7 Kasım 2009 Cumartesi

5li Müdafa (Mustafa Denizli Şov)


1996 senesinde 4 disketten oluşan ilk Campionship oyununu oynadım. Yaşım 12 idi, sene 2009 oldu, her sene sektirmeden oyunu oynadım. Tabi Cm Fm dönüşümünde Fm'yi tercih ederek. 13 sene içinde çok futbolcu öğrendim, çok taktik denedim, ilk kez 5li müdafa gördüm. Gördüğümü yanlış yorumladığımı düşündüm sürekli olarak. Yok dedim Maradona olmaz böyle şey. Maçın 26ıncı dakikasında ilk kez İbrahim Toraman'ı 3. stoper olarak gördüm. Dedim ki geçici bir şeydir, anlıktır. Fakat ikinci yarıda İbrahim Kaş'ın oyuna girmesi ile dumur oldum. Önce Toraman gene ortasahaya yakın oynar diye düşündüm. (inatla umut ediyordum). Fakat 2. yarı boyunca yaklaşık 30 35 dakika Beşiktaş 5li müdafa oynadı. Allahım sana geliyorum. Maçın konuşulacak pek bir şeyi yok. Ferrari , Hakan ve Ernst süper oynadı, Nobre gene rezaletti, Bobo maçı erken koparacak pozisyonu yakaladı, ama o son dakikayı bekledi. Bobo sanırım 70ler gibiydi o korner pozisyonunda golü kaçırdığında. Bobo'nun pozisyona girmesinden daha ilginç olan şey, 6 Trabzonlu oyuncunun 3 Beşiktaşlı'yı savunamaması.

Trabzonspor ise çok iyi bir maç çıkardı bence. Ama gerek forvetleri ,gerekse kenar yönetimi maçı kazanmamak için her şeyi yaptı. Sahada futbol yoktu fazla. Beşiktaş bütün ikinci yarıyı Anadolu Takımı zihniyetiyle oynadı. Trabzonspor ise sanki 10 puan farkla lider gibi bonkörce harcadı fırsatları. Beşiktaş Ankaraspor maçını da sayarsak 6. galibiyetini aldı. Tamam alınan puanlar önemli. Netice güzel, ama güzelim haticeyi herkes unutuyor. Ama biz bu blogu haticeler için açtık. Yoksa blogun adı "kornerolmasılazım" değil "skor yazarları" olurdu.


Beşiktaş taraftarı bu kötü oyuna isyan ediyor bence. Üzerine 8 miyon Euroluk çakma Brezilyalı ve Yıldırım Demirören tuz biber ekiyor.


Yıldırım Demirören'in lise arkadaşı bir abi ile tanıştım geçen gün. Maçla çok ilgisi yok , ama lisedeki lakabını söyledi. Şimdi söylesem belki gereksiz tepki çeker, Beşiktaşlı dostlarımızı üzmemek için söylemeyeceğim burada. Ama gül gül öldüm, bir tüyo vereyim ama "Bütün Dünya" dergisinin vazgeçilmez çizgi kahramanı.


Valla kusura bakmayın ben de çok isterdim, güzel bir maç yazısı olsun. İki takımın süper işleyen taktikleri olsun, hocaların taktik savaşları olsun biz de keyifle yazalım. (Bakınız Man. City - Burnley maçı, ha o maçı yazmadık ama izlerken öldük keyiften o ayrı) Böyle maçı böyle yazı.


Maradona

1 yorum:

  1. Denizli benim fm 2005'te Bursaspor ile UEFA'yı aldığım taktik ile oynadı...:)
    Abi nasıl gururlandım görmen lazım...
    Ama İbrahim Kaş'ı alması benim bile taktiğin dışında bir olaydı...
    En azından ben kanatlara hücuma çıkabilen adamlar koyuyordum......:)

    Ama ben sezon başından beri ilk defa Beşiktaş'ın bu kadar çok mücadele ettiğini gördüm...Tabi ilk yarıyı izleyemedim...

    Dinlemedim yorumcuları ama Denizli'nin taktiğinin işlediği falan yok...ilk yarıda Trabzon (hele umut neler kaçırmış öyle)

    Ha bir de Trabzon taraftarının "Yönetim İstifa" demesine anlam veremedim, ne yani sadri şener mi gidip atacaktı o golleri...

    Bu insanların tepkilerini anlayamıyorum, başarısız bir sonuçtan sonra yönetim istifa nerden çıkıyor ki...
    Hadi Bross'u istifaya çağırsalar anlarım, ya da futbolcuları protesto etseler, abartıyorum biri gidip Umut'a dalsa tekme tokat gene anlarım, ama yönetim istifa ne demek anlayamıyorum cidden, kaybedilmiş bir maçın etkisine karşılık gelen tepki "yönetim istifa" olamamalı yani...
    Çünkü maçları kazanıp kaybetmek, yönetimlerin takdirinde olan bir olay değildir...

    YanıtlaSil