24 Ekim 2009 Cumartesi

Süper Lig'de İlk iki maç ve Eskişehir - Beşiktaş Maçına Bir Bakış

Trabzonspor - Kayserispor



Dün haftanın açılış maçında geldi iki takım karşı karşıya. Trabzonspor istikrarsız, Kayserispor ise son haftaların formda ekibi. Son 5 maçtır golde yemiyorlar. Bunlar bir araya gelince ilginç bir maç bekliyordu bizi. Maçın kadrolarını görünce iyice dumur oldum. Genelde hocaların oyuncu tercihleri ve taktik anlayışları hakkında haddimizi aşmayan yorumlar yapmaya çalışıyoruz. Fakat Hugo Bross bu konuda akılları zorluyor. Oynadıkları 10 maçın kasetlerini geçtim, istatistiklerini önüne alsın, bir baksın bakalım 2 forvet oynamak ile tek forvet arasında ne kadar fark var. Umut ve Gökhan bireysel olarak bakıldığında belki çok üst düzey adamlar değil fakat, ikisi bir arada başarılı bir ikili. Futbolculara puan verelim mesela, Umut 10 üzerinden 6 lık bir oyuncu olsun, Gökhan 7'lik. İkisi bir arada normalde toplam 13 lük olması lazım fakat bu ikisi birlikte 16 lık iş yapıyorlar. Bu görmemek için kör olmak lazım. Bu çift forvet tek forvet meselesini düşünürken, aklıma takım müdafasınıda düşünüyor gibi bir ihtimal geldi. Fakat forvet artasında Yattara, Engin ve Gabriç üçlüsü oynarken bu mümkün değil. Ayrıca hafta içi yaptığı açıklamalar, Yattara'nın sakatlığı falan derken, inat yaparak gitti Yattara ile başladı maça. Ayrıca takımın göbeği çok alternatifli, Ceyhun, Colman ve Selçuk mesela hatta Tjikuzu. Bu çokluk durumuda sanırım oyuncu tercihlerinde hocayı zorluyor. Neyse efendim sonuçta maç başladı. Sahanın tek hakimi Kayserispordu. Önce golü attılar, sonra 2 tane çok önemli gol kaçırdılar. Akabince Hugo hatasından öndü, Engin ve Yattara'yı oyundan aldı. Bence iki oyuncuyuda bitirdi bu değişiklik. Bross bazı hamleler yaparken insan faktörünü aradan unutuyor. Aynısını Alanzinho'ya da yapmıştı. Neyse efendim bu değişikliklerden sonra , Gökhan ve Umut ikilisi garip müdafayı daha zorluyorlar. Gökhan'ın etkili ara koşuları, Umut'un alan boşaltmaları sonuçu önce durumu eşitliyor Trabzonspor. İlk yarının sonunda da bir duran toptan gol bulup devreyi önde kapatıyorlar.


Soyunma odasında Tonulay Hoca takımı ateşleyememiş olacak ki, Kayseri ikinci yarıda sahada hiç yoktu. Takım kaptanı Ali 69'da kırmızı görünce maçın tek hakimi Trabzonspor oldu. Kayserispor maç 1 sıfırken eline geçen fırsatları değerlendiremeyince sahadan mağlup ayrıldı. Bu galibiyete rağmen Trabzonspor bu hoca ile bana hiç umut vermiyor. Ayrıca birde Hugo Bross Ferhat ve Cale arasında ki tercihini bir daha sorgulamalı. Ferhat hem defansif hem ofansif olarak Cale'den daha iyi bir bek bence.


Bursaspor - İstanbul BŞB


Maçı uzun uzadıya anlatmıyacağım. Zaten Hasan kendi blogunda maçı anlatıcaktır, bizde onun yazısını koyucaz. Ben çok kısa iki takıma değinmek istiyorum. Batalla farkını hissettirmeye başladı takım üzerinde. Ofansif olarak büyük katkı sağladı takıma . Ergic'i ise ilk kez bu kadar yaralı gördüm. Daha doğrusu uyumlu gördüm, çünkü kendisi üzerinde tartışılmayacak bir isim bence. Ertuğrul Hoca, Volkan'ı bugün sağ kanada daha yakın kullanınca o da daha etkili oynadı. Ali Tandoğan ise bence kendi devrimini yapıyor Bursaspor'da. Tamanen farklı bir kimlik ile karşımızda. İnanamıyorum, onun olgun oyunu bana zevk veriyor. Bursaspor maça çok hızlı başladı 2 sıfır oldu bir anda. İBB'ye oyun kurturmadılar. İlk yarı 3 sıfır bitti, ama işte 3. gol bence harikaydı. Batalla klas ötesi bir gol attı. İlk yarıya ilişkin ilginç bir not ise önce Zeki'nin sakatlanıp oyundan çıkması, sonra da onun yerine oyuna giren Okan'ın sakatnalanıp çıkmasıydı. Zeki'nin sakatlığını anlarım ve talihsizlik derim, ama oyuna 13te oyuna giren Okan 23'de sakatlanıyorsa burda ya ısınmadan maça girmenin yarattığı bir sorun vardır, ya da Okan artık tedaülden kalkması gereken bir oyuncudur.


İkinci yarı önce 55'de Sylla sonra 60 da İbrahim Akın kırmızı kart gördü. 55. dakikaya kadar Bursaspor 3 gol atmış ve 2 tanede kaçırmıştı, İBB ise sadece 2 kez Bursa kalesine gelebildi. Yani kartların çıkması maçın sonucunu değil skorunu etkiledi sadece. Abdullah Avcı İBB'ye büyük geliyor bence. Bir laf vardır, "Anlattıklarınız, karşınızdakinin anladığı kadardır" diye. Sanırım Abdullah Hoca'yı anlayabilen ne yardımcısı var, ne de oyuncu var. Takım gene geçen seneki gibi olmaya aday. Hoca umarım kendisini anlaya bilen, ve istediği hedeflere ulaşmanında uyumlu çalışabilceği , düzgün yönetilen bir şehir takımı bulabilir kendisine.



Eskişehirspor - Beşiktaş


İki takımda da sakat ve cezalı oyuncuların yokluğu dikkat çekiyor. Eskişehir'de Yolua, Ümit Karan, Serdar ve Rakıp yok. Beşiktaş'da ise Yusuf ve Batuhan sakat, Ernst , Sivok ve Ferrari cezalı. İlk 11 ler aşadığaki gibi.

ESKİŞEHİRSPOR: Ivesa, Koray, El Saka, Vucko, Murat, Burak, Doğa, Sezgin, Volkan, Bülent Kocabey, Mehmet Yılmaz


BEŞİKTAŞ: Rüştü, Ekrem, İbrahim Kaş, İbrahim Toraman, İbrahim Üzülmez, Uğur, Fink, Nihat, Tello, Tabata, Bobo

Eskişehirspor 4 2 4'e benzer düzenleriyle sahada olcak gene. Doğa ve Sezgin göbekte büyün yükü taşırken, Burak ve Volkan ilerdeki Mehmet ile Bülent Kocabey'e yardım edicek. Beşiktaş'ın ise geri 4lüsünü ve önlerinde oynayacak Fink ile Uğur'u anladım, ama açıkcası Tello, Tabata, Bobo ve Nihat nasıl sahaya yerleşir bunu kestiremiyorum. Bobo sol da mı oynar, Tello ortanın ortasında mı? Nihat forvet mi , sağ açık mı? Bunlarıda izleyip anlamaya çalışıcam. Eğer Yolua olsaydı Eskişehir galibiyete yakın derdim. Maç şu anda ortada kazanmak isteyen takımın çok ama çok çalışması gerekiyor.

Not: Maçtan önce Es Es tribünlerinin maytaplar ile yaptığı şov için ışıkları söndürünce, Ömer Güvenç elektrikler kesildi zannedip panik oldu. Spiker bile allahtan maça çok zor, arızayı düzeltirler dedi. Duruma uyanmaları 2 3 dakika sürdü.

1 yorum:

  1. Hocam valla bu sefer sen yaz bir yazı da ben koyayım bloga...:)
    Valla Eskişehir'deydim izleyemedim maçı...

    Ama akşam oynanan Es-es Beşiktaş maçını izleme hatasına düştüm...
    Son yıllarda bu kadar sıkıcı bir maç ne duydum ne işittim...
    Allah'tan tüm ısrarlara göğüs gerip stada gitmemişim...

    YanıtlaSil