4 Ekim 2009 Pazar

Cumartesi Futbol Notlarım

Bu hafta bazı takımların kendisini ispat etmesi gerekiyordu. Mesela İBB'nin karar vermesi lazımdı, ya geçen seneki gibi boş boş gezineceklerdi , ya da daha istikrarlı bir halde yola devam edeceklerdi. İBB şimdilik daha istikrarlı olacağının umudunu verdi bize. Umarım böyle devam ederler, yapılanmalarını sevmesemde teknik direktörleri Abdullah Avcı'ya hayranım. Zaman zaman çok kızmam, ya da elimde olmayarak Abdullah Hoca ile ilgili övücü yorumlar yapmam bundandır. Gerçi kendisi gibi bir dehanın niçin İBB gibi saçma bir takım da çalıştığını hiç anlayamadım, ve anlayamayacağım. Keşke o da gidip aklı başında bir şehir takımının başına geçse, Bursa ve Eskişehir'e bir rakip gelse. Trabzonspor mesela diyeceğim ama , onlar da uzun süreli projelere karşı sabır yok. Maçın tamamını izleyemedik doğal olarak. Artık şu yayın ihalesinde bu haftalık 4 maç saçmalığını kaldırsalar. Bütün maçları verseler. Maçtan önce Diyarbakır da Tazemata ve Şener'in olmadığını duyunca , işlerinin ne kadar zor olduğunu bizim Bursasporlu arkadaşımız Hasan ile konuştuk. Maraton'da Ziya Hocayı dinledim. Sanırım böyle insanlara daha fazla ihtiyacımız var. Herşeyin para , şan , şöhret olmadığını , futbol emekçiliğinin de önemli olduğunu bize sürelli hatırlatıyor.

Manisaspor ve Bursaspor arasında ki maç da , bence Bursaspor için önemliydi. Deplasman da daha önce sadece Sivasspor'u yenebilmişlerdi. Hasan 2 Ege deplasmanın da 4 puanı iyi görüyordu. Bence zor olan Ege deplasmanını rahat geçtiler. Rahat derken sanırım sadece skor olarak rahat. Çünkü gene 3 dakikalık özetlerden anlayabildiğim kadarı ile maç Bursa golü buluna kadar ortadaymış. Batalla çok güzel bir gol atmış serbest vuruştan. İşin asıl ilginç yanı ise Turgay'ın golü. Kendisini normalde çok beğenirdim, fakat Bursa'ya biraz formsuz başladı. Kendisinde biraz golcü balı var gibi geliyor bana. Dünkü golü çok güzeldi, fakat kaleciyi geçip direğe çarpmasını ben şans olarak açıklıyorum. Gene de Bursa'nın yoluna kayıpsız devam etmesi beni heycanlandırıyor. Bakalım ilk 5 bu sene gelecek mi Bursa'dan. ( Hasan'ın geniş maç yazısını da gün içinde blogumuzda bulabilirsiniz)

Beşiktaş - Denizli

Saha içinde olanlar bitenler için yazabilceğim pek bir şey yok. Mustafa Denizli inatçı bir adam oldu sanırım. Rüştü ile maça çıkmak bence gereksiz bir hamleydi. Neymiş efendim, Rüştü'yü kaybedermiş. Kaybetsin bence artık Rüştü' yü. Tamam Rüştü Türkiye'nin en kariyerli kalecisi, fakat en saçma golleri yemiş olan kalecisi. Beaşiktaş taraftarı için ise millet sürekli saçma konuşuyor bence. Tepkilerinde sonuna kadar haklılar. Yıldırım Demirören'den kurtulma isteklerini anlıyorum. Fakat iki nokta var sanırım, Yıldırım Demirören'in istifa etmesini engelleyen. Birincisi Yıldırım Demirören yüzsüz bir adam olduğu için utanmadan bir daha aday olacak ve eğer şimdi istifa ederse, ikinci kez istifa ettiği için bir daha yönetime giremeyecekmiş. Birde zaten Ocak ayında seçim var. Tamam çok zor anlıyorum , ama biraz daha sabır lazım. Ve fakat şunu söylemeden geçemeyeceğim. Kimse darılması gücenmesin ama Süleyman Seba gibi yüce bir isme " Ahmet Dursun, Seba Gitsin" diye bağıran bir taraftar topluluğu Yıldırım Demirören ile cezalandırılmayı haketmiştir bence.

Not: Daha Premier Lig notlarım var fakat şimdi FM oynayacağım. Sonra yazarım onlarıda.

Maradona

1 yorum:

  1. Abi yazdık bir şeyler de 3 dakikalık görüntüden ne çıkarsa artık...akşamdan beri başa alala en az 30 kere izleyip 90 dakikaya bağladım ama yine de..:)

    YanıtlaSil