17 Ekim 2009 Cumartesi

Denizlispor Bursaspor




Dün, bugün için ne yaparım diye düşünürken, günün ortasındaki maç , her şeyi engelliyordu. Daha doğrusu ben maçı çok izlemek istiyordum, ve biraz da tembellikten, sürekli olarak gün ortasındaki maça yetişemem deyip, bir şeylerden vazgeçiyordum. Arkadaşlarımla buluşmaktan, sinemaya gitmekten (UP ,Yukarı Bak geldi ve çok merak ediyorum) , gidip Fifa 2010 oynamaktan vs. Uğrunda bu kadar fazla şeyden vazgeçtiğim bir maç, güzel olmalıydı ki deysin.

Bursaspor'da Sercan, Shin ve Ivankov yoktu. Bildiğiniz gibi Shin memleketine gitti apar topar. Dün gece saat 1 bucuk sularında Msn'de Bursalı arkadaşımız Hasan ile karşılaştım. Sordum ona bir şeyler, Shin'in kız arkadaşı dönmüş memlekete, peşinden Shin. 87'li bir insan için kabul edilebilir bir hareket bence. Çok iyi bir oyuncu, ama yeri doldurulamayacak birisi değil. Biraz belki zamansız oldu gidişi, ama bekleyelim ve görelim, bakalım gelecek mi geriye?

Neyse maça başlayalım, bu eksikler neticesinde, sahada normalin aksine tek forvet bir Bursaspor vardı. Bursaspor bu haftaya kadar ağırlıklı olarak klasik bir 4 4 2 oynadı, bu hafta ise diziliş 4 1 4 1 gibi fakat Batalla ve Volkan sürekli Turgay'a yaklaştı, beklerden, Ali Tandoğan sağ kanadı etkili kullandı, Mustafa Keçeli de kapasitesi doğrultusunda elinden geleni yaptı. Denizli ise, biliyorsunuz bir hoca değiştirdi. Fakat bu hoca değişikliği hiç bir işe yaramamış bence. Sezon başındaki Denizlispor'un da defansif anlayışı felaket, orta sahası 2 pas yapmaktan aciz, forvetleri ise uyumsuzdu, şimdiki Denizlispor'un da görüntüsünün hiç bir farkı yok. Bence ayrıca defansı daha da kötü , hem de Koffi'ye rağmen. Biraz maçın seyrini anlatmak istiyorum, sonra elimden geldiğince ayrıntılı bir Bursaspor analizi yapmaya çalışacağım.

12. dakikada Angelov ile bir sıfır öne geçti Denizlispor. Dün gece Hasan çok net bir şekilde Angelov'dan çekindiğini belirtmişti sohbetimizde. Maç boyu çok etkili değildi belki , çünkü Denizlispor etkisizdi. Gol pozisyonunda ise defansın yavaşlığını iyi kullandı Angelov. Usta bir vuruşla topu ağlara yolladı. Bu gol sonucunda Bursaspor canlandı, hatta uyandı desek yeridir. Kısa paslar ve küçük üçgenler ile ileri çıkan Bursaspor, pozisyonlar buluyor ama aradığı golü yakalayamıyordu. Denizlispor'un kalesinde Özden var. Bu Özden akıllara zarar bir kaleci cidden. Bir de takım kaptanıydı bu maçta. Allahım, 30lu dakikalarda bir ikram denedi , Turgay'a çarpan top dışarı çıktı, ama 44. dakikada o kadar şanslı değildi ve büyük bir hata ile ayağındaki topu Turgay'a kaptırdı. Turgay topla birlikte boş kaleye girdi. Burda bir es vermek istiyorum. Maçı bu Lig Tv'nin ağırlıklı olarak Anadolu takımlarını yorumcusu Tunç Bey yorumluyordu devre arasında. Fakat inanamadım söylediklerine. Denizli'yi öve öve bitiremiyordu. Halbuki Denizli golden sonra ne Bursa kalesine gitmişti, ne de kendi kalesini savunabiliyordu. Daha önce de saçma yorumlarına şahit olmuştum, fakat bu devre arasındaki yorumu iyice şuursuzdu.

Neyse bu kadar sallamak yeter, ikinci yarıda istekli bir Bursaspor vardı. Ben ilk yarıdaki savrukluğa Nurullah Sağlam'ın müdahale edeceğini düşünüyordum, fakat o da ne sistemde bir oynama yaptı, ne de oyuncu değiştirdi. Eh hiç birini yapmadın bari defans oyuncularına , "Aman çocuklar riskli paslaşmayın" falan de. Denizlispor gene saçma pas hataları yapıyordu. Defanstan çıkarken , ya da topu tehlikeli bölgeye taşıyabilecekken, o kadar basit hatalar yapıyordu ki inanmak mümkün değil. Tabi bu pas hatalarında Bursaspor'un yaptığı presi de es geçmemek gerek. Turgay, Ergiç, Batalla ve fiziği el verdiği oranda Volkan Şen, ileride pres yapıyor, geri 4lü ise ileride durarak alan daraltıyordu. Nurullah Hoca, 60. dakikada Murat Hacıoğlu ve Bangaura'yı oyuna aldı. Aradığı şey, kontra ataktı. Fakat 62. dakikada kaptırılan bir top sonucu Bursa golü attı. Tam ben artık bu maç biter, Bursa bir tane daha yazar derken üzerine bir de Koffi kırmızı kart gördü. Bilmeyenler için şöyle söyleyeyim, Koffi , Denizlispor geri 4lüsünde müdafa yapmayı bilen tek isimdi, ve beceriksiz partneri Burak Akyıldız, gene şuursuz bir top kaptırınca kırmızı kart görmek durumunda kaldı. İşler tam Bursaspor'un istediği gibi giderken sahneye 3 isim çıktı. Birincisi Hüseyin Çimşir, ikincisi Yavuz Özkan ve üçüncüsü golü atan Roberts. Atılan uzun topta Bursa defansı rakibe vurdurdu ve bence bu olağan bir şey olduğu için defans oyuncusunu suçlu bulmayıp bu listeye almadı. Fakat Hüseyin, Roberts'in yanında olması gerekirken 5 metre gerisinde kalınca, ve kaleci Yavu kalesinde durması gerekirken 3 metre önde olunca , Roberts akıl dolu bir vuruşla güzel bir gol attı. Burda gene dün akşamki sohbetimizden bir alıntı yapmak istiyorum. Hasan bana Bursaspor Tv'den bir video'nun linkini yolladı. Bursaspor'un bugünkü kalecisi Yavuz'un bir videosu. O kadar kaygısız ve kendine güveniyordu ki, ikimiz de dumur olduk ve kendi aramızda buraya yazamayacağımız konuşmalar yaptık. Eh Yavuz madem o kadar güveniyorsun kendine 2 metre daha geride durup , kendini sağlama alacaksın.
Dakika 75'te maç 2 2 oldu, son 15 dakikaya girerken heyecan bir kademe daha arttı. Bursaspor sabırla saldırdı. Yan top denedi, kısa paslar denedi, defansın arkasına sarktı, bazen yanlış pas tercihleri ile, bazen kısmetsizlik ile golü bulamadı. Uzatma anlarında ise Ertuğrul Sağlam'ın ileri yolladığı Zapo maçı getiren golü ,biraz da şansının yardımı ile attı. Ayrıca maçın 85'i dakikasına Tadeu oyuna girdi, takımı çift forvete döndürdü Ertuğrul Hoca. Bu 2. forvetleri oyuna sokuşları, ya da mesela Trabzonspor maçında Shin'i oyuna almakta gecikmesini anlamak biraz zor gibi geliyor ilk bakışta. Fakat büyük olasılıkla oyuncuların kondisyonları ile ilgili bilmediğimiz bir şeyler biliyordur. Neyse efendim maçı kazanan Bursaspor oldu, ama ben iki takıma da teşekkür ediyorum, zevkli ve heyecanlı bir maç oldu. Ayrıca 3 dakikalık özetlere bakıp bu maçı değerlendirmemek lazım, çünkü Bursa'nın goller biraz şansa fakat maçın geneline baktığımız zaman Bursaspor'un futbolun doğrularını daha fazla yapan taraf olduğunu anlıyorsunuz.

Kaleci ve Defans
Kaleci Yavuz , formayı Ivankov sağlam iken göremez bence. Hatta tam bilmiyorum diğer alternatif kim, onu Hasan'a sormak lazım. Bugün Denizlispor iki isabetli şut attı, ikisi de gol oldu. Tamam ilk golde yapacağı bir şey yoktu , fakat ikinci gol onun hatasıydı.

Bursaspor genelde maçlara Ali Tandoğan, Ömer, Zapo ve Mustafa Keçeli geri 4lüsü ile çıkıyor. Oyun içinde zaman zaman Ali Tandoğan , sağ açık Veli ile yer değiştirse de genel diziliş bu. Zapo ve Ömer çok ileri çıkmadıkları zaman iyi bir ikili. Fakat arkalarında geniş alan kalınca , aralarına atılan toplarda sıkıntı yaşıyorlar. Mustafa Keçeli ise hem takımın hem defansın zayıf halkası. Bildiğim kadarıyla zaten mevkisi değil, devşirme bir sol bek, elinden geleni de yapıyor. Mesela bu maç karşısında onu zorlayacak bir oyuncu olmadığı için güzel bindirmeler de yaptı zaman zaman. Ali Tandoğan ise geçen sezon da iyi oynuyordu bu sezon da oynuyor. Hakeme itiraz, gereksiz kartlar ve hırçınlıklar gibi bütün olumsuz özelliklerini terk etmiş, sadece top oynuyor. Kornerlerin ve serbest vuruşların çoğunluğunu o kullanıyor. Veli ile de iyi bir ikililer. Daha fazla konuşup nazar değdirmemek lazım.

Ortasaha

Bugün 5li bir ortasaha vardı. Zaman zaman , Volkan ve Batalla Turgay'a yaklaşıp 3lüye döndüler. Hüseyim Çimşir , takıma bence hiç faydalı değil. Aslında zararlı da değil, yapabildiği tek şey olan topu kesip yanındakine verme işini yapıyor. Ama fazlasını hem yapmayı denemiyor, hem de yapınca eline yüzüne bulaştırıyor. Düşünüyorm bu takımda bizim Sarp olsa neler olurdu diye. İyi ki almışız diyorum :) Ergic ise takıma uyum sorununu büyük ölçüde aşmış gibi. Biraz daha eksikleri var uyum konusunda ama en son canlı izlediğim Fener maçındaki Ergic'den çok daha iyiydi. Veli ise sağ tarafı iyi kullanıyor. Volkan solda ters ayakta kalıyor ve 9 hafta olmasına rağmen solda oynamayı tam olarak öğrenemedi. Ama çok genç ve hala uyum sağlayabilir bence. 2. golden önceki vuruşu o kadar kötüydü ki, şans yardımı ile top , doğru yerde olan Batalla'nın önüne gitti. Batalla ise bugün herşeyi doğru yaptı neredeyse. Doğru paslar, doğru koşular, doğru yerde gerekli çalımlar ve şutlar. Takıma iyi uyum sağlamış.

Forvet
Bugün daha önce de dediğim gibi Turgay tek forvetti. Fm ya da Cm oynayanlar bilir, bazı forvetlerin tanımlamasında "Playmaker Forvet" yazar. İşte bugün sahada bu takıma uyan bir Turgay vardı. İlk topları tuttu, en uygun yerdeki arkadaşına verdi, kendini boşa çıkardı, aldı verdi aldı verdi. İleride iyi pres yaptı. Genel olarak Sercan ile biraz uyumsuz gibiler. Ama bu uyumu da sezonun ilk yarısında aşarlarsa acayip olur. Daha doğrusu, birbirlernin nereye koşacaklarını anlarlarsa çok daha etkili olurlar. Bir de Tadeu girdi 85'te oyuna. Eğer Shin geri gelmeyecekse takımın ona illa ki ihtiyacı olacak. 10 dakikada pek belli olmaz, ama bir iki etkili vuruş yaptı. Kondisyonu toparlar ise etkili olur.

Ertuğrul Sağlam ve Sonuç

Ertuğrul Hoca takıma, sade bir oyun oynatıyor. Tek ve kısa paslar ile rakibin üzerine gidiyorlar. Oyuncular koşular ile kendilerine boş olanlar buluyorlar. Ben bugün izlediğim Bursaspor'u çok beğendim. Bursaspor'un eğer bu seneki hedefi Avrupa Kupası ise , bence bu hedefe rahat ulaşırlar. Zaten bu hedefe ulaşmak için 4 büyükleri yenmelerine de çok gerek yok, ki bu oyunları ile zaten bence kendi evlerindeki Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor maçlarından en az 4 puan alır. Eğer taraftar da "Biz niye büyük takımları yenemiyoruz" diyip bu istikrarı bozmaz ise, Bursaspor ve Ertuğrul Sağlam'ı bence çok güzel günler bekliyor.

Sevgiler Saygılar
Maradona


Not: Beşiktaş maçını yarın sabah okuyabilirsiniz.

1 yorum:

  1. o anadolu maclarını sunan adam galatasaray macında ali gunes'in eliyle cıkardığı topu gayet net ızlerken hıc bır bok dıyemedi. havada eliyle topa vuruyo ucarak ali sunan da: işte alinin topa mudahalesi dedi.

    YanıtlaSil