31 Mayıs 2009 Pazar

Tugay Kerimoğlu


Tugay Kerimoğlu her Galatasaraylının olduğu gibi benim de hayran olduğum futbolculardan biriydi. Onun Galatasaray ve milli takımda oynadığı maçları unutamam. Hele ki Bursa'da oynanan Hollanda maçında sağ tarafa attığı bir pas vardır (sanırım Tayfun'a) yok artık dedirtecek türdendi. Sonra bir şeyler oldu Galatasaray formasını giyememeye başladı. Fatih Terim taktiğime uymuyor dedi, daha başka başka şeyler de söylendi Tugay için. Daha sonra yurt dışı macerası başladı Tugay'ın. Önce Rangers'a sonra da Blackburn'e uzanan serüvenini biliyoruz hepimiz aşağı yukarı. Tugay da değişti tabi yurt dışıyla beraber. Hem daha profesyonel bir oyuncu oldu, hem de zor olanı başarıp basit oynamayı sevdi Tugay. Hele şu son bir ayda medyada okadar çok duyuyoruz ki Tugay haberlerini. Dün de en son Ali Samiyen'e geldi. Hatta jubile yapılması gündemde Tugay'a. Tabi ki bunlar çok güzel şeyler. Tugay'ın yurt dışında yaptıkları, İngiltere gibi bir ülkede hem oyunu hem de kişiliği ile kendini sevdirmesi mükemmel şeyler. Bunlara söyleyecek hiç bir şeyim yok. Ama öte yandan bugün medyada Tugay'ı alkışlayanlar, Tugay'ın son sezonunda onun için neler yazıyorlardı. Ya da Tugay acaba bu yaşına kadar Türkiye'de futbol oynayabilir miydi? Medyamız onu rahat bırakır mıydı? Yoksa Hakan Şükür, İbrahim Üzülmez , Ümit Özat , Rüştü gibi oyunculara yaptıkları gibi sürekli yaşına mı takarlardı kafayı. Ben bu ülkedeki bazı isimlerin bu iki yüzlülüğünden sıkıldım artık. Ayrıca Galatasaray sevdalısı olarak son yıllardaki vefasızlıklardan sıkıldım. Futbolcularımızın da futbolu bırakmayı bilmemelerinden çok sıkıldım. Arif gitti Zeytinburnu'na , Hakan Ünsal Çaykur Rize'ye, Hasan Şaş bir sezon önce bıraksaydı, Bülent Korkmaz ve Hakan Şükür ise bir şekilde anlaşamayıp jubilesiz gitti. Bence bu Tugay olayı herkese ayrı ayrı ders olmalı. Medya, takım yöneticileri ve oyuncular kendilerini sorgulamalı ve nerede yanlış yaptıklarını , bir daha aynı hataları yapmamak için , iyice anlamalılar.


Maradona

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder