Dünya kupası başladı. Başlamasıyla birlikte herkes ufaktan beklentilerini, şampiyon adaylarını dinlendirmeye başladı. Bir çok blog epey bir süre önceden bu konu hakkında yazı dizileri hazırladı. Sürprizleri, favorileri yazdı. Biz de blogta bir şeyler yazdık. Videolar başka türlü ıvır zıvırlar paylaştık. Bunları yaparak biraz da kendimizi gazladık normal olarak. Hepimizin beklentileri vardı bizim olmadığımız kupada.
Peki ne bekliyorduk? Tek cümle "güzel futbol". Ne bulduk ilk iki gün için pek bir şey bulduğumuzu söyleyemem. Güney Afrika, Nijerya'nın iyi niyetli ABD'nin haddini bilerek neler yapılacağını gösterdiği oyunu dışında. Arjantin, İngiltere ve Fransa tam bir hayal kırıklığı. İlk gün hayal kırıklığının üzerine Arjantin ve İngiltere'den daha da fazla şey bekledik halen aradığımızı bulmadık. Bir de üstüne üstlük Ömer Üründül ve işine çalışıp çalışmadığını anlayamadığım spikerler ile daha da çekilmez olacak gibi duruyor. Umutlu muyuz? Bir iki takım daha var onlardan da bir şey çıkmaz ise kendimi bildim bileli seyretiğim en vasat Dünya Kupası'na gidiyoruz galiba. Bu arada 94'ten bu yana Dünya Kupalarını iyi kötü takip ediyorum.(Bunca yıllık hammallım böyle kupa görmedim. Berbat ama aklıma geldi :)
Beklentilerimizi yükseltik, bakalım bu beklentileri karşılayacak ilk takım kim olacak. Hollanda ve Brezilya'dan umudum var. Güzel oyun istiyorum fazlasını değil.
Saygılar.
Aş Bütün Duvarları
-
Dingin bir cumartesi geçirmek istiyorum. Dün alerji ilacımı aldım.
Hapşırmadan, rahat nefes alarak sabah saatlerinde havuz keyfi yapabilirim.
Socrates ...
8 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder