10 Mayıs 2009 Pazar

İşler Değişti

31. haftada Mustafa Denizli'nin ekibi sounda liderliğe oturdu. Sanırım planını 26. haftaya göre yapmıştı Denizli ama 1 ay gecikme ile de olsa artık lider Beşiktaş.

Sivas'tan bahsetmek gerekirse haftalardır gelen kör topal ilerleme zaten beni korkutmuştu diyebilirim. Bir yerde patlayacaklardı ama nerede? Beşiktaş'ta da bir patlama potansiyeli vardı ama onu öyle güzel bir haftada kullandılar ki ligde hiç bir denge değişmedi derbi kaybına rağmen. Bu hafta artık Sivas hem 2 0 geriye düşmenin verdiği telaşla hem de geçen haftadan da devam eden bir gol kaçırma şenliği ile yenildi ligin güçlü ama düşmeye yakın takımı İBB'ye. Yine 6 pastan hatta yarım metrelerden inanılmaz goller kaçtı.Geçen hafta Kamanan'ın kaçırdığı gibi. Sivas buraya kadar getirdiği bu liderliği belki iki haftadır net kaçırdığı golleri atabilse devam ettirecekti. Ama 31. haftada pes ettiler. Umarım akılları başlarına gelir. Bu fırsatlar bu takımlara çok zor geliyor. Sivas'tan bir şampiyon çıkarabilme ihtimali çok zor yakalanan bir ihtimal. Svaşlarını evam ettirirler umarım çünkü daha oynanmamış çok önemli maçlar var.

Beşiktaş ise Sivas gibi zorlandığı maçta golü bulmasını bildi. Hem de 4 gol buldular. Onlar da Sivas'tan gelen 2 golün etkisi ile yine telaşa kapıldılar. Bu iki gol iki sahada da telaşa yol açtı diyebiliriz.Ama Beşiktaş daha usta ayaklara sahip olmasını iyi değerlendirdi ve rakibini geçti. Ankaraspor'un iddaasız olması hem iyiydi hem de kötüydü Beşiktaş adına. Rahatlardı ve iyi oynayablirlerdi ve de bir İBB gibi düşme korkusu yaşamaması maçı sallamamasına da neden olabilirdi. Nitekim Beşiktaş bu hafta liderliğe oturdu. Ama önünde bir Galatasaray maçı ve Ankaragücü deplasmanı var. Ligin küme düşmeye oynayan takımları ile ligin tepesi arasındaki maçlar çok enteresan oluyor. Sivas'ta da böyle oldu ve bu Sivas'a puan kaybettirdi. Beşiktaş acaba zor kazandığı bu liderliği verecek mi yoksa ipi göğüsleyecek mi ? Göreceğiz.Ama artık avantaj onlarda.

Ligin üstünde bu hafta Sivas hariç bütün takımlar kazanmasını bildi. Fenerbahçe 1-0'la geçti Denizli'yi. Güzel pas trafiği ve Alex'in dönüşü hariç pek sevindirici ve iç açıcı bir futbol oynamasa da galip geldi Fener.Guiza'nın 8 golle takımının en golcüsü olması da enteresan bir not bu maçla ilgili. Fener'de yine bütün sezonda olduuğu gibi ortasahadan ileriye çıkamama durumu yaşandı. İmza attırılmaya can atılan Selçuk yine çok durağandı çok garanticiydi. Bu tip orta sahaları seven ve neden yuhalandığını anlayamayanların aynı şekilde Josico ve Maldonado'dan nefret etmelerini anlayamıyorum açıkçası. Tabi ki futbolcu yuhalamak çok çirkin bir şey ama taraftar neyin ne olduğunu görüyor ve bundan son derece sıkıldı. Çünkü o taraftar ileriye çıkabilmek için kendini yırtan futbolcuları da gördü o sahada. Artık anmak istemiyorum o isimleri. Ben de sıkıldım.

Galatasaray da hem Uefa'yı bırakmama hem de belki ucundan bir şampiyonlar ligi bileti kazanma derdiyle galip gelmesini bildi. Arda'nın geri dönüşü ile yavaş yavaş eski kadrasouna kavuşuyor Galatasaray. Onlarda da hala bir yönetim zaafı var. Haftaiçi Arda ,Bülent Hoca ile seneye daha güçlü bir takım olacaklarını söyledi. Daha sonra başkan da bunu tekrarladı. Ama bütün hafta Schuster dedikodular ile geçti. Bakalım bu sorun nasıl çözülecek Galatasaray'da. Ama gerçek şu ki seneye kadro açısından en rahat onlar. Bir iki takviye ile yine şampiyonluğa oynarlar. Sadece sakatlık problemlerini aşmalılar.Takım oturunca goller ve galibiyetler de geliyor. Baros da bu maçla gol sayısını 20'ye yükseltti ve seneye de bu konuda bir problem yaşanmayacağının mesajını verdi bence.

Ve Trabzon ikinci teknik direktörsüz haftasında da 3 puanı aldı.Ligin ilk yarısındaki kadrosuna yakın bir kadro ile oynadı Trabzon ve galip geldi. Ligin ilk yarısında ben Trabzon'u izlemekten büyük keyif alıyordum. Sürekli kanatlara inmeye çalışan , pğas trafiği kuvvetli ayağa oynayan ve sabırla bunu uygulayan bir takımdı. Ama ne zaman ki Alanzinho takıma geldi ve değişik dizilişler denendi o zaman Trabzon'da işler kötüye gitti. Ama şu an o eski formunda gibi Trabzon. Her şeye rağmen şampiyonluğu hala istiyorlar.

Öyle enteresan bir lig ki bu puanlar inanılmaz derecede yakın birbirlerine. Şöyle bir bakıyorum Trabzon eğer o iç sahada 3 mağlubiyeti almasa belki şimdi lider olacak. Fenerbahçe belki derbilerden puan alamasa düşme hattına çok yakın olacak. Komik ama böyle. Derbi maçları gerçekten de Fener'in prestijini korudu diyebiliriz.

Şimdi kalan maçlara bakıyorum da Galatasaray bu ligde birinciyi belirleyecek gibi. Yapacağı Sivas ve Beşiktaş maçları ligin kaderini belirleyecek. Trabzon'da ise zorlu bir fikstür var. Muhteşem giden Bursa önüne çıkacaklar ve son hafta da Fenerbahçe ile oynuyorlar.Eğer Beşiktaş ilk iki maçında Ankaragücü ve Galatasaray'dan birine puan kaybederse Sivas bu iki hafta galip gelebilme potansiyeline sahip.Düşmüş Hacettepe ve rahatlamış Gençlerbirliği ile oynayabilirler çünkü. Son haftaya avantajlı girmek çok önemli. Hatta son haftaya 3 puan avantajla giremezse takımlar son hafta bile işler değişebilir. Çok zevkli haftalar kapıda. Hepimize iyi seyirler.

Puan Durumu (31 . HAFTA)

1 Beşiktaş 62

2 Sivasspor 60

3 Trabzonspor 59


Marquinhos

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder