6 Haziran 2009 Cumartesi

Frank Rijkaard



Başkan Adnan Polat, “Rijkaard altyapıya önem veren bir teknik adam. Beş yıllık dönemde altyapıdan almış olduğu oyuncular Barcelona’da üç kupanın üçünü de kazandılar. Bu bir süreç. Türkiye’de maalesef büyük kulüpler taraftar ve camiası ile sabır gösteremiyor. Hem takım değişimi yapalım deyip, hem de aynı yıl şampiyonluk istiyoruz. Bu senenin transfer mevsimi bittiğinden beri Galatasaray’da eskiden 3-4 oyuncu kalacak ve yapılanma bitmiş olacak. Rijkaard da değişim içinde yer alacak. Barcelona İspanyol oyuncularını kendi alt yapısından çıkarıyor. Başka İspanyol oyuncu almıyorlar. Bizim de arzumuz bu... Altı oyuncumuz var A Takımda. Bunu da arttırmak istiyoruz..”


Bir süredir tembellik edip bloga yazı yazmıyorum, yoksa aslında aklımda sürekli olarak takımlara göre geçtiğimiz sezonun bir değerlendirmesini yapmak istiyorum, bununla ilgili küçük yazılar yazıp saklıyorum ama bir türlü uzun bir şeyler yazmak gelmiyordu içimden. Bugün evden çıkmama 3 dakika kala Frank Rijkaard'ın yeni hocamız olduğunu duydum. Kafam biraz karıştı ilk etapta. Nerelerde çalıştığını neler yaptığını hatırlamaya çalıştım şöyle bir. Ama buna geçmeden yukarıdaki satırları yorumlamak istiyorum. Sanırım Galatasaray yönetimi, geçtiğimiz iki sezonda takımın 4 hoca değiştirmesinden bir ders çıkarmış olacak ki, hem böyle bir hocayla anlaşıyorlar, hem de artık daha uzun vadeli düşüneceklerini belli ediyorlar. Ben de gerçekten umarım ki Rijkaard'a en azından 3 sezon çalışma şansı verilir. Zaten şu anki mevcut kadro düzgün antreman ve bir iki ufak takviye ile ilk 2 takımdan birisi olur ligde. Neyse gelelim Frank Rijkaard'a. Kariyerine Hollanda milli takımında başladı, ve gerçekten çok üstün oynadıkları maçta, İtalya'ya elenmeleri sonucunda milli takımı bıraktı ve Sparta Rotterdam takımının başına geçti. Bir sene sonra da Barcelona'nın başına geçti. 5 sene içinde 2 İspanya Ligi şampiyonluğu ve bir Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu kazandı. Olaya böyle bakınca gerçekten parlak bir kariyer var. Ayrıca Hollandalı olması da beni ayrıca alt yapı ile ilgili olarak umutlandırdı. Johan Neeskens'in adı da bu umutlarımın iyice yeşermesine sebep oldu. Eğer ki Galatasaray yönetimi gerçekten uzun vadeli düşünürse, Derwall'in yaptığı gibi bir devrimi tekrar görebiliriz bence. Öte yandan her ne kadar Rijkaard Barcelona'da bazı kupalar kazandıysa da, Cruyf'un gölgesindeydi. Sanki kendisi değil de Cruyf takımı idare ediyor gibiydi. Hatta son sezonunda da takım içindeki oyuncular arasındaki problemleri iyi idare edememişti. Bence Galatasaray da Rijkaard için büyük bir fırsat. O da kendi ayakları üzerinde durup , başarılı bir teknik adam olduğunu ispat etmek isteyecektir. Ayrıca toplantının sonunda Mustafa Sarp transferi ile ilgili inceden bir ayar vermesi de hoşuma gitti. Çok erken umutlanmak istemiyorum , ama sanırım güzel günler bizi bekliyor.

not: İmza töreninde Adnan Polat'ın Bülent Korkmaz ile ilgili söyledikleri ise biraz da olsun hatasını telafi eder nitelikteydi. En azından Bülent Korkmaz'a bir iade-i itibar yapılacağını söyledi.

Maradona

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder