13 Aralık 2009 Pazar

Fenerbahçe 3 Ankaragücü 2

Uzun süredir aslında bir Fenerbahçe maçı hakkında bir şeyler yazmak istiyordum. Ama Marquinhos yazdığı için iki aynı konulu yazı olmasın diye yazmıyordum. Marquinhos'un işi olunca meydan bana kaldı. Bakalım bir Galatasaraylı olarak dünkü maç için neler söyleyeceğim, ve Marqi ne diyecek bakalım ?

Herr Daum maça sakat ve cezalı oyuncularından geriye kalan takımı gene yine yeniden tek forvet çıkardı maça. Aslında forvet sayısı mesele değil burada, bir de takımı sahaya sürerken, "Aman çocuklar, yarı sahayı çok geçmeyin, bir tane atın üzerine yatın" demeyi ihmal etmemiş. Bir Galatasaraylı olarak ben Fenerbahçe'nin başında olsam, bu takım ile ofans futbolu resitali izlettiririm. Zaten sırf ben değil, dünya üzerinde Zico gibi basit bir stajyer adamın neler yapabileceğini gördük. Her Fenerbahçe maçında önce Fenerbahçe Zico'yu gönderdi diye dua ediyorum, sonra da Gürçan Bilgiç başta olmak üzere , hayatlarında "Çeyrek Final" görmemiş ve görmeyi hedeflemeyen zihniyetsizlerin maçları izlerken neler düşündüğünü merak ediyorum.

Maça Daum'un direktiflerinin aksine baskın başladı Fenerbahçe, bunda orta sahası dirençsiz Ankaragücü'nün de yardımı oldu. İlk yarı Özer yerini yadırgadı, fakat bu yerini yadırgayışta Carlos'un payı da büyüktü. Bir kere ikili oynamadı Özer'le. Asıl komedi haftaya ligimizde olmayak Carlos niçin bu takımın formasını giyer hala? Daum kısa vadeli düşüncenin kitabını yazıyor. Fenerbahçe'nin geleceği için değil bir adım, aklından 1 dakika düşünce geçirmediğine eminim. Aynı şeyi Lugano imza atar atmaz, maça çıkınca da hissetmiştim. İlk yarının ise en çalışkan ismi Gökhan'dı Fenerbahçe adına. İlk golde katkısı çok büyük. Tabii ilk golde Alex'i izleyen Metin'in de katkısı büyük.

Ben eğer Fenerbahçe'ye karşı sahaya çıkartacak olsam bir takımı, iki adama önlem alırım. 1 tab ki Alex, iki orta sahadan Alex'e top atması en muhtemel adama. Bu ikinci adam sağlıklı iken Emre oluyor misal. Ankaragücü Hocası ise, Alex'e değil önlem almak, Fenerbahçe'de Alex diye bir adamın varlığını unutmuş. Fenerbahçe 1-0 öne geçti ve hemen geri çekildi.

Daha sonra Ankaragücü adım adım ileri çıkmaya başladı. Aydın Karabulut, maç boyu çok iyiydi. Tabii ikinci yarıda bir iki bencilliğini saymazsak. Ankaragücü'nün 10 numarası, sanırım da yeni Ceyhun'u Metin ilk yarı boyunca attığı isabetsiz paslardan sonra Vassel'e çok şık bir pas attı ve ligimizin ofsayt bozma uzmanı Roberto Carlos golü hediye etti. Maçın ilk yarısı 1-1 bitti. Twitter'a "Özer'e ilk kim sallayacak acaba " kıvamında bir şeyler yazdım ve bunun 2 dakika sonrasında Semih Yuvakuran, "Özer çıkmalı yerine Uğur Boral girmeli dedi". Futbolumuzun geleceği olması muhtemel bir ismine sabrımız uzatmalarla beraber 48 dakika. Aynı Semih çıkıp sonra "Acaba biz niye gençlerimizi oynatamıyoruz" diyor. Acaba sizin gibi sabırsız futbol ulemaları yüzünden olabilir mi?

Maç 1-1 ve ikinci yarı başladı. Sahada eğer oynarsa Fenerbahçe'yi zorlayabilceğine inanmış bir Ankaragücü var. Ve 2. golü buluyor. Son haftaların kötü gidişine 2-1'lik skor eklenince , "gene mi acaba" diyor insan. Fakat sahneye bu işlerin kralı , şu an ligimizde oynayan en istatistikli futbolcusu Alex çıkıyor. Alex'e bir de Özer ekleniyor ve süper bir pas ve koşu ile 2. gol geliyor. Acaba Özer o pası atarken, sevgili Semih Yuvakuran ne düşündü? Bakın yanlış anlaşılmasın, ben Özer ilk yarıda süper işler yaptı demiyorum, sadece sabırlı olmamız lazım diyorum. 2-2'den sonra açıkçası Ankaragücü daha net pozisyonlar yakaladı. Bazen zamanlaması kötü paslar, bazen direkler izin vermedi. Sonra bir kornerden geçenin kahramanı Guiza oldu. İşte bende film burada koptu. Çünkü Daum kendi evinde son 5 dakikayı bile çift forvet oynatacak yürekte değil. Hemen Guiza Deniz değişikliği ile kendi sahasına çekti takımı.

Sonra ise malum verilmeyen gol. Şimdi ben burada geçen haftaki Aziz Yıldırım'ın söylemleriyle bu kararı birleştirmiyorum, çünkü bizim yardımcı hakemlerimiz sezon başından beri o kadar çok hatalı karara imza attılar ki. Dün Galatasaray yazımda belirttiğim gibi , bizim hakemlere acil şifalar diliyorum.

Daum devre arasında federasyona oyun kurallarında bir değişiklik için başvuracak gibi geliyor bana bazen. Son 10 dakikayı çift kaleci ile tamamlamak için izin isteyecek. Ama 3 senelik şampiyonluk sözü ve günlük kaygılar birleşince takımı ancak Daum gibi bir vizyonsuza emanet edebilir insan, biz ise ancak ve ancak Zico gibi iş bilmezlerin ligimize renk katacağı umudu ile hayeller kurarız.

Maradona

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder