10 Temmuz 2009 Cuma

Galatasaray

Çok sevgili takipçilerimiz, bu aralar biraz değişik günler yaşadığımdan dolayı, blogumuzun yazı işlerini ağırlıklı ve düzenli olarak Marquinhos takip ediyor. Ben ise vakit yaratabildikçe kendi görüşlerimi söylemeye iletmeye çalışıyorum size. Bazen konular çakışıyor kusura bakmayın.


Arda Turan ve Kaptanlık

Arda'nın Galatasaraylılar için ne ifade ettiğini oturup burada anlatmaya gerek yok sanırım. Ama daha testi kırılmadan bir şeyler söylemek istedim. Geçen sene derbi ve sonrasında yaşananları hepimiz hatırlıyoruz. Arda'ya genç yaşta büyük sorumluluklar verildi. Hepimiz iyi kötü, ağır hafif bir şekilde eleştirdik kendisini. Hatta medya zaman zaman kantarın topuzunu kaçırdı. Ama bence hem tatil hem de Rijkaard bütün takıma olduğu gibi Arda'ya da yaradı. Milliyet Gazetesi başta olmak üzere Arda'nın kaptanlık durumundan Ayhan ve takımdaki diğer bazı oyuncuların rahatsızlığı ile ilgili haberi ben kendi adıma fazla ciddiye almıyorum. Takımın saha içindeki ,yönetime karşı, kendi arasındaki lideri için bu kadroda eğer Türk olsa belki Kewell daha iyi bir aday olabilirdi. Ama benim görüşüme göre kaptanın yerli oyunculardan birisinin olması şart. Ayrıca biraz da daha genel açıdan bakarsak olaya, Arda'nın kaptanlığı hem taraftarı çoşturcak bir adım, hem de alt yapıdaki oyuncuları. Bundan 3 4 sene önce alt yapıda olan bir oyuncunun kaptan olduğunu gören gençler bir başka motive olacaklardır şimdi. Galatasaray'da bir çok unutulmaz kaptan geldi geçti. 84 doğumlu olarak Cüneyt Tanman benim ilk kaptanımdı. Bülent Korkmaz sanırım hayatımın sonuna kadar unutmayacağım 3 4 futbolcudan birisidir. Böyle köklü bir takımda ve kulüpte kaptanlık zor iştir. Umarım medya ve kamuoyu da Arda'yı biraz rahat bırakır ve Arda da düzgün davranışlar yaparak bu sorumluluğu taşıyabilir. Ayrıca 10 numaralı forma içinde Arda'nın basın toplantısında Metin Oktay'ı anması beni ayrıca mest etti.


Emre Çolak

Biz kamptan önce yazmıştık Emre ile ilgili bir şeyler. Şimdi yer gök Emre Çolak. Medya genel olarak insanları 2 güne şöhret yapmayı sevdiği gibi, spor basını da bunu çok seviyor. Emre Çolak bir gün Arda'ya bir gün eski bir Galatasaraylı(!) Emre Belezoğlu'na benzetiliyor. Tamam Emre yetenekli bir futbolcu. Zamanında Hagi de bu çocuğa dikkat demişti. Amma velakin bence bu kadar yazıp çizmemek lazım.Bu ilgi ve alaka, sezon başlayıp Emre yedek kalırsa bir anda kesilecek ve bu da ister istemez Emre'yi üzücek. Biraz rahat bıraksak daha iyi olacak. Zaten yaşı çok genç ve kendinden beklenilen patlamayı bir yaparsa önümüzde uzun zamanlar olacak onun için yazıp çizeceğimiz. Ayrıca attığı golden sonra Arda Turan'a koşması da bence çok güzel bir hareketti. Arda da bu genç yaşına rağmen demek ki abiliği güzel yapıyor.


4 3 3 ve Yardımcı Hoca


Total Futbol'un en önde isimlerinden birisi Frank Rijkaard. Hem oyuncu olarak hem de antrenörlüğünde 4 3 3 ve total futbolu en güzel uygulayan isimlerden. Tabi ki şimdi buradan ona "Hocam şunu şöyle yap bunu böyle" gibi bir densizlik yapmak istemiyorum. Ama bu tatikte defans göbeğini merak ediyorum. Servet Zan ikilisi biraz sıkıntı yaşıyabilir. Servet Emre Güngör daha olası gibi geliyor bana. Yani öyle yapılsın diye değil de ,eğer transfer olmayacaksa bir öngörü diyelim. Sağ bekte 2'si devşirme 3 isim var Galatasaray'da. Sol bekte de ben Hakan Balta'yı merak ediyorum. Özellikle ataklara ne ölçüde iştirak edecek. Orta sahadaki 3'lüde pek sıkıntı olmaz gibi geliyor bana. Elimizde tabi ki bir Xavi ya da İniesta yok. Onu geçtim, oyunun yönünü tek pasla değiştirebilecek bir oyuncu da mevcut değil. Bence ya Kewell orta 3lüden birisi olacak ya da nasıl ki Tugay Kerimoğlu İngiltere'ye gittikten sonra futbolu baştan öğrendi, Ayhan da bu yaştan sonra Rijkaard'la birlikte futbolu baştan öğrencek. Tabi bir de Lincoln olmadığı için bugüne kadar genelde defansif ortasaha olarak oynayan Topal ve Barış biraz daha ileri çıkabilecek. Dün röportajda sanırım Galatasaray Tv'de Rijkaard'a Galatasaray'daki hedefleri sorulmuş. Cevap olarak "öncelikli amacım mutlaka iyi bir futbol seyrettirmek taraftara. Onun haricinde her türlü başarıya talibiz" demiş. Böyle gerçekçi ve mantıklı bir hoca gelmeyeli şu takımın başına çok uzun süre oldu. Ben yeni sezondan , gelecekten çok umutluyum. Eğer yönetim başarıyı sadece bu sezona endekslemez ve uzun vadeli düşünürse, Galatasaray özlenilen günlerine dönebilir. Bütün bu olaylar içinde tek çekincem bu oluşumun içinde ligi yakından tanıyan bir yardımcının olmayışı. Bu Fenerbahçe'deki Aykut Kocaman gibi bir oluşum da olabilirdi. Yani geçen sene Bursa maçında Yusuf'un neler yaptığını herkes hatırlıyordur. Eminin Rijkaard buna da bir çözüm düşünmüştür ama en azından deklare edilseydi daha şık olacaktı. Neyse güzel günler bütün Galatasaraylılar için yakın gibi.


Maradona

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder