8 Şubat 2010 Pazartesi

Ben Sana, Onlara Rağmen Aşığım Futbol

Aslında bu yazıyı bir hafta sonra daha değişik bir açıdan yazmayı düşünüyordum. Malum sınav zamanı içindeyim hala ve kıçı kırık siyaset teorilerini okudukça, mevcut futbol düzeni ile, inşaa edilen ve dönüştürülen dünya düzenini feci halde birbirine benzetiyorum. Tamam farkındayım beyin biraz şartlı, gördüğü her şeye futbol gözü ile bakmaya. Ama yazınca siz de anlayacaksınız. Ben şimdi sadece bir taraftar olarak bu işten yorulmaya başladığım bu günlerde kendimi ifade etmeye çalışacağım.

Kendimi bildim bileli maç izliyorum. Otorite seven babamın katkısıyla ufakken maçları ses çıkarmadan izlermişim. Tabii ki o zamanlar anlamıyordum bu işlerden. Yavaş yavaş yaş kemale ermeye başladığı zamanlarda sahanın içinde olan biteni daha fazla anlamaya başladım. Saha içinde olan biteni anlarken, yönetimleri tanımaya başladım. Maçlardan sonra yapılan açıklamalara 10-11 yaşında başkanımız hakkımızı savunuyor gibi gayet aptalca bakarken, artık bu açıklamalar ile ne kadar basitleştiklerini anlıyorum.

Bu ülkenin takımları arasında hiç bir "dini yahut etnik " kökene dayalı bir rekabet yok. Bizimkisi sadece "sidik" yarışı. Yıllardır kim daha uzağa işeyecek diye birbirimizle yarışıyoruz. Eh tamam gayet insan doğasına uygun bir tavır bu. Bunu ben ve Marquinhos kendi aramızda yapınca çok güzel ve keyifli oluyor. Ama bu rekabetin arasına "Kodomanlar" girinçe işin tadı kaçıyor.

Bizim başkanımız Adnan Polat , Kayseri maçından önce çıkıp " Yıldızlar korunsun" dedi. Tamam haklısın yıldızlar korunsun da bu açıklamaların Baros ve Kewell sakatlanırken yapılıp işler nispeten iyi giderken yapılmaması gerçekten düşündürücü. Geçen seneki Sikibbe'li ve Korkmaz'lı rezalet sezonda da işler artık dibe vurunca hakemlere sarmıştı bizimkiler. Aynı şekilde Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin başkanları da işler kötü gidince hakemlere sarıyorlar.

Takımların yönetimleri beni bu işlerden soğutmaya başladı artık. Çok sayın Adnan Polat , hakemler bizim futbolcuları koruyacağına, siz kulübe 2 düzgün doktor alsanız da futbolcularımızı yanlış tedaviden korusanız daha iyi olmaz mı?

Sayın Demirören, Beşiktaşlıların yüzde kaçını yansıttığı belli olmayan sözde demoktarik bir seçim ile başkan seçilip, sonra da anti demoktartik açıklamalar yapıp, taraftarı temizleyeceğinizi söylemek yerine, elinize iki kitap alıp okusanız daha iyi olmaz mı ?

Sayın Aziz Yıldırım , işler ne zaman istediğiniz gibi olmasa , yıllardır gerçekleşmeyen istifa restini hortlatmak yerine, bir kere de geri vites yapmasanız daha iyi olmaz mı?

Federasyon başkanı çok sevgili Özgener, ligi çok güzel pazarladınız ama mili takıma hoca bulamadınız hala. Honduras maçına takımın başında beni isterseniz seve seve çıkarım. Ne de olsa 10 seneden fazladır FM oynuyorum.

Artık gerçekten bu ve  benzeri yönetim varoşluklarından bıktım. Tek bir günü bekliyorum. Galatasaray-Fenerbahçe derbisini. Eğer o gün Ali Samiyen'de gene olaylar olursa , güle güle Galatasaray.

Yıllardır bütün kirletmelerinize rağmen bu güzel oyunu, saf bir çocuk gibi sevmeyi bırakmadım. Futbolu gene sevmeyi bırakmayacağım, ama sanırım bunun şekli yahut araç olarak kullanacağım takım değişecek. Kusura bakmayın kendi derdim ile canınızı sıktım.

Sevgiler Saygılar.
Maradona

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder