31 Mayıs 2010 Pazartesi

İnter'de İşler İyi Gitmiyor

"Ne diyor bu hıyar?" dediğinizi duyar gibiyim. Tabii ki gerçek hayattan bahsetmiyorum. Bahsettiğim şey Football Manager'daki kariyerim.

Kariyerime Fener'de başladım. İlk sene takıma sadece Halil Altıntop'u aldım. Pek bir yararı olmadı bütün sezon. Gol yükünü genelde Semih ve Alex çekti.

Fener'deki asıl sorun defanstı. Lugano 4 maç varsa 3 maç yok. Adama para cezası vere vere haloldum ama adam durmadı. Kırmızı kartlara devam. Bilica ise gerçek hayatın tersine oyunda güven veriyor. Emre ilk sezon ortasahanın en verimli ismiydi. Özer sakatlıktan kurtulamadı bir türlü ve kurtulduğunda da pek forma şansı bulamadı açıkçası. Selçuk'u takımdan direk göndermiştim. Deniz, Cristian ve Emre ile ve zaman zaman Topuz'la ortasahayı idare ettim.

Güiza'yı ikinci sene Hull'a kiraya gönderdim. İlk sene fena da oynamadı ama insan düzgün bir forvet arıyor.

İlk sene Uefa'da gruptan çıkar çıkmaz Arsenal çıktı karşıma. İki maçta da fark yedim ve Avrupa maceram bitti. Lugano ve Bilica nasıl döküldü anlatamam size. Ama ligde şampiyon oldum. Mutluydum.

İkinci sene oyuna beleş transferlerle başladım. Deco, Luis Saha ve Geremi'yi takıma aldım. Güiza'yı ve Deivid'i kiralık, Cristian'ı temelli verdim.

Lig pek iyi gitmedi ama Türkiye Kupası'nı alarak hasreti dindirdim. Ha bu arada Mark Beevers'ı defansa Lugano'nun yerine aldım. Lugano gitti diye bir şikayet bir şikayet. Ulan adam kart görmekten çoğu maçta beni Bekir'e mahkum etti. Ayrıca ilk sezon Murat Sözgelmez'i almıştım. Zaman zaman Bekir ve Murat yanyana oynamak zorunda kaldı. Tüm bunlara rağmen taraftar bana pek kızdı.

Bu arada sol kanada da Rodney Sneijder'i aldım. Wesley'nin kardeşi sanırım kendisi.

İkinci sezon Avrupa'da hiç fena değildim. Gruptan ikinci çıktım. Real Madrid'i, hem de Kaka, Ribery ve Ronaldo'lu Real'i 4-2 yendim. PSG ile eşleştim. Kendilerini rahat geçtim.

Nasıl da unuttum? Saha o sezon inanılmaz oynadı. Karşı karşıya bu kadar rahat gol atan bir adam olamaz. Şampiyonlar Ligi'nde Semih ve Saha sayesinde ilerledim. Çeyrek finalde karşıma yine o şerefsiz Arsenal çıktı. Tabii ki elendim.

O sezon böyle geçti. 3. oldum ama Şampiyonlar Ligi ve Türkiye Kupası'nda yüzümüz güldü.

3. sezonda Sneijder fırtına gibi esiyordu ama Emre'de hal kalmamıştı. Orta sahaya Liverpool altyapısından Victor Palsson diye bir adam aldım. Adam İzlanda azmanı çıktı. Her yerden vuruyor ve gol yapıyor. Ortaya Aurelio'yu geri aldım. Geremi, Emre, Palsson ve Aurelio'yu dönüşümlü oynattım.

Fakat Saha sakatlandı. Bir daha da kendine gelemedi. Semih yine hayvan gibi oynuyordu. Ligde 2-3 puan farkla dördüncüydüm ve Uefa'da idare ediyordum ki İnter'den Morinyo'nun ayrıldığı haberi geldi. Aynı gün bana teklif geldi. Kadroya bir baktım: Ceset!

Kadro ölmüş ama 39 milyonluk bir transfer bütçeleri var. İnter 14. sırada. Kabul ettim ve hunharca para harcamaya başladım. Ama işler pek iyi gitmiyor. Yarın kurduğum kadroyu sizlere anlatacağım. İnter maceralarımla geri döneceğim.

Marquinhos

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder