17 Nisan 2010 Cumartesi

Gerçekten bilmiyorlarmış

Arda Turan Tam Saha dergisinde verdiği röportajda "Ben 4-4-2'nin nasıl oynanacağını Milli Takım'da yeni öğrendim. Fransız çocuklar, Benzema'lar, Hatem Ben Arfa'lar bunları 15 yaşında biliyordu" demişti hatırlarsınız. Bu acaba böyle miydi sorusu benim aklımdan hiç çıkmamıştı. Yahu nasıl olur, cidden böyle miydi?

Bu konunun böyle olabileceğine bugün hak verdim. Başımdan şöyle bir şey geçti. Her haftasonu olduğu gibi bu gün de amatör küme maçlarını izlemek için Çatalca Ziya Altunoğlu stadına gittim. Subaşı - Nakkaş maçı vardı iki takım da çok iddialı değillerdi. Sönük bir maçtı anlayacağınız. Maçın ilk yarısında bir penaltı pozisyonu oldu. Benim de pozisyonu yakından görmek hatta hakem-futbolcu diyaloglarını duyma gibi bir şansım oldu. Zaten el kol hareketlerini ve mimiklerimizi kullanmayı seven bir millet olduğumuzdan ne dediğimizi konuşmadan da anlatabiliyoruz. Tabii penaltı olunca tribündeki roman vatandaşlardan kurulu saz heyeti susmuştu yoksa bırakın hakem-futbolcu diyaloglarını duymayı yanımda dikilen ve Türk futbolunu yeniden düzenlemeye çalışan amcaları duyma şansım yoktu.

Neyse konuya gelelim penaltı pozisyonu oldu hakem düdüğü çaldı. Futbolculardan biri penaltı vuruşunu yapmak için topun başına geldi. Hakem kural gereği futbolcuları ceza sahası içinden çıkardı ve dışarıda beklemelerini anlatmaya başladı. Bir futbolcu inatla ceza yayının içinde ileride durmaya çalışıyordu. Hakem en sonunda durdu ve mimikleri ve el hareketlerinden de anladığım kadarıyla "futbolcular ceza yayının dışında durmalı" konusunu anlattı. En sonunda ikna olan futbolcular yay gerisinde durmaya karar verdiler.

Bu olaydan sonra Arda Turan'a daha çok inanmaya başladım. Bırak 4-4-2'yi en temel kurallara bile hakim olmadan futbol oynamaya çalışıyoruz. Galiba ilk iş çocuklara futbol kural kitaplarını ezberletmek olacak.

Saygılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder