23 Ekim 2009 Cuma

Galatasaray 4 Dİnamo 1

Dünkü maçı 3 farklı bölüme ayırabiliriz. 1. gole kadar olan 32 dakikalık süre, 32 ila 58 arasındaki süre ve 58'den maç bitimine kadar olan süre. Rakip Rumen takımı olunca, insan karşısında biraz daha temkinli, müdafası kuvvetli , orta alanda pres yapıp alan daraltan bir takım bekliyor. Maçtan bir gün önce Frank Rijkaard rakip takımı izlediklerini ve çok dinamik bir takım olduklarını söyledi. Bu beklentilerin üzerine birde futbolcularımızın kafalarının Fenerbahçe maçında olma ihtimali eklenince Graz maçı ya da Eskişehir maçı gibi zor geçecek bir maç bekliyordum ben açıkçası.

Golü bulana kadar aslında gene atak yapıyorduk, Keita sağda , Kewell solda güzel ataklar yapıyorduk, fakat orta sahanın ortası göbekteki 3lü çok dinamik değildi. Hatta bence Sarp, bu sezon en yavaş oyununu oynadı. Zaman zaman defansta açıklar verdik, rakip takım beceriden uzak olduğu için pozisyonlar gol olmadı fakat verdiğimiz açıklar derbi öncesi hala düşündürücü.
Gerçi bu maç stoper mevkisinde Topal vardı, ama ne fark eder. Daha önce de söylediğim gibi, yönetimi ve transfer komitesini 2 sebepten dolayı eleştirmek istiyorum. 1. si hala bu takımda gerçek mevkisi stoper olmayan oyuncular stoper oynamak zorunda kalıyorsa ve bu durum geçen sene en önemli maçta Kewell'ın stoper oynadığı bir sezonun üzerine yaşanıyorsa bu durum sadece üst üste gelen sakatlıklarla açıklanamaz. 2. nokta ise Gökhan Zan transferi. Eğer Gökhan Zan'ı kulübede oturtmak için aldıysanız , sezonda 15 maç forma giymesi sizin için yeterliyse, bonservis ödemeden alınan bir Gökhan iyi bir transferdir. Ama eğer siz Gökhan'ı takıma as oyuncu olarak transfer ettiyseniz bu seneki en kritik yanlışınızdır, hayırlı olsun.

Neyse efendim , ilk golü bularak oyunumuzu rahatlattık. Orta sahada hakimiyeti ele geçirdik. Sonra gene Keita şov başladı. Karşısında bu denli basiretsiz müdafalar bulunca Keita iyice çoşuyor ve çoşturuyor takımı. Nonda ile bu maç nispeten biraz daha az uyumlulardı , fakat Keita daha paslı oynadı bu maç . İlk yarıdaki 2 sıfırın üzerine ikinci yarının hemen başındaki gol eklenince Rumen takımı resmen sahadan silindi. Sonra Frank Rijkaard sıra ile birbirinden güzel değişiklikler yaptı. Kadıköy'de en önemli silahımız olacak sağ kanadı dinlenmeye aldı, yerine oynamaya aç Aydın ve Uğur'u aldı. Üzerine orta sahanın en önemli ayağı Ayhan oyundan alındı.

Sonuçta 3 maç sonunda 7 puan hiç kötü değil. Takımın gene 3 üzeri gol atması da keyif verici. Hafta sonu ise çok önemli maç var. Sanırım ilerleyen günlerde sıklıkla yazarız maç yazıları. Her güne ayrı bir analiz gelir, çünkü biz de Marquinhos ile sürekli derbi sohbeti yapıyoruz. Fakat o maç öncesi takım savunmasının verdiği sinyaller hiç iç açıcı değil. Bu takım savunmasını arttırmak için ben değişik bir 11 bekliyorum Frank Rijkaard'dan. Mesela orta üçlü, Sarp , Topal ( Barış) ve Ayhan'dan oluşabilir. Çünkü sağda Keita solda Arda olan bir takım her türlü atak oynar.

Son olarak benim için maçın en güzel yanı Uğur Uçarın 10 15 dakika da olsa taktığı kaptanlık bandıydı. Umarım bu gelecek yıllarda sıklıkla gördüğümüz bir görüntü olur.

Not: İnatla bir haftadır, toplumun farklı kesimlerine derbiyi soran medyamız acaba ne zaman bu klişeden vazgeçer. Ayrıca Frank Rijkaard'ın sakalıyla saçıyla uğraşın bakalım, daha ne kadar şaklaban olabileceksiniz.

Maradona

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder