24 Ağustos 2009 Pazartesi

Kargalar




Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, Mustafa Denizli'nin "İçimizdeki İrlandalılar" dan sonra en sert ayar vermesi oldu hepimize. Hepimize diyorum çünkü Mustafa Denizli okumasa da biz de burada zaman zaman Beşiktaş'ı eleştiriyoruz. Ama iddaimız hiç bir zaman futbolu Mustafa Denizli'den iyi biliyoruz demek değil, ki zaten öyle bir iddiamız olsa ev yakın alırlar "Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları" hastanesine götürürler. Hatta kaç kere Mustafa Denizli olsun, Frank Rijkaard olsun, böyle isimleri eleştirmeye çekindiğimi ve sadece kendi adımıza düşüncelerimizi söylediğimizi belirttik. Ama hocaya hak veriyorum. Bu medya için biraz başarılı olanı ,ilk tökezlemesinde yerin dibine geçirme adeti fazlasıyla var. Zamanında bunu Fatih Terim'e yaptılar, Şenol Güneş'e neler neler yaptılar, Bülent Uygun'a, Ertuğrul Sağlam'a, Ersun Yanal'a , kimlere kimlere biraz başarılı olunca, biraz yükselince neler yaptıklarını biliyoruz. Bu ülkede insanlar "mutlak doğru" ve "mutlak yanlış" diye iki tarafın olmadığını öğrenmeli artık. Bir insanı eleştirirken yaptığı doğruları yok saymaktan vazgeçmeli. Sanırım bu eleştiri kültürü konusunda da özellikle son bir 10 yıl içinde iyice yozlaştık. Ben ilk okula ve orta okula giderken bize "Nurullah Ataç" okuturlardı. Onun da eleştiri ve fikir yazıları olurdu. Şimdikiler ise çok affedersiniz ama "bok" atmayı bir marifet sanıyorlar. Yahu bu ülkede "..... Star" jurisi olarak para kazanan insanlar var. Neyse gene çok dağıldık. Tamam Hoca'ya hak veriyorum, hatta dik durmak adına bu herkese verdiği ayar da hoşuma gitti. Oldum olası politik insanları hiç sevmemişimdir, bundan belki kaybetmişliğim de vardır. Ama bir de düşünüyorum Mustafa Denizli neden bu kadar kızgın olabilir diye. O da farkında yapılan yanlışların. Yahu düşünün Yıldırım Demirören gibi bir başkanla çalışıyorsunuz. Buna rağmen 2 kupa almışsınız. Yıldırım Demirören Beşiktaş'ı çok sevebilir, ama ne kadar kötü yönettiğini herkes biliyor. 12 yaşında bir çoçuk heyecanı ile takım yönetilmez , yönetilmemeli. Şimdi bakıyorum hoca Gökhan'ın gitmesinin ne kadar ciddi bir kayıp olduğunun farkında . Yöneticiler ve bir çok Beşiktaş taraftarı Gökhan'dan kurtulduk derken, Mustafa Hoca takımın yerli bir yedek stopere ne kadar ihtiyacı olduğunun farkında. Bunun ötesinde Hoca sanırım bizim söylediğimiz, ve bu futbol bilgisizliğimiz ile fark edemediğimiz bir çok eksikliğin de farkında ve onu eleştirilmekten daha çok, bu eksikliklere önlem alamaması sıkıyor. Bu sene kim ne derse desin Mustafa Denizli'nin kendiyle bir hesaplaşması var. 0 Şampiyonlar Lig'inin intikamını almak istiyor tarihten. O yüzden her şeyin Şampiyonlar Ligi'yle yükselişe geçeceğini düşünüyorum ben. Ve o zaman bu yükseliş Şampiyonlar Ligi'nde ne kadar işe yarar bilmiyorum ama Lig'e çok olumlu yansıyacağı kesin. Ayrıcı kimse kusura bakmasın bu "3 büyükler" olarak nitelendirdiğimiz takımlar çok kötü sezonları dışında zaten ilk 3'te oluyorlar. O yüzden büyük kargalar ve biz küçük kargalar bir süreliğine susalım derim. Sevgiler Saygılar.

Maradona

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder