25 Eylül 2009 Cuma

Ayrılmayı Bilmemek ve Sonuçları

Her türlü ayrılık konusunda dengesiz bir toplumuz. Ne sevgilimizden, ne işimizden ayrılmayı başarabiliyoruz. 3. sayfalarda sürekli olarak "Kendisini terk eden sevgilisini kesti" haberleri bu yüzden bu kadar çok. Geçen seneki Hamburg maçından sonra Hasan Şaş ile ilgili yazmıştım bu durumu. Futbolu da bırakmayı bilmiyoruz. Bir futbolcu futbolu illa ki başladığı, yahut uzun yıllar oynadığı takımda bırakmak zorunda değil. Aynı şekilde, futbol takımları kendileri için 10 sene oynamış oyuncuları ile 11. seneye uzatmak zorunda değildir sözleşmesini. Ama iki taraf da bu durumu basitleştirmeden ayrılmak zorundadır. Nasıl ki eski sevgiliyle paylaşılan özel durumlar hakkında konuşmak ya da arkasından konuşmak çok ahlaklı değilse, bu futbolcuların ve kulüplerin birbirleri arkasından böyle sallaması hiç hoş değil. Bunun gene bir örneğini Hakan Şükür yaptı. Hakan Şükür, Bülent Korkmaz ve Hasan Şaş'ın Galatasaray'dan ayrılma şekli benim içimde bir yaradır. Her ne olursa olsun bu sevda güzel bitmeliydi, kibar bitmeliydi.

Ama özellikle Hakan Şükür ona olan sevgimi bitirmek için elinden geleni yapıyor. Galatasaray camiası Hakan'ı ikinci Metin Oktay yapmamış. Lafa bak. Kurduğun bu cümle üzerine sana küfür etmiyorsam, attığın güzel gollerin, yaşattığın mutlulukların son kırıntıları hala kalbimde olduğun için. Bu takım için yaptığın fedakarlıkları çıkıp her yerde anlatacaksan, ya da "ooff öyle şeyler biliyorum ki anlatırsam aklınız çıkar" tadında konuşacaksan sonrasında yapmasaydın keşke Hakan. Ayıptır günahtır, bir insan yaptığı iyiliği anlatmaz be Hakan. Kendini gelip Metin Oktay ile karşılaştırıyorsun, o bu camiayı bütünleştirmek için elinden geleni yaptı, sen ise ayrıştırmak için.

UTAH'dan sevgilerle

Maradona

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder