26 Şubat 2010 Cuma

Tatsız Perşembe

Bizim maç bittikten sonra bekledim yazıyı yazmak için. Ne de olsa gazete değil burası, yazının saati bizim keyfimizle ilgili. Hem çok sinirli ve üzgündüm, biraz sakinleşmeyi bekledim. Hem de bari Fenerbahçe turu geçer de, rakibi tebrik ederek başlarım yazıya dedim. Ama futbolumuzun mükemmel marka değeri, Avrupa kupalarında Mart ayını görecek kadar mükemmel değilmiş.
İki takımımız da ilk maçlardan avantajlı skorları ceplerine koymuşlardı. Fakat futbol kağıt üzerinde oynanan bir oyun değil. Sahaya çıkıp, o avantajı doğru kullanmanız lazım. Fenerbahçe maçını izlemedim, malum D-Smart sorunu. Ama Galatasaray maçını 90 dakika içim acıyarak izledim. Bizim maçın analizini de yapmayacağım şimdi, çünkü şu anda yazacağım bir yazıda, Ayhan'a, Sarp'a ve Caner'e küfür etmem çok olası.

Ligimizin iki güzel ekibi, şimdi sezon sonuna kadar sidik yarışı yapacak. Kim 18. şampiyonluğu alıp diğerini geçecek? Aziz Yıldırım'ın 3 sene üst üste sözünü bozarsa Galatasaray, gerçekten tarihi bir başarı olacak değil mi? Yahut Fenerbahçe lig şampiyonu olursa, ne mükemmel bir şey değil mi ? Bir Galatasarylı olarak, canı gönülden Bursa'nın şampiyon olmasını, en azından ilk 2'ye girerek, bu ligimizin iki güzide takımından birisinin canını yakmasını istiyorum.

Ligimizde 18. şampiyonluk için verilen mücadele yerine, Uefa Kupası ya da Şampiyonlar Ligi çeyrek finallerinde birbirleri ile mücadele eden takımlarımızı izlediğimiz günleri görmek ümidi ile.

Sevgiler Saygılar Maradona

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder