Bir haftadir öğrenci olmanın çilesini sonuna kadar yaşiyorum,yoğun sınav tempomla. Haftaya kötü bir derbiyle başlayınca iyice tuz biber oldu herşey. Allahtan Chelsea-Liverpool maçı başta olmak üzere şampiyonlar ligi maçları vardı da ,biraz da olsa yüzüm güldü bu tempo ve futbol yoksulluğu içinde. Gerçi NTV SPOR ve LİG TV yi okadar az izleme şansım olduki,22 nisan akşamı biticek olan vizelerimden sonra ,bir süre kendimi fubola doyurcam. Tüm bu yoğunluğun içinde aklımı sürekli kurcalayan şeyler oldu. Tabiki derbinin olayları ve cezaları bütün hafta boyunca gündemde oldu.Hatta bu sabah bile Fenerbahçe kulübünün yaptığı açıklamaları ve federasyonun cevabını okudum gazetede. Ben burada Fenerbahçe'nin ve Galatasaray kulübünün başkanı Adnan Polat'ın komplo iddalarına değinmek istemiyorum. Çünkü bence bu iki büyük camiyamız,okadar çok hatalar yaptılar ki ,bunları ayrı ayrı yazacağız Marquinhos ile birlikte. Ben burada sadece Sabri ve Federasyonun verdiği cezalara değinmek istiyorum. Sabri maçın sanırım 4'üncü ama daha da erken olabilir dakikasinda yan hakeme öyle bir bağırdın ki elinle kolunla, acaba seni kim tahrik etti ilk 4 dakikada. Arda'nın Semih'in ,ve hatta nekadar saçma da olsa Lugano'nun bile açıklamaları hatalarını kabul ettikleri yönündeyken,sen nasıl kendini savunursun ben tahrik edildim,Emre Belezoğlu şöyle yaptı böyle yaptı diye. Tamam o maçta Emre'nin de hataları oldu,ama bu seni haklı göstermez. Arda ve Semih de bir şekilde tahrik olup yumruklaştılar,ama en azından biraz düşününce mantıklı iki açıklama geldi. Peki sen Sabri ,neden kendinde hata aramıyorsun? Haydi sen akıl tutulması yaşadın,Galatasaray yönetimi sana Galatasaray Tv'de nasıl saatler ayırıyor? Fubola verdiğimiz değer ve hürmet bu mudur? Günü kurtarmak için,bukadar mı kişilikten ve karakterden ödün vermemiz gerekir?
Federasyon tarihi bir fırsatı kaçırdı
Elime alıp bir kez bile futbolculara verilecek cezalarla ilgili bir kitapcik okumadım. Ama 15 yıldır futbol izliyorum ve en azından ülkemizde ve dünyada verilen cezalar açısından bir kıyaslama yapabiliyorum. Ya da bütün bunların ötesinden üniversitede biraz hukuk dersi görmüş bir insan olarak federasyon'un bütün bu oyunculara verdiği cezayı az buluyorum. Şimdi birileri İsviçre maçını örnek verebilir aldığımız ceza olarak,Ama Lazio Roma maçındaki cezalar bile bizimkilerden daha tatmin edici. Bizim ülkemizde özellikle üç büyük takımın oyuncularına bugüne kadar çok ciddi cezalar verilmedi. Pascal'ın tombalasına verilmiş cezayı saymazsak. Ama biz bu ülkede belli aralıklarla saha içi ve saha dışındaki şiddeti konuşuyoruz futbolda. Genel izlenimim ,hiç bir federasyon bu tip olaylara gerekli cezaları veremedi. Kulüplerin baskılarına boyun eğip en azından cezalarda indirime gittiler. Bence bu olay tam bir fırsattı. Bugüne kadar yapılanların yanlış olduğu kabul edilip,olaylara karışan bütün bu futbolculara sezon kapatılabilirdi. Çünkü ilk defa bu iki takım şampiyonluk yarışında bukadar gerideydi. Şimdi diyeceksiniz belki çok ağır değil mi ? Bence bir kez de bu cezalar gerçekten caydırıcı olmalı, hatta federasyonun eline bir güç vermeli. Bu sene 7 maç alsa bu futbolcular sizce bir daha kendileri ve diğer bütün futbolcular düşünmez mi, bu işlerin eskisi gibi olmadığını? Elinde bir örnek olacaktı federasyonun ,bir dayanak. Bir daha Hiçbir kulüp baskı yapamayacaktı. Ve Hiçbir futbolcu ne yaarsam yapayım 2 3 maçla yırtarım diyemeyecekti. Bence ayrıca bir öneri olarak,futbolculara özellikle böyle futbol dışı olaylarda federasyon'un para cezası kesme hakkı olmalı,çünkü bu futbolcular sadece takımlarına değil Türk futboluna ceza veriyor. Ayrıca son bir sözüm taraftarlar için olcak. Genelde biz taraftarlara özellikle görsel ve yazılı medyada fazla yer verilmiyor. Birazcık radyo kanalları Lig Radyo ve Radyo Spor ,canlı bağlantılarıyla sıradan vatandaşlara seslerini duyurma hakkı veriyor. Bunun dışında internet siteleri genel olarak taraftarların görüşlerini takip edebilceğimiz güzel bir platform. Bütün bu olanlar içerisinde benim anlamadığım,Lugano'yu ,Sabri'yi,Arda'yı,İki Emre'yi ve Sabri'yi savunabilen taraftarlar. Hem de sayıları maalesef çok fazla. Bir takımı severken hatalarına özellikle futbol dışı hatalarına sahip çıkmamak gerek bence.Belki yapılan yanliş transferlere ,yada idari hatalara bir yere kadar toleranslı olabiliriz, ama bize hem derbide futbol izletmeyen,ve bunun üzerine rezalet yaşatan futbolculara yanliş demek, onları az sevmek demek değil.
not: yukardaki karikatür Yiğit Özgür imzalı bir eser olup,sanırım penguen isimli mizah dergisinde çalışıtığı zamanların bir eseridir. Uykusuz da olabilir.
Maradona
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder