14 Ekim 2009 Çarşamba

Erhan Telli


Evimize giren gazeteden beni soğutan yegane bir insan kendisi. Habertürk ilk çıktığında açık konuşayım, Fatih Altaylı Galatasaraylı diye, Galatasaray ile ilgili tatmin edici spor sayfaları olur diye düşünüyordum. Açıkçası belki benim cehaletim ama bu Erhan Telli isimli insanı da tanımıyordum. Önceleri yaptığı ilk 2 3 haberde, heralde Fatih Altaylı'nın forsunu kullanıp içeriden haberler alıyor diye düşündüm. Fakat ilk hafta sonunda anladım ki, Erhan Telli haberleri içeriden değil, daha içerilerden, götüne yakın bir yerlerden uydurup yazıyordu. Hatta bakın Marquinhos şahit, pazartesi günü kendisiyle mantı yerken dedim ki , abi bu Erhan Telli ne rahatsız adam, bir gün Frank Rijkaard'ı bir gün Kewell'ı gönderiyor diye serzenişte bulundum. Sonra dün ofiste internette gezinirken dayak yediği haberini gördüm.

Eh doğası itibariyle insanların dayak yemesine karşı olan biri olarak tabi Erhan Telli'nin dayak yemesine üzüldüm. Yani isim önemli değil 2009 senesinde bir gazetecinin dayak yemesi saçma. Eğer sürekli yalan haber yapıyorsa , ararsın gazeteyi şikayet edersin. Ama sanırım biz normal insanlar böyle düşünürken, bu büyük kafalar çözümü direkt dayakta buluyor.

Burada iki noktayı merak ediyorum. Bir bizim Bursalı arkadaşımız Hasan'dan neler duyacağız olay ile ilgili, bir de bakalım Habertürk gazetesi başta olmak üzere bütün basın kuruluşları olaya ne kadar sahip çıkacak? Reyting ve traj kaygısı içindeki bu düzende Erhan Telli'nin tokatlanması çok karlı bir haber olmadığı için hasır altı mı edilecek?


Maradona

1 yorum:

  1. Şimdi arkadaşı dövdükleri zaman otomatik olarak kötü duruma düştüler.Eğer ki yanlış şeyler yazıyor bomba haber veriyorum diye kafadan sallıyorsa habere konu olan kişiler belgeyi çıkartır tekzibi yayınlatır.Bir gazetecinin güvenirliliğini kaybetmesi onun için en büyük kayıptır.Bu işi böyle yapsalardı daha şık olurdu.
    saygılar.

    YanıtlaSil