31 Temmuz 2009 Cuma

Fenerbahçe Honved

Yazın ortasına denk gelen bu maçta ,hazır İstanbuldayım diye düşünerek ,takımıma destek olmaya karar verdim. 44 lira koymadı açıkçası ve hemen aldım biletimi. Maç günü geldi çattı ve saat 6 gibi arkadaşımla buluşarak stad çevresine vardık.Evim stada 15 dakika olduğu için maça her gitmediğim gün azaptır bana. Neyse efendim Şükrü Saracoğlu o saatlerde pek de dolu değildi tabi. Biz de bir şeyler yiyelim istedik. Çakma bir Marmaris Büfe'den çakma tostlar yedik.

Tostların ardından birkaç foto çekerim diye stad çevresine geri döndük. Pek de istediğim fotoğrafları çekemeden Nazlı'ya dönüverdik. Nazlı'yı bilenler bilir. Kızıltopraktaki balıkçının adıdır ve genelde onun etrafında toplanılır. Tezahüratlar eşliğinde stada yürünür.



Hemen bakkaldan biralarımızı aldık ve sokakta sarı lacivert günü izlemeye koyulduk. Yeni forma tartışmaları yoğunluktaydı. Elano'nun Galatasaray'a transferi konuşuluyordu. Bu konuşmalar eşliğinde stada vardık.

Maça 40 dakika kala stada girdik ve yerimize oturduk. Görüş açımız gerçekten iyiydi. Futbolcular klasik olarak teker teker çağırıldı tribünlere. Yeni transferlerden Cristian kendisinin çağırıldığını uzun süre anlayamadı. Daha sonra dayanamayıp geldi ve oley çekme işlemini başarı ile tamamladı.

Maça kadar stad neredeyse tamamen doldu. Başlama vuruşu ile beraber neyin ne olacağı hemen anlaşıldı. Fener iyi top çeviriyor ve Honved de izliyordu. Gole kadar net bir pozisyonu yoktu Fener'in. Roberto Carlos eski günlerinden kalma o kadar güzel bir freekick golü attı ki sanırım takım kendine geldi ve saldırmaya başladı. Burada Dos Santos çok şanssızdı bence. Carlos vuruşu yaparken sakatlandı ve yerine uyuşuk Deivid girdi. Bu dakikadan sonra Santos, Carlos'un yerine çekildi. Deivid aldığı her topu ezdi desek yeridir. Sol kanatta olduğundan dolayı her topu önce sağa alma zorunluluğundaydı ve bu da ona çok zaman kaybettirdi. Fener de daha çok sağ kanadı kullandı.





Kazım gerçekten çok değişmiş. Eskiden ona atılan her topu o aynen geriye doğru Selçuk'a atardı. E şimdi arkada Selçuk da yok. Kazım topu alıyor hemen Gökhan'ı kaçırıyor ve Gökhan da ortayı yapıyor ya da Kazım Gökhan'a bırakmadan ya şut çekiyor ya da orta yapıyor. Bir gol de zaten böyle geldi.

Emre bu maçın yıldızıydı. İnanılmaz koşular , müthiş top çalmalar yaptı. Bir de asist yaptı Guiza'ya.

Guiza demişken ,3 gol attı kendisi. Onu ilk kez sahada izledim. Sanırım Korner Olması Lazım okumuş! Bana inat 3 gol attı ve 3ü de aşırtma değildi!

Genel anlamda bakarsak Fener Cristian ve Emre ile topu hemen ileriye ve kanatlara taşımaya çalışıyor ve bunda başarılı da oluyor. Cristian Orelyo , Emre de Appiah görevini üstlenmişler. Kanatlar iyi çalışıyor. Ortalar sürekli yapılıyor. Attığı gole rağmen ileride tek eksik belki Cristian'ın çok risk almaması ve de Alex'in yavaş oyunuydu. Takım Alex dururken hızlanmış bence ve artık Alex sırıtıyor. Çok top ezdiğini düşünüyorum.

Tabi bu takımdaki en büyük zaaf bence defans hala. Honved değil de karşıdaki takım Diyarbakır olsaydı inanın daha çok saldırırdı ve daha çok pozisyona girerdi. Ne yapıp etmeliler ve defansa bir takviye yapılmalılar bence.




Carlos'un durumu ise nedir şu an bilemiyorum.Umarım bir sorun yoktur çünkü Santos'la beraberken sol kanadı çok iyi işlettiler.
Arada sırada Zico ve Aragones dönemlerini hatırlatan pas trafiği olsa da pek de canımı sıkmadı açkçası. Kaleye daha çabuk gidiyor Fener genel olarak. Sabah evden çıkmadan mtk maçını izledim ve aradaki fark gerçekten çok fazla. Tabi Mtk ve Honved farkı da çoktur ama yine de umutluyum.
Enteresan bir not da Cristian topla neredeyse buluşur buluşmaz uzaktan bir kaleyi yokladı ve hemen özür diledi. Dileme arkadaşım. Bu takımda Selçuklar Maldonadolar Josicolar özür dilemeden ne şutlar çektiler ve hatta şut bile çekmeden gittiler. Sen yeter ki şut çek.

Özlemişim Kadıköy'de maça gitmeyi. Şansıma 6 gol birden gördüm. Fener de turu ,futbolun gereksiz mucizeleri olmazsa garantiledi desek yeridir. Daha da şansıma Carlos'un golünü canlı canlı sizlere çekebilme şansını elde ettim. Daha ne isterim?
NOT:Guiza'nın her golünden sonra ona özel İspanyol marşı çalınması da ayrıca enteresan bir gelişme. Zamanında Kezman'a Batman müziği çalsaydık hattrick yapar mıydı acaba?

Sevgiler.
Marquinhos


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder