanın şu an o ses aklıma geldikçe kötü oluyorum. Buna nasıl izin veriliyor ve futbolcular hiç rahatsız olmuyorlar mı? Sanki sahadaki iki takım da Afrika deplasmanında maça çıkıyorlar ama sahada Afrika olsa da olmasa da , Afrika atak yapsa da yapmasa da bu ses çıkıyor tribünden. Nasıl bir rahatsız edici sestir o öyle. Benfenerbahçeliyim.blogspot.com'da da bununla ilgili bir şikayet görünce ben de yazayım istedim. Daha sonra bir kaç blog daha yazdı.Umarım dünya kupası da böyle geçmez yoksa ligtv tribün seslerini kısmak zorunda kalacak yine.

Neyse efendim puan durumları şöyle:


Spain 9
South Africa 4
Iraq 2
New Zealand 1 puandalar.

Brazil 6
Italy 3
Egypt 3
USA 0 puandalar.

İlk grupta İspanya ve Güney Afrika yarı finali gören ilk takımlar oldular.Mısır büyük bir şok yaşattı İtalya'ya ve 1 0 yendi oynadıkları maçı. Mısır'ın son maçı Amerika ile ve gruptaki bir diğer maç da Brezilya ve İtalya arasında oynanacak. Brezilya İtalya maçları hep çok heyecanlı olmuştur. Biri defansın mabedi biri de zevkli oyunun kurucusu. İki farklı devlet yapısı iki farklı toplum yapısı karşı karşıya geliyor. Uluslararası bir derbi sayılıyordur heralde bu maç.Ama yine tribündeki o çalgıcılar aklıma geliyor ve üzülüyorum.Dünya kupası aklıma geliyor kalbim sıkışıyor.Hele Türkiye çıkarsa bir de o zaman nasıl geçecek o maçlar diye düşünüyorum.Bu arada Irak'a da laf attık ama 2 maçtan beraberlik koparmış ve İspanya'ya da bir farkla yenilmiş.Onlar da biz geliyoruz diyorlar mı ne?

Bence final: İspanya Brezilya

Marquinhos