7 Ekim 2009 Çarşamba

LİGE DE ARA BİZE DE ARA

Sevgili okular, takipçiler,

Şöyle bir 3 4 gün kendimizi nadasa bırakmaya karar verdik. Biz böyle yeniden enerji toplayıp bir şeyler düşünürken siz de bize blogumuzla alakalı fikirlerinizi mail ya da yorum yoluyla atarsanız seviniriz.
Daha çok değinmemizi istediğiniz konuları, önerilerinizi görüşlerinizi bizimle paylaşınız.

Korner Olması Lazım

MUHTEŞEM BASIN BUNU DA YAZIN

Kaç gündür yazacağm kendimi zor tutuyorum. Artık yazayım dedim. Şu basın delirmiş olmalı. Ne delirmesi? Başka bir şeyler onlar. Leş kargaları. İnanamıyorum. Çok sinirliyim. Bir medyada sadece 2 3 kişi mi vardır ya adam gibi dinlenebilecek, okunabilecek?

Rijkaard'ın anasından emdiği süt burnundan geldi geçen hafta. Bir beraberlik bir de yenilgi aldı diye ligde neler neler dendi adama. Zamanında Hiddink'in başına gelenler de heralde bunlardı. Rıdvan Dilmen de gidip yazmış Hiddink gibi olmasın demiş. O da tanıyamadı bu da tanıyamayacak sanırım demiş ülkeyi. Ya adam Barca'da daha kötü sonuçlarla başlayıp daha sonra kral olmadı mı? Biz Hiddink neden erken gönderildi diye seneler sonra bile yanarken Rıdvan çıkıyor Türkiye'yi tanımıyorlar diyor. Ülke futbolu muhteşem ya alışamadılar. Son dakikalarda iki 3 gol attık diye adam sanıyoruz futbolumuzu. Turnuvalara renk katıyormuşuz. Aman tanrım ne renk. Bütün maç sık ekrandakini son dakikada bir şey yap. Ne renk ne renk.

Sonra bir adam geliyor Avrupa'da doğru olan bir şey yapıyor ama yarım sene dayanabiliyorlar. Yahu Daum da taktiğini değiştirmiyor evet sinir oluyorum. Ama takım yeniyor. Galatasaray da bırakın yenmeyi eziyordu rakipleri. Defans iki açık verdi diye bir anda Rijkaard hoca değil oldu. Evet Hıncal Uluç'tan bahsediyorum. Patladı yine. Klasik delirme oyununu oynadı. Ekranda olsaydı kesin kameraya baka baka "Eeeeey Rijkaard. Hoca mısın?" derdi. Evet hoca kardeşim. Daum da hoca Rijkaard da hoca. Neymiş Rijkaard işine saygı duymuyormuş. Yahu kaçıncı haftadayız kaçıncı maç? Eleştir hocayı,dertlerini söyle ama hoca değilsin demek hem de 7 8 haftada...büyük cesaret.

Ben de Daum hep tek forvet takılıyor diye kızıyorum. Ama takımın mücadelesine hasta oldum bu hafta. Yani Rijkaard'ın takımı nasıl oynatığını unuttular 2 3 hafta önce. Kimse çıkıp da yönetim bir defans daha almadı diye kızmıyor ama Rijkaard hoca değil. Emre Aşık'a emanet ediliyor kimi zaman defans bu iyi değil evet.(Ki hala iyi oynuyor) Ama Gökhan Zan'ı da alan bu yönetim. Sakatlanacağını bilen de bu yönetim. Evet Galatasaray'ın ön elemanları mutlak goller kaçırırlarsa ve defans eksik oynuyorsa o maçta gol yiyecektir ve hatta maçı da kaybedecektir ama Türkiye'nin en iyi hücum silahları onlarda. Elano daha oturamadı oraya tamam. Bir bekleyelim kaç maç oldu ki? Hemen Alex ile karşılaştırmayalım ne olur. Umarım bu düzen değişir bir gün. Çok azıcık sabır. Zico stajyer,Hiddink ülkeyi tanıyamadı gibi yorumlar garip oluyor.

Marquinhos

Kafam Karışık ve Biraz Yorgunum

Pazar gününden beri bilgisayarın başına gelip, bloga birşeyler yazmak içimden gelmiyor. Çünkü olaylar futbol dışına çıkıyor. Galatasaray taraftarı olduğumu artık hepiniz biliyorsunuz, ama umarım hepinize futbolu ne kadar sevdiğimi ve sevginin gözlerimi kör etmediğinide anlatabilmişimdir. Bu yüzden aslında sinirlerim ve beynim sadece Galatasaray için değil, aynı zamanda Beşiktaş için de yorgun. Nasıl olmasın, o kadar çok keyifsiz arkadaşım var ki etrafımda Beşiktaş'dan ötürü. Hepsini geçtim, daha önce söylemiştim eğer Galatasaray aşığı olmasan kesin Beşiktaş taraftarı olurdum diye. Cumartesi günü dışarıdaydım. Telefon geldi arkadaşlarımdan sürekli, abi olayları görüyor musun diye? Gece izledim eve gelince. Sözüne güvendiğim insanların yazılarını okudum ettim. Yıldırım Demirören'in paralı asker tutup kendini savunması, ya da başkalarının canını yakması ilk kez değil.

Sonra pazar günü oldu. Galatasaray ve Fenerbahçe maçlarını izledim. Zaten yorumları yazdık o yüzden gene maçlara dönmeyeceğim. Fakat canımı en çok yakan şey 3 kelimeden fazla konuşamayan insanların Frank Rijkaard ve Neeskens'i böyle eleştirmesi oldu. Zaten aklına güvendiğim yazar sayısı 5 taneyi bulmuyor gazetelerde. Ahan da yazıyorum buraya. Mehmet Demirkol (ki zaman zaman ufak ufak oda bazen abartıyor ama gene de süper adam) Uğur Meleke ( her okuğumda vay vay vay diyorum) , Gökmen Özdemir'i (Galatasray forması giyen yazarlar içinde en doğru yorumları yazan) ve tabi ki onun adını söylerken bile içim titriyor Atilla Gökçe ve Turgay Renklikurt. Gerisi gözümde spor yazarı değil artık kusura bakmasın kimse. Frank Rijkaard Hoca değil , Barcelona'yı ben bile Şampiyon yaparım" diyen insanlar ile futbol konuşmama, onları okumama izlememe kararı aldım. Efendim neymiş B planı yokmuş. Yapmayın allah için, total futbolu siz Frank Rijkaard geldikten sonra öğrenmeye çalıştınız.

Peki ben napıyorum bütün bunlar olurken, kafamdaki bu şuursuz sıkıntıyı silmek için. Lig Radyo dinliyorum. Total Futbol izliyorum, bu yazdığım yazarların yazılarını okuyorum. Futbolu gerçekten bilen, tarafsız , mantıklı insanlar ile belli bir paylaşım içinde oluyorum. Çok sevdiğim siz blogları okuyorum. Ve sürekli olarak bulduğum her boş vakitte Burnley ile Fm oynuyorum. Sanırım biraz dinlenmek lazım. Hem düşünüp taşınmam gereken şeyler var, hem de futbol dışı şeylerin futbolun içine sıklıkla girdiği şu günlerde biraz sakinlemek lazım. Şimdiden özür dilerim, bloga belki 1 gün belki 3 4 gün bir şeyler yazmam. Çünkü yeniden o şevki içimde hissetmem lazım biraz biraz. Son bir aydır zaten düzgün yazamadık, o yüzden de biraz mahçubum açıkcası, ama hem benim hem Marquinhos'un yapması gereken yaşamsal zorunluluklarımız da var. Allahtan hem Bursaspor var hem Trakedi var, zaman zaman imdadımıza koşuyorlar. Ama hafta başına kadar enerjimi toplayacağım ve gene sık güncellenen bir blog için tuşa basacağım (tuş mu hangi tuş)

Sevgiler Saygılar ve Özürler

Maradona

5 Ekim 2009 Pazartesi

Taraftar İçin 25 Site

Yine ingilizler boş durmamışlar yine futbol ile ilgili bir liste hazırlamışlar.www.telegraph.co.uk sitesi 25 adet siteyi gruplandırarak bize sunmuş.Eğlence,topluluk,istatistik,blog,önemli anlar,haberler,yurtdışından futbol ve diğerleri adı altında başlıklara ayırmışlar bu siteleri.Ben de kısaca siteleri ve içerikleri size sunmaya çalışcağım.Tabi ki sitelerlin hepsi ingilizce kusura bakmayın.

Not:Blog yazarı olacağım diyorsan bu siteleri kullanarak her gün en güncel haberlere ulaşabilir en güncel blogu yazabilirsiniz.

Eğlence
1.Dirty TackleLink: http://www.dirtytackle.net/Açıklama:Güncel olaylar hakkında eğlenceleri medyaların bulunduğu bir site.

2.The OffsideLink: http://www.theoffside.com/Açıklama: Dirty tackle sitesi ile aynı şekilde eğlenceli medyaların bulduğu diğer bir site.

3. Midfield DynamoLink: http://www.midfielddynamo.com/Açıklama: Bir çok şey hakkında en iyi en kötü 10 luk liste hazırlayan bir site.

4. The SpoilerLink :http://www.thespoiler.co.uk/Açıklama:Acımadan belden altı çalışana bir site gibi geldi bana :D bu açıklama yeterli sanırım

Topluluk

5. 3nil
Link: http://www.3nil.co.uk/Açıklama: Bir nevi futbol siteleri için digg.Blog idman yurdunun yabancı karşılığı.

6. ExtraFootieLink: http://www.extrafootie.co.uk/Açıklama:Bi çok ülkeden taraftarın toplandığı ve takımları ile ilgili bilgleri paylaştığı bir oluşum.

7. Vital FootballLink : http://www.vitalfootball.co.uk/Açıklama: Ada futbolu odaklı bir haber paylaşım sitesi.

İstatistik
8. Statto
Link: http://www.statto.com/Açıklama:Takımların istatistikleri ve bahis oranlarının karşılaştırıldığı site

9. SoccerbaseLink: http://www.soccerbase.com/Açıklama: Tarih içinde herhangi iki takımın birbirleriyle oynadığı maçların sonuçlarını karşılaştırabileceğiniz bir site tabi ki avrupa futbolu ağırlıklı.
1
0. The Rec.Sport.Soccer Statistics FoundationLink: http://www.rsssf.com/Açıklama:Soccerbase in dünya çapında olan versiyonu.

Bloglar
11. Soccerlens
Link: http://soccerlens.com/Açıklama:Türk futbol bloglarından bir farkı yok sadece biraz derli toplu görünüyor.

12. Inside LeftLink: http://www.insideleft.net/Açıklama:İskoç futbolu hakkında bir blog.

13. Off The PostLİnk: http://www.offthepost.info/Açıklama:Ya bu ingilizler nasıl blog yazar diyorsanız işte güzel bir örnek.

Önemli Anlar

14. 101 Great GoalsLink: http://www.101greatgoals.com/Açıklama:Adında anlaşılacağı gibi gol videolarının bulunduğu bir site(ne saçma bir tamlama gol videsu )

15. footytubeLink: http://www.footytube.com/Açıklama:Futbol ağırlıklı youtube

16. 1000 GoalsLink: http://www.1000goals.com/Açıklama: Bir çok maçın önemli anlarının bulunduğu bir site.

Haberİçerikleri için bir açıklama yapmayacağım hepsini futbol portalı olarak deyip kısa geçeceğim.


17. Football 365
Lİnk: http://www.football365.com/

18. SoccernetLink: http://soccernet.espn.go.com/

19. BBC FootballLink: http://news.bbc.co.uk/sport2/hi/football/default.stm

20. GoalLink:http://www.goal.com/


Yurtdışından Futbol

21. Football Italia
Link: http://www.football-italia.net/Açıklama: İtalya liginden ingilizce haberler.

22. The Global GameLink: http://www.theglobalgame.com/Açıklama:Dünyanın futbolu ingilizce olarak.Benim favori sitem hem görsel olarak hemde içerik olarak.

23. Soccer SpainLink:http://www.soccer-spain.com/index.phpAçıklama: İspanyada ingilizce futbol haberleri

Diğer
24. Footiemap
Lİnk: http://www.footiemap.com/Açıklama: Dünyadaki futbol stadyumlarının harita üzerinde gösteren bir site.Girin bakın bence

25. Football Ground GuideLink: http://www.footballgroundguide.com/Açıklama: Premier ve alt klasman liglerde yer alan takımların sahaları,saha etrafına olan mekanlar gibi bilgilere sahip bir site.Tasarımı zayıf fakat içeri iyi bir site.

Yazının orjinali.http://www.telegraph.co.uk/sport/football/6198609/Top-25-football-websites.html


Saygılar. Trakedi

4 Ekim 2009 Pazar

Fener İlk Isırığını Aldı

Fenerbahçe 8. haftada 8 galibiyet alarak kendi rekorunu kırdı. Ben bu kadarını beklemiyordum. Bugüne kadar oynanan oyuna bakarsak hele hiç beklemiyordum. Ama Fener bunu başardı zor da olsa şansa da olsa.

Genşerbirliği bu senenin en iyi takımlarından. Hocaları çok iyi. Bu maçta ilk yarı korkmadan Burhan ve Hurşit oynasaydı daha ilginç bir maç görebilirdik. Onlarla beraber Gençlerin çehresi değişti ama yine de yenilgiyi engelleyemediler. Özellikle de arkada çok açık verdiler oyunun sonlarına doğru.

Fener yine az kişiyle hücum yaptı. Guiza topları güzel eziyor ama Alex'e golün pasını iyi verdi. Alex demişken sırf Gençlere 11 maçta 9 gol atmış. İstatistiklerine saygıdan bu sene dünya kupasına çağırsalar keşke :). Neyse şaka bir yana Alex 33 yaşına rağmen inanılmaz oynuyor hala. Hala hırsı var ve yüzünden okunuyor.

Fener az kişi ile saldırıyor ceza sahasında çok çoğalamıyor evet. Ama Alex Kazım Mehmet Topuz Emre gibi adamlara ceza sahasının çevresinde bile top gelse tehlike oluyor ve az adamla çok işler başarabiliyor bu ayaklar.Bu maçta yine kanatlar da çok çalışmadı. Vederson ve girince Carlos iyi işlettiler zaman zaman kanadı.

Ama burada bahsetmem gereken şey hırs. Seyirci, biletlerin ucuzlamasıyla ve belki de gündüz oynanan maçta Galatasaray'ın yenilmesiyle stadı doldurmuş. Uzun zamandır ilk kez bütün maç susmadan takımını desteklediler. Bunun da etkisi ile Fenerli futbolcular gerçek anlamda ortasahada rakibini ısırdı. Hele 30uncu dakikadan sonra bir pres yaptı ki Fener sırf o pres gol kadar alkış aldı. Bu manzara Yıldırım'ın istediği ısıran Fener. Benim de istediğim oyun. Ama çok üretken mi derseniz hayır derim. Ama skoru bir şekilde bulabiliyorsunuz usta ayaklarla. Daha sonra karşı taraf bastırınca arkaya top da atabilen Alex Topuz Emre gibi adamlar varsa işiniz kolaylaşıyor. Bir de forvetiniz Semih dakika 85'te girmese oyuna işler daha kolay olacak ama o daha olamıyor.

Daum Özer'i bu sefer daha erken aldı oyuna. Özer beni inanılmaz heyecanlandırıyor ve bu maçta da hiç sırıtmadı girince. Cristian yine iyiydi ve hala daha iyiye gidiyor. Santos bugün de kötüydü ve Carlos'a yaradı bence bu iş. Carlos Santos'un yerine oyuna girince daha diri göründü ve ataklara katıldı. Kanadı da çalıştırdı. Bu arada 3 top direkten döndü Fener adına. Yani 6 pozisyon desek üstüne bir de 3 tane atılamayan net pozisyon desek eder 9. Üretken değil diyoruz ama pozisyon sayısı çok. Bu da ilginç.

Bu akşam beni memun etti Fener. Bu seyirci keşke hep gaza gelse de gitse maçlara. Takım da hep bu mücadeleyi verse yeter. Skor gelmese de memnun oluyor taraftar. Galip gelse de ıslıklanmışlardı şimdi 30uncu dakikada presten alkışlanıyorlar. Taraftar doğruyu görüyor.
Fener rekoru kırdı kırmasına ama daha önemlisi Galatasaray maçı gelmeden farkı 5'e çıkarması çok önemliydi. Bunu başardı şimdi biraz daha rahat.

Not: En son Kayseri maçı arada Honved maçı beni mutlu edebilmişti 1 senedir oynanan futbol anlamında. Şimdi onlardan sonra 1 senedir hatırlanacak bir futbol oynadı Fener.

Marquinhos

Ankaragücü 3 - Galatasaray 0


Sezonun ilk mağlubiyetini aldık. Napalım lig uzun bir maraton, yenmek de var yenilmek de. Maç yazısını sonraya bırakıyorum çünkü sinirlerim bozuk. Sinirlerim bozuk çünkü yaşadığımız ülkedeki bütün polisler hayvan. Bu futboldan POLİS TERÖRÜ çıkmadığı sürece , bu görüntüler hep yaşanır. Hepsi cahil, hepsi barbar. Çok sinirliyim. Sakinleşip maçı da yazacağım.

Evet , arada biraz Chelsea - Liverpool maçı izledim, bir devre Fenerbahçe maçı izledim ve biraz kendime gelebildim. Bu kadar sinirli olmamın sebebi , gerçekten mağlubiyet değil. Polislerin insanları bu kadar rahat dövebilmesi. Neyse efendim biz maça geçelim. Öncelikle Ankaragücü'nü tebrik etmek gerek. Oyunu çirkinleştirmeden, ellerinden geldiğince mücadele ettiler. Ceyhun, Simavi, Barboros ve Metin gibi oyuncular ile bizim dengesiz müdafamızı zorladılar. Golü biz bulsaydık sanırım maçı kaybetmezdik, fakat maç sonu Frank Rijkaard'ın da söylediği gibi güzel oynadığımız dakikalarda gol atmayı unuttuk. Bu günkü skorun bazı sebeleri var.

1) Arda bir kaç haftadır çok garip işler yapıyor. Gene çok güzel oynuyor, özellikle bu maç geçen 2 maçın aksine sahada diri bir Arda vardı. Fakat Arda ya kendisinin Messi olduğunu ispatlamaya çalışıyor, ya da takımın gerçek yıldızı olduğunu. Peki ya Arda'nın bize bir şey ispatlamasına gerek var mı ? Bence yok. Arda bugün itibariyle gazete okumayı, spor haberlerini, kendisi hakkında yapılan yorumları dinlemeyi bıraksın. Sanırım medya allak bullak etti Arda'mızı. Her şeyi yaptı bugün , gol pası vermek dışında. Eğer ilk yarıda iki topu Baros'a atsaydı şimdi çok değişik şeyler konuşuyorduk.

2) Hepimiz Haldun Üstünel'i yaptığı transferlerden dolayı çok tebrik ettik. Fakat bugün gene anladım ki yapılan transferler dengesiz oldu. Hani bir laf vardır, "altı kaval üstü şeşhane". Bizim transferler de öyle oldu. Tabi şimdi yanlış anlaşılmasın buradan Haldun Üstünel'i suçlamıyorum sadece, bu transfer kararlarını veren bütün ekibi suçluyorum. Geçen seneden ders almamışlar ki, bugün hala Hakan Balta stoper oynamak zorunda kalıyor. Tamam Emre Güngör ve Emre Aşık'ın aynı hafta sakat olacağını zayıf bir ihtimal olarak düşünebiliriz, fakat aynı şekilde Gökhan Zan'ın da sağlam olması zayıf bir ihtimal değil mi?

3) Servet neden sen çalım atıyorsun? Sen değil çalım atmak, 5 metreden uzağa pas atmamalısın. Sen kime neyi ispat ediyorsun? Sen bu takım için çok çok çalışırsan Bülent Korkmaz'ın bir gömlek küçüğü olursun bizim gönlümüzde, ama bir Popescu'nun sağ bacağı olmaz senden Servet. Ne olur artık düz top oyna. Aynı şekilde Mustafa Sarp. Gerçi o mümkün mertebe garantiye oynuyor , fakat biraz şut çalışması gerekli. Mehmet Topal ise bence acil bir spor psikoloğu ile görüşmeli. Yoksa bu düşüşünün altında kalkamayacak.

4) Takım olarak müdafa yapmayı hala öğrenemedik. 4 3 3 'de hızlı bir şekilde kanat değiştirmeyi de öğrenemedik. Daha doğrusu sistem ile hala sorunlarımız var. Frank Rijkaard maçtan sonra takım olarak eleştiri yaptığı için ben de daha fazla bireysel tespitler yapmayacağım.

Sonuç olarak biz lig başlarken, bundan daha iyisini beklemiyorduk. Biz taraftar olarak da , kendimi de eleştiriyorum burada, biraz medyanın da gazıyla uçuşa geçtik. Gün gene yere sağlam basma günü ve bu takıma sahip çıkma günü. Varsın biz bu sene de şampiyon olmayalım. 2. olup Şampiyonlar Ligi bileti alsak bana yeter. Çünkü biz Frank Rijkaard'ı bu sene şampiyon olmak için değil, uzun vadede gene ekol olmak için getirdik.

Bu maç ile ilgili üzüldüğüm tek bir şey var. Aydın ve Uğur özellikle ilk yarıda bence çok iyi bir ikili oldu. Alt yapıdan yetişen bu iki futbolcumuzdan doya doya bahsedecek bir ortamın olmayışı canımı sıkıyor sadece. Ayrıca yenilgimize bahane değil tabi ama gözlerimiz Keita'yı çok aradı.

Sevgiler Saygılar

Maradona

Güle Güle Bülent Uygun


Valla 2 sene önceki Bülent Uygun'u ve Sivasspor'u ne kadar seviyorsam, bugün Bülent Uygun'dan, resmen tiksiniyorum. Yaptığı cemaatci açıklamalar, Muhsin Yazıcıoğlu sevgisi, kulübede insana yakışmayan davranışlar derken resmen tiksiniyorum ondan. Gitti iyi oldu bence. Kendisini çok önemsiyordu, ama biraz burnu sürtsün, gene 2 sene önceki mütavazi günlerine dönsün.

Cumartesi Futbol Notlarım

Bu hafta bazı takımların kendisini ispat etmesi gerekiyordu. Mesela İBB'nin karar vermesi lazımdı, ya geçen seneki gibi boş boş gezineceklerdi , ya da daha istikrarlı bir halde yola devam edeceklerdi. İBB şimdilik daha istikrarlı olacağının umudunu verdi bize. Umarım böyle devam ederler, yapılanmalarını sevmesemde teknik direktörleri Abdullah Avcı'ya hayranım. Zaman zaman çok kızmam, ya da elimde olmayarak Abdullah Hoca ile ilgili övücü yorumlar yapmam bundandır. Gerçi kendisi gibi bir dehanın niçin İBB gibi saçma bir takım da çalıştığını hiç anlayamadım, ve anlayamayacağım. Keşke o da gidip aklı başında bir şehir takımının başına geçse, Bursa ve Eskişehir'e bir rakip gelse. Trabzonspor mesela diyeceğim ama , onlar da uzun süreli projelere karşı sabır yok. Maçın tamamını izleyemedik doğal olarak. Artık şu yayın ihalesinde bu haftalık 4 maç saçmalığını kaldırsalar. Bütün maçları verseler. Maçtan önce Diyarbakır da Tazemata ve Şener'in olmadığını duyunca , işlerinin ne kadar zor olduğunu bizim Bursasporlu arkadaşımız Hasan ile konuştuk. Maraton'da Ziya Hocayı dinledim. Sanırım böyle insanlara daha fazla ihtiyacımız var. Herşeyin para , şan , şöhret olmadığını , futbol emekçiliğinin de önemli olduğunu bize sürelli hatırlatıyor.

Manisaspor ve Bursaspor arasında ki maç da , bence Bursaspor için önemliydi. Deplasman da daha önce sadece Sivasspor'u yenebilmişlerdi. Hasan 2 Ege deplasmanın da 4 puanı iyi görüyordu. Bence zor olan Ege deplasmanını rahat geçtiler. Rahat derken sanırım sadece skor olarak rahat. Çünkü gene 3 dakikalık özetlerden anlayabildiğim kadarı ile maç Bursa golü buluna kadar ortadaymış. Batalla çok güzel bir gol atmış serbest vuruştan. İşin asıl ilginç yanı ise Turgay'ın golü. Kendisini normalde çok beğenirdim, fakat Bursa'ya biraz formsuz başladı. Kendisinde biraz golcü balı var gibi geliyor bana. Dünkü golü çok güzeldi, fakat kaleciyi geçip direğe çarpmasını ben şans olarak açıklıyorum. Gene de Bursa'nın yoluna kayıpsız devam etmesi beni heycanlandırıyor. Bakalım ilk 5 bu sene gelecek mi Bursa'dan. ( Hasan'ın geniş maç yazısını da gün içinde blogumuzda bulabilirsiniz)

Beşiktaş - Denizli

Saha içinde olanlar bitenler için yazabilceğim pek bir şey yok. Mustafa Denizli inatçı bir adam oldu sanırım. Rüştü ile maça çıkmak bence gereksiz bir hamleydi. Neymiş efendim, Rüştü'yü kaybedermiş. Kaybetsin bence artık Rüştü' yü. Tamam Rüştü Türkiye'nin en kariyerli kalecisi, fakat en saçma golleri yemiş olan kalecisi. Beaşiktaş taraftarı için ise millet sürekli saçma konuşuyor bence. Tepkilerinde sonuna kadar haklılar. Yıldırım Demirören'den kurtulma isteklerini anlıyorum. Fakat iki nokta var sanırım, Yıldırım Demirören'in istifa etmesini engelleyen. Birincisi Yıldırım Demirören yüzsüz bir adam olduğu için utanmadan bir daha aday olacak ve eğer şimdi istifa ederse, ikinci kez istifa ettiği için bir daha yönetime giremeyecekmiş. Birde zaten Ocak ayında seçim var. Tamam çok zor anlıyorum , ama biraz daha sabır lazım. Ve fakat şunu söylemeden geçemeyeceğim. Kimse darılması gücenmesin ama Süleyman Seba gibi yüce bir isme " Ahmet Dursun, Seba Gitsin" diye bağıran bir taraftar topluluğu Yıldırım Demirören ile cezalandırılmayı haketmiştir bence.

Not: Daha Premier Lig notlarım var fakat şimdi FM oynayacağım. Sonra yazarım onlarıda.

Maradona