27 Eylül 2009 Pazar

Cumartesi Futbol Notlarım


Günün tam ortasına denk gelen bir nikah vardı. Dünyanın en gerzek şeyi, güzel maçların olduğu günlerde evlenmek sanırım. Bir gün evlenirsem hafta içine denk getireceğim kimse maçları izlemekten geri kalmasın diye. En merak ettiğim maç Porsmouth - Everton maçı. İzleyemedim , fakat izleyen arkadaşımla konuştum, Porsmounth'u okutmak gerek dedi. Çok kaçırmışlar , onun yalancısıyım. Geçen sene buna benzer bir başlangıçı Tottenham yapmıştı. Serbest düşüse devam ediyorlar , haftaya rakipleri Wolves. Deplasmanda işleri gene zor.

Stoke - ManU

Bu futbolu oynayabilmek için sanırım Manchester United olmak lazım. Klasik bir vecizesi vardır Cruyf'un " Futbol basit bir oyundur, zor olan basit oynamaktır". Heralde bu kadar komplekssiz ve basit oynamak için son 20 yılın en başarılı takımı olmak lazım. Israrla kısa pas, ısrarla boş adamı aramak. Gerçi Nani oyundayken sol kanatı çok etkili kullanamadılar, ama büyük insan Giggs sol kanatta yerini alınca o da gayet basit oyunuyla aptala çevirdi Stoke müdafasını. Stoke'un da hakkı vermek lazım, gole kadar çok sağlam müdafa yaptılar. Ama sonra sanırım bunaldılar ve kanatları savunamadılar. Birde Stoke taraftarını alkışlamak lazım. O kadar belli ki , onlar için dünyanın en iyi takımı Stoke City. Bizim skora ve başarıya bakıp takımlarını seven bütün taraftarlara ceza olarak Stoke City maçı izletilmeli. Her şeyin farkında olan bir taraftar. Takımın güçünün, bütçesinin, yaptığı mücadelenin zorluğunun. Verilen güzel bir ara pasını alkışlayacak kadar emeğe saygılı.

Antalyaspor - Fenerbahçe

Ben önce Antalyaspor'dan bahsetmek istiyorum. Defansın göbeğinde Yalçın ve Orhan Ak yerine ben ve Marquinhos oynasak bu kadar müdafa yaparız. Daha kötüsünü yapmak için iki tane tahta koymak lazım. İleri oyunculardan bir tanesi de ligimizin hem uzun hem beceriksiz acar forveti Veysel. Akıllara zarar bir insan kendisi. Dün aklıma geldi de güldüm, bir de bu Veysel'i almıştı Beşiktaş. Gerçi sağ olsun İlhan Cavcav ve Celal Doğan o kadar çok gülünecek adam satmıştı ki 3 büyüklere, hepsi ayrı bir komedi kitabı olur. İlk 50 55 dakika uyur gezer gibi bir takım vardı. Ne kendi sahalarına doğru yerleştiler, ne müdafa ne hücüm da organize olamadılar. Ancak ve ancak Necati Ateş ve Balili birlikte oynayacak kondisyona erişirse Ali Zituni'nin de desteği ile bir şeyler yapabilirler. Ama bu müdafa ile çok zor işleri.

Gelelim Fenerbahçe'ye. Aslında Marquinhos yazdı bir şeyler dün ama benim de söyleyeceklerim var. Guiza golcü falan değil. Yok uyum sorunu, yok düdükleğidi karı onu aldattı ona üzgün derken, kaçan goller 1000 oldu. Guiza'nın kaçırdıklarının yarısını Semih kaçırsaydı bugüne kadar, değil yedek oturmak, İlhan Parlak ile birlikte Anadolu'da oynarlardı. Bir de medyadan birileri çıkıp "Eh gol pozisyonuna giren forvet iyidir, bugün kaçırdı yarın atar" diyorlar. İnsan bir utanır ya. O kadar maliyetli oyuncuyu pozisyona giriyor diye alkışlamak saçmalık sadece. Alex ise kabullenmek istemeyenler için söylüyorum, lig tarihini önemli 3 yabancısından bir tanesi. Guiza'ya al da at dediği pasları yıllardır profesyonel maça çıkmayan Eric Cantona'ya atsa gol kralı olur. Ayrıca Andre Santos sanırım ki oynayıp gelmenin düşüşü içinde. Çok acımasız olmamak lazım ama biraz toparlanmak için zamana ihtiyacı var.

Antep ile Yatan Kuponun Acısı

Hafta içi Chelseazede birisi olarak, bu hafta sonu güzel para kaldırmaya kararlıydım. Allahı var zaten geçen hafta sonu bayram harçlığımı çıkardım. Bu hafta da güzel bir kupon vardı. Sağolsun Antep yedi kuponu. Buradan güzel Antep halkını tenzih ederim lakin böyle takım olmaz olsun. Şaka şaka, gün gelir onlar da kazandırır gene.

Sevgiler Saygılar



Maradona


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder