7 Şubat 2010 Pazar

Ankaragücü - Bursaspor Maçından Önce


Blogun yavaş yavaş ısınmaya başladığı şu günlerde, sevgili arkadaşımız Hasan'ın blogundan bu özel maça dair alıntılarla günü renklendirmek istedim biraz. Saygı duyulası bir dostluk hikayesi ve bu dostluğun ötesinde bir rekabet var saha içinde. En yakın örnek, geçen sene Bursaspor Avrupa bileti peşindeydi, Ankaragücü ise ligde kalma hesapları yapıyordu. Bursalı futbolcular çıkıp görevleri layığı ile yaptılar. Bunun ötesinde komplı teorileri üretmek, kimse kusura kalmasın kalın kafalılıktan öteye geçmez. lafı fazla uzatmadan sizi Hasan arkadaşımızın iki yazısı ile başbaşa bırakıyorum.

http://emosimoghislain.blogspot.com/


Çıkar Değil, Kan Kardeşliği

Bu kardesliğin çıkısını nasıl basladıgını bilmeyenler için kısa bilgi vermek gerekirse:
Tribün liderlerimizden Abdulkerim abimiz üniversite eğitimi için Ankara' ya gider...

Burda Ankaragüçlü taraftarlarla tanısır ve 4 yıl boyunca hiç bir Ankaragücü maçını kacırmaz...aynı zaman da tribünde güzel arkadaslıklar kurar..

Abdülkerim Bayraktar vatani görevini yerine getirmek üzere Mardin' e gider ve orada şehit düşer....

Abdülkerim abimiz için ilk maçta bir tören düzenlenir. Törenin tam ortasında herkesi şaşırtan bir jest yaşanır.Sarılacivert formalı bir grup taraftar “Abdül ölmedi kalbimizde yaşıyor” pankartı ile sahaya çıkarlar.Abdülkerim Bayraktar cenazesine Ankaradan yüzlerce Ankaragücü taraftarları gelir.

Ve o gün bugündür iki büyük camia arasında dostluk devam eder.
Maçtan Önce Bursaspor

Bugün bizim için çok önemli bir maça çıkacağız..
En azından Fenerbahçe maçında yaşadığımız özgüven kaybını geri kazanıp, rövanşa daha derli toplu çıkmak zorundayız..
Futbolcularımızın büyük çoğunluğu haftada iki maç oynama olayına alışkın isimler değiller..
O yüzden ben Ertuğrul Sağlam'ın bugün biraz rotasyon olayına girebileceğini düşünüyorum..
Ama çok fazla da oynamaz yine kadroyla..
İvankov değişmez, savunmanın sağı-solu yüksek ihtimal değişmez, çok küçük ihtimal Keçeli'nin yerine Yenal oynayabilir..
Savunmanın ortası da Fenerbahçe maçının ikinci yarısındaki Ömer-İbrahim ikilisinden oluşur..

Kirita'nın yerine Hüseyin girer, Bekir Ozan kızağa onun yerine de Ergiç çekilip,
Batalla da 10 numaraya monte edilir..
Sağda Volkan, solda Ozan ileride Turgay Allah ne verdiyse kardeşten 3 puan koparmaya çalışırız artık.
kadroları bireysel olarak baktığımızda bizden önde olmalarına karşın biz çok daha iyi takımız onlardan.

Öyle oynamalıyız böyle oynamalıyız demeye gerek yok zaten bugün..
Hem rakibin hem de kimlerle oynayacağı hakkında bilgimiz yok, hem de sonuçta rakip Anlaragücü.
İnsanın içinden öyle oynayalım böyle oynayalım 3 atalım 5 atalım demek gelmiyor ki..
Ama umarım kazanan taraf biz oluruz..
AnkaragücüM'ün puana falan ihtiyacı yok bana göre, bu kadroyla kümede zaten kalacaklardır..
Ee bu saatten sonra da yüksek hedef koyacak halleri yok..
Ama biz kardeş takımlar olarak birbirimize kazık atmayı severiz..

Örneğin küme düştüğümüz sene bizi yenmişlerdi Bursa'da..
Hatta yanlış hatırlamıyorsam 2-0 falan bitmişti maç..
Bizim Bursalı Yılmaz Özlem hayatının topunu oynamıştı her Bursaspor maçında olduğu gibi..
Geçen yılda kardeşlerin durumu kritik iken biz onları Bursa'da yendik onları..

Neyse sözün özü "Saha dışında dostluk kazansın ama sahada 3 puanı alan Bursaspor olsun, hedefleri doğrultusunda yürüyüşünü sürdürsün.."
Çoğu Ankaragüçlü kardeşimin de benimle aynı duyguları paylaştığını biliyorum..
Dostluğumuza herhangi bir kara leke sürülmemesi ve ebediyete kadar sürmesi dileğiyle..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder