18 Haziran 2009 Perşembe

Efes Şampiyon



Genelde futbol yazılarımız yer alıyor bu blogda. İlk kez futbol dışı bir olay ile ilgili bir şeyler yazmak ihtiyacı hissettim. Galatasaray taraftarıyım, ama açık konuşmak gekerise futbol takımı dışında diğer branşları fazla takip etmem Galatasaray adına. Gazetede çıkan haberlerde olduğu kadarı ile az da olsa bir fikrim olur o kadar. Takip ettiğim sporlara gelirsek. 1. sırada Futbol gelir, sonra basketbol, genelde lig maçlarını ciddi takip etmem , ama takım ayırmadan Euro Lig maçlarını izlerim, NBA, Ntvspor sayesinde takip ederim, FIA kuralları 3 4 sene önce yenileyip de saçmalayana kadar çok ciddi bir F1 takipçisiydim, hatta ilk İstanbul Park yarışına gidip 3 gün boyunca ana tribündeki yerimi alıp o çoşkuyu yaşamıştım. Bir de yapıldığı senelerde Olimpiyatları takip ederim, ama onun dışında altetizim ya da diğer branşları düzenli olarak takip etmem. Bunları söylememdeki en önemli etki biraz kendimi tanıtmak ve sporun sadece futbol olmadığını ,başka alanlara da ilgim olduğunu ifade etmek isteyişimdir.

Gelelim basketbola. Merter'de oturuyorum, evim Efes Pilsen'in Merter'deki tesisleri ile yürüyerek yaklaşık 15 dakika. 6 yaşında Efes Pilsen yaz okuluna girdim, ve yaklaşık 10 11 yaşıma kadar yaz kış devam eden spor okuluna gittim. Çok yetenekli değildim basketbol konusunda ama 4 5 sene öyle bir ortamda bulunmak en azından soysal bir insan olmama yardım etti. İlk basketbol maçında Efes Pilsen ile Paşabahçe arasında oynanan bir final serisiydi. Tamer Oyguç falan oynuyordu Efes Pilsen'de. O kadar eski bir olay yani :). Abdi İpekçi spor salonu gidenler bilir, Türkiye ortalamasının üzerinde bir salondur. O zaman için çok da kalabalık değildi salon. Aradan uzun seneler geçti ,ilkokul zamanımda ailem ile birlikte gittiğim basket maçları çoktu. Hem lig hem de Avrupa maçlarına ellerinden geldiğince götürdüler beni. O seneler hem futbolu , hem de basketbolu yakından takip ediyordum. Sıklıkla basket maçlarına giden birisi olarak da oradaki sakin ortamı seviyordum. Neyse lise yılları ve üniversitenin hazırlık ile birlikte ilk 3 senesinde de basketbol maçlarına gitmeyi devam ettirdim. Efes Pilsen bir kulüp takımı olmadığı için, hiç bir zaman çok ateşli bir taraftarı olmadı. Arada sırada özellikle Yunan ekipleri ile yapılan maçlarda salon bir milliyetçilik etkisiyle kendinden geçip, çoşkulu tezahüratlar yapmıştır, ama genelde sakindir Efes Pilsen taraftarları. Peki ne oldu da ben bıraktım basketbol maçlarına gitmeyi. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş ne zamanki ciddi yatırımlar yapıp ligde iddalı olmaya başladılar, ve bunun sonucundan futbol tribünlerinden, tribünlerin en çirkin yüzlerini alıp maçlara getirmeye başladılar, ben de o zaman bıraktım basket maçlarına gitmeyi. Sanılmasın ki ben çok beyfendi, küfür etmez ,seviyeli bir futbol seyircisiyimdir. Ben de Ali Samiyen'e ya da başka bir stada gidince ateşli taraftar oluyorum. Ama hiç bir zaman fanatik olup insanlığa yakışmayacak işler yapmadım stadlarda. Basketbol salonları , ailelerin, gençlerin ve öğrencilerindi, içinde gerçekten basketbol sevgili olanlarındı bir zamanlar. Ama 3 büyükler kendi çıkarları için oraları kirlettiler.

Dünkü o insanlık dışı görüntüde 3 büyük takımın ama özellikle ev sahibi olduğu için Fenerbahçe'nin payı çok büyük. Bir önceki maçı kazanınca Efes Pilsen, bir çok açıklama yapıldı ve kısaca Efes Pilsen'in kayırıldığı idda edildi. Ben bu konuya hiç girmek istemiyorum, sadece şunu belirtmeliyim ki 2009 senesinde Türkiye'de bir spor olayında böyle görüntülerin olması çok yanlış. Aziz Yıldırım kendisini bu camianın reis'i olarak görüyor ve bunu böyle söylüyorken, orda o kadar insan sahaya girerken kaçmayacaksın başkan. Gideceksin Efes Pilsenli basketbolcuların yanına o dayağı ya onlarla yiyeceksin ya da durduracaksın. Belki bu söylediklerimi abartı bulanlar olabilir ama bir de şu var.Bu link http://www.fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=16075 dünkü maçın Fenerbahçe resmi sitesindeki linki. Olaylar ile ilgili en ufak bir açıklama olmadığı gibi, çıkıp dilenen bir özür de yok. Başkan adayı iken çıkıp televizyonlarda konuşurken Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'nin sadece bir futbol takımı değil, ayrıca büyük bir kulüp olduğunu ve bir çok spor branşının temsil edildiğini söylemişti. Buradan önce Aziz Yıldırım'a sonra da Galatasaray ve Beşiktaş başkanlarına sesleniyorum. Lütfen basketbol salonlarınıda futbolu kirlettiğiniz gibi kirletmeyin. Oraları ailelere ve gençlere geri verin.Tabi şimdi bu konuda birde stadların güvenlik sağlayıcısının polis mi özel güvenlik mi olması gerektiği yönünde bir tartışma var. Onu bilemem nasıl bir kanun çıkar ya da kanun nasıl uygulanır, ama bir tribün dolusu hayvanın sahaya girmesi ve başka insanların hayatları tehlikeye atacak davranışlar sergilemeleri engellenmeli. Sakın kimse bir Galatasaraylı olarak, hazır fırsat buldu, Fenerbahçe'yi eleştireyim dediğimi sanmasın. Ben basketbolda bir Efes Pilsen taraftarıyım, ve 3 kulubün de basketbol şubelerine ilgi duymam. Ha takımları iyidir kötüdür o da çok ilgimi çekmez açıkcası ama 3 kulüp başkanlarına sesleniyorum yeniden, ne olur futbolumuzu kirlettiğiniz gibi basketbolu da kirletmeyin.

Not: Fenerbahçe yönetimi bari çıkıp basketbol ailesinden bir özür dilese hiç fena olmayacak bence.
Maradona

1 yorum:

  1. bu olaya bir sene oynamama cezası verilse anca yeter.hatta umarım verilir. oraya gelen normal seyirciler de var. kızlar cocuklar nasıl olsa futbol maçı değil olay mı çıkacak ki diye geliyorlar.Neyse umarım caydırıcı bir ceza gelir.

    YanıtlaSil