13 Mayıs 2009 Çarşamba

Kupa Finali


Delgado'nun sakatlığı Beşiktaş'ta bazı şeyleri olumlu yönde değiştirdi.Beşiktaş’ın 4 3 3 ‘ünde Yusuf solda Holosko sağda ortada Nobre. Asıl değişiklik orta alandaki değişiklik Tello’nun Delgado’nun yerini almış olması. Cisse ve Ernst ile birlikte gene göbekteki yerini aldı. Defansta ise sağdan sola İbrahim Toraman, Gökhan Zan , Sivok ve Ekrem Dağ yerini aldı. Maça ısınırken sakatlanan Rüştü’nün yerinde ise kalede Hakan.
Fenerbahçe ise Alex’ in iyileşmesiyle birlikte 4 4 1 1 taktiğine bir dönüş vardı. Defansta sağdan sola Ali Bilgin, Gökhan Gönül, Lugano ve Carlos. Orta sahada Devid, Selçuk, Emre ve Uğur , hemen önlerinde Alex ve en ileride aşırtmaların adamı Guiza vardı. Kalede ise kupa maçlarının kalecisi Volkan Babacan vardı.

Maçın 5. dakikasında Yusuf’un etkisiz vuruşun da kaleci Volkan Babacan’ ın hatası ile Beşiktaş erken bir gol buldu. 11. dakikada Lugano gene alışılmış bir kart gördü, ve cezanın hiçbir işe yaramadığını , zaten kafasında Fenerbahçe'de bir gelecek olmadığını bir kez daha gösterdi. Galatasaray'da Sabri’nin hala forma giymesi beni üzüyorsa bence Lugano da Fenerlileri üzüyordur. Oyun için de Tello ve Yusuf sürekli yer değiştiriyor, sanki Yusuf kendisi için neresi daha avantajlı olacaksa oraya geçiyor.20. dakikada İbrahim Toraman sarı kart gördü. 21. dakikada bir pozisyona dikkat çekmek istiyorum. Alex duran top kullanıyor, top sağ kanatta Guiza’nın önünde kalıyor, ceza sahasında penaltı noktasının gerisinde bomboş bir oyuncu (Emre yada Selçuk) top istiyor ama Guiza nedense topu kalabalığa gönderiyor. 22. dakikada ise hızlı bir atak sonucu Beşiktaş gole çok yaklaşıyor , ama Bobo vuramadı. Bu pozisyonda yapılan koşular ne kadar güzelse Roberto Carlos’un ofsaytı bozması bir o kadar komik.Bu kadar tecrübeli bir futbolcunun ligimizde sürekli ofsayt bozması ilginç. 24. dakikada ise Guiza tek vuruşla kaleyi yokladı ama kaleci Hakan pozisyonu kurtardı. 26. dakikada ise Fenerbahçe’nin golü geliyor. Lugano Devid’e o kadar güzel bir uzun top atıyor ki goldeki belki de kilit pas. Sonrasında Devid Semih vari bir koşu yapan Guiza’ya atıyor topu Sivok ıskalayınca Guiza için kolay bir gol oluyor. Sivok’un hatası ne kadar büyükse ,Guiza’nın statik durmayarak yaptığı koşu o denli güzel. Golden sonra Beşiktaş biraz daha fazla ileri çıkmaya başladı. Bunların birinde İbrahim Toraman 32. dakikada topa o kadar kötü vuruyor ki , sağ bek olarak belki de daha az ceza sahasına girmeli. Alex 23. dakikada ki şutu ve kullandığı duran toplar dışında pek gözükmüyor.34. dakikada ise Sivok sarı kart koydu. Maç 1 1 olduktan sonra 37. dakika ya kadar iki takımında pek bir pozisyonu yok. Ernst gereksiz yere Alex’e faul yapınca , duran topu Carlos kullandı. Hakan zor da olsa topu kornere çeldi. 40. dakikada Alex çok güzel kafayla arkaya bırakmayla topu Guiza’yla buluşturdu. Guiza topu Alex’e atıp 2. golü izlemek istedi ama Sivok ilk golde yaptığı hatayı yapmayarak, mutlak bir golü engelledi. Bu atağın dönüşünde Yusuf ne kadar güzel bir pas uzmanı olduğunu göstericesine Tello’nun önüne süper bir top attı.

İlk yarıda Beşiktaş golden sonra nedense çok geri çekildi. Bence bunda ligdeki iki maçı da kaybetmelerinin verdiği bir güvensizlik vardı. Cisse ve Ernst ikilisi stoperlere çok yakın oynadı. Onlar ileri çıkmadan Beşiktaş’ın ileri çıkması zor gözüküyor. Fenerbahçe ise lig maçı kadar etkili olamasa da maçı dengede götürüyor. Semih’in oyunda olmadığından ve Guiza ile Alex ortasahada pres yapmayınca Fenerbahçe üstünlük kuramıyor.

İşte Maradona'nın ilk yarı analizi böyle.Kendisi ikinci yarıyı takip edemediğinden görevi ben devralıyorum ve buradan Beşiktaş'ı kutluyorum. Bir kez daha Fener'i kupada yenip uzandılar zafere.İkinci yarı kupayı getiren yarı oldu.1-1'lik skordan gayet memnun bir Beşiktaş ama elinde sadece kupa olan Fener vardı sahada. Fener bu yüzden Gökhan'ı defanstan ileri çıkatıp defansı Selçuk'a ve kimi zaman da hiç kimseye emanet etti. Fener atakları boş dönerken Beşiktaş o kadar rahat kontraya çıktı ki golleri de bu ataklarla buldu. Çünkü her atakta karşılarında Maradona'nın da dediği gibi futbol düşmanı ve kafasında Fener'den başka her şey olan Lugano vardı ve onu destekleyecek ikinci bir defans oyuncusu yoktu. Carlos sezon boyu zaten sos veriyordu ve artık futbolu bırakıp ülkesine dönmesinin zamanı geldi bence. Buradaki en önemli konu ise Aragones. 5 haftadır banko oynattığın bir adamı nasıl olur da kadro dışı bırakırsın? Bu o oyuncuya bir kere büyük bir ayıptır. Hadi ihtiyacın yok diyelim. Ama bu maçta ihtiyacın da var. Lugano kaç maçtır yok. Takımını en ağır dereceden satmış. Maradona'nın Sabri örneğine aynen katılıyorum. Ona kupa maçında oynama gururu vermek bence Aragones'in de sonu olacak. Aynı şekilde hazır olmayan bir Alex'le ölüm kalım maçın çıkmak da büyük cesaret. Türkiye'deki bütün teknik admaların soyunma odasında tahtaya ilk yazacağı adam Semih yine yedek.

Fener'in toplu hücumunda arkada verdiği açıkların yanı sıra bir de önemli konu şu. Semih oyuha girdikten sonra takım Semih Guiza ve Alex'le beraber oynamaya başladı. Siz bu üçlüyü oynatacaksanız onların arkasında 3 tane Aurelio'nun yan yana oynaması gerekir. Ama arkaya bir bakıyorum Deivid Selçuk ve Emre var. Emre hariç hiç biri savaşmayan oyuncular. Gamsız oyuncular.Günümüz futbolunda asla var olmaması gereken oyuncular. Ama Beşiktaş'a bakıyorum orta sahada iki savaşan oyuncu ve önlerinde de savaşan Holosko Tello var. Her ne kadar Cisse ve Ernst'in yan yana iş yapamadığını savunsam da onların önlerine onları durduracak , pres yapacak adam koymayınca onlar da rahat rahat oynarlar. Hatta oyunun sonlarına doğru Ernst de pozisyonlara katılmaya başladı. Yani bu ana faktörler kupayı Beşiktaş! kazandırmış oldu.

Beşiktaş bu maçı bence yorulmadan kazandı ve inanılmaz moralliler.Harika bir hava yakaladılar artık ve onlar şampiyon olacaksa bu hava gerçekten büyük bir etken olacak. Fener ise bu sezonun özetini verdi bize bu maçta. Orta saha eksikliği , 3 hücumcunun yan yana kullanılamayışı, Aragones'in Yasin ve Önder hataları daha önceden gerçekleşmesi gereken derbi yenilgisini sonunda tattırdı Fener'e. Eğer rakipler hep bu kadar arzulu istekli olsaydı derbilerde Fenerbahçe bugün düşme hattına çok yakındı. Ama formasından korktular sadece eminim ki. Blogda Galatasaray maçı öncesindeki haftada yazdığım bir yazıda Fenerlilerin 11 uyutucudan ibaret olduğunu ve Galatasaray'dan bu uyutuculara bir ders vermesini istediğimi yazmıştım. Gereken dersi eski bir dost Denizli verdi. Şimdi umarım bu dersi yönetim alır ve doğru işler yapar. Bir yapılanma şart. Ama bu yapılanmada Aragones , Selçuk , Lugano ve hatta veteran Carlos olmamalı. Bu günümüz futbol mantığına çok aykırı. Elinde Alex ,Semih ve Guiza var ve sen bunları aynı anda kullanırken 4 yiyorsan bu Fener'de sıkıntı var.

Not: Artık hasret 27 sene.Nice 26lılara. Haberturk'un internet sitesine koyduğu bu resim gerçekten güzel bir özet.

Maradona - Marquinhos

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder