3 Kasım 2009 Salı

Toplu Sonuçlar ve Haftanın Ardından Lige Bakış

Antalyaspor 1 : 1 Bursaspor
Beşiktaş 1 : 0 Ankaragücü
Denizlispor 0 : 1 İstanbul BŞB
Gaziantepspor 2 : 1 Diyarbakırspor
Gençlerbirliği 0 : 2 Manisaspor
Kasımpaşa 1 : 1 Eskişehirspor
Galatasaray 2 : 0 Sivasspor
Kayserispor 1 : 1 Fenerbahçe


Futbol fukarası bir hafta sonu geçirdik. En azından canlı verilen 4 maç böyleydi. İki tane de futbol dışı, ama bir o kadar da futbol içi garip olay girdi gündemimize. Birisi malum Ercan Saatçi, diğeri de Diyarbakırspor. İki konuya da yeteri kadar önem verip, blogumuza taşıdık zaten. Bu yüzden bu yazıda sadece saha içinde kalmaya ciddi bir özen göstereceğim. Ozaman da puan durumuna bir bakmak lazım.


2 takım Şampiyonlar Ligi'ne gidecek, 2 takım Uefa'ya Lig'den katılacak, bir takım da kupadan. Ve kümeye 2 takım düşecek,çünkü birisi zaten düştü. Ligin altından başlayalım. Denizlispor, kendi evinde İBB'ye yenildi. 2 mağlubiyet daha alırlarsa, yine hoca değiştirirler mi? Valla değiştirirler, orada Ali Bey dışında herkes değişebiliyor, ama kendisi tarihin en başarılı başkanı olduğu için dokunulmaz bir adam. Kevin Costner, Sean Connery ve Robert De Niro'nun unutulmaz filmi " The Untouchables" geliyor aklıma bu adamı görünce sürekli.

Dibe demir atmış diğer bir takım Sivasspor. Allahım bana yardım et, iki gündür gazetelerde Galatasaray'ın mükemmel üçlüsü konuşuluyor. Bu mükemmel üçlü kime karşı mükemmel üçlü, kaleye bir tane istabetli şut atamamış Sivasspor'a karşı. Maçta Sivas'ın gol pozisyonu 0. Yani tamam bu üçlü mantıklı olabilir , fakat unutmamak gerek. Sezonun ilk maçında Trabzonspor'un orta sahası da Sivasspor karşısında mükemmel gözükmüştü. Sonradan anlaşıldı o kadar başarılı olmadıkları.

Kasımpaşa , Yılmaz Hoca ile birlikte başarılı sonuçlar almaya başladı. Sonuçta lige yeni çıkmış bir takım, ve ligde bu sene kalmak onlar adına büyük başarı. Hatta kötü planlanmış bir sezon başlangıcı ve yapılan çok transfer, erken gelen hoca değişiklilkleri, bunlar birleşince işleri çok zordu, ama Yılmaz Hoca şimdilik iyi iş kotarıyor gibi.

Diyarbakırspor ise haftanın trajik sonucunu yaşayan takım. Ziya Doğan gerçek bir futbol emekçisi. Zor ötesi bir iş yapıyor, kimsenin cesaret edemeyeceği bir iş. Doğal olarak baskı altındalar. Acil 2 3 galibiyete ihtiyaçları var. Bu hafta rakipleri Galatasaray. Galatasaray deplasmandan yorgun gelecek. Zor bir ihtimal aslında ama 1 puan ilaç gibi gelir. Bakın hala maçın oynanacağı yönünde düşüncem var, aksi tam bir felaket olur.

Ankaragücü'nü aşı tutmamış gözüküyor. Sürekli olarak Ankarasporlu oyuncular takıma geliyor. Galatasaray karşısındaki Ankaragücü ile Beşiktaş karşısındaki Ankaragücü karşısında dağlar kadar fark vardı. Hikmet Hoca ligimizin renkli siması. Ama onların da zamana ihtiyaçları var. Devre arasına kadar bir şekilde ulaşmaları lazım. Bu takım birlikte kamp yapmalı, birlikte hareket etmeyi öğrenmeli.

Manisaspor, bir kaç haftanın küskün takımı bence haftanın en süpriz neticesine imza attı. Deplasmanda Gençlerbirliğin'i yendi. Bu onlara biraz nefes aldırır sanırım. Bu hafta kendi evlerinde Antep ile oynayacaklar. İşleri gene zor. Onlar için de düşmemek büyük başarı o yüzden kazanacakaları 1 puan bile onlar için çok önemli.

Kim ne derse desin, Antep sezonun en büyük hayal kırıklığı. Bir türlü ritim yakalayamadılar. Son dakikalarda gelen goller ile iki galibiyet aldılar. Gene de bu kadroyla daha fazla puanları olması gerek.

Antalyaspor, sezon başı yaşadığı maddi imkansızlıklar sonucunda güzel bir kadro kuramadılar. Ama Necati Ateş futbola dönmeye karar verdi ve takımın canlanmasına katkı yaptı. Veysel ile iyi bir ikili oldular. Gerçi samimiyetleri düşündürücü. Bu hafta rakipleri İBB, bir 3 puan daha alırlar ise rahat bir nefes alırlar.

Gençlerbirliği , bir mutlu bir üzgün. Sivasspor'u 2 sıfır yendikten sonra, 2 haftadır çok kötüler. Tam umutlanıyorduk eski günler için, fakat gene kayıplara başladılar. Thomas Doll, bir sistem oturtmaya çalışıyor, hatta bunu berli bir yere kadar getirdiler. Ama istikrar konusunda ciddi eksikleri var.

Eskişehir , gönlümüzün şampiyonu bunu herkes biliyor. Kadrolarında ciddi eksikleri var. Zaten ilginç bir kadro yapıları var. Burak, Mehmet, Ümit ve Youla birlikte olmayınca takım tat vermiyor. Her sene üzerlerine koyuyorlar aslında. Bu mantıkla bakınca seneye 2 3 transfer ile daha sistemli olcaklar. Ama şimdi işleri gene zor. Zor derken ilk 10'a girerler sanırım, ya da düşme korkusu yaşamazlar. Son haftalara amaçsız ulaşırlar.

İstanbul Belediye, hedefi Avrupa olan bir takıma göre çok şuursuz. Bu hafta 3 puan aldılar, deplasmanda daha iyi oynuyorlar, çünkü maçlarına taraftar geliyor. Kendi evinde deplasmanı yaşayan bir takım, bu ligin en ilginç takımı. Efe oynuyorsa takım kazanıyor, çünkü takımda zeka olarak Abdullah Hoca'yı algılayabilen tek oyuncu o.

Trabzonspor, bu haftayı bay geçti. Biz de onları bay geçiyoruz.

Kayserispor, sonunda bir Tolunay Kafkas takımı oldu. Fakat penaltı atılırken, Tolunay'ın gözlerini kapaması çok olumsuz. Bir futbolcu o dakika kulübede kendisine güven verecek birisini görmek ister, korkudan gözlerini yuman birisini değil. Sağ bekleri devşirme olmasına rağmen bu kadar faydalı oynayan bir oyuncu yok. Ayrıca Cangele , çok şahsi bir adam. Kendisini dünyanın merkezi zannediyor. Biraz daha takım oyuncusu olursa, daha faydalı olacak.

Bursaspor, 3 maçlık galibiyet serisinden sonra, bir beraberlik aldı. Gene de Ali Tandoğan oyunu ile zevk veriyor. İnanılmaz bir şey bence bu, çünkü Ali Tandoğan Beşiktaş yıllarında insanın saçını başını yolduruyordu. Sercan'ın sakatlığı düzelirse, ki düzelecek, takım gene yola girer. Bursaspor Gençlerbirliği maçı iki sistem takımının mücadelesi olcak. Bursa taraftarını da arkasına alırsa bir adım öne geçer.

Galatasaray ve Fenerbahçe'yi ağırlık ile yazdığımız için burada bir daha aynı şeyleri söylemeye gerek yok. Bütün takımlarımıza Avrupa maçlarında başarılar dileriz.

Maradona

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder