26 Nisan 2009 Pazar

Es Es Aşağı ,Beşiktaş Yukarı

Geçen hafta Beşiktaş'ı seyrettiğimde özellikle maçın ilk yarısında çok etkilenmiştim.Rakibi boğan bir yapısı vardı.Orta sahadaki futbolcular bunun en önemli sebebiydi.Sivok ve Ernst sürekli ileriyi düşünerek oynadılar ve Bjk'nin ileride çoğalmasını ve pozisyon bulmasını sağladılar.Ama futbolun cilvesi bir kırmızı kart herşeyi bozdu ve galip gelememişti Beşiktaş.

Bu haftaki maçı izlerken ise şaşırdım açıkcası.İlk yarı karşılıklı pozisyonlar oldu ve heyecanlı geçti.Belki bir taraf atsa çok güzel bir maça dönüşecekti Es Es Beşiktaş maçı.İki taraf da golü uzun süre bulamadı.Beşiktaş bu maçta Sivok'u zorunluluktan defansta oynattı ve Cisse onun yerine oyundaydı.Cisse bence kafasında Beşiktaş'ı bitirmiş.Beşiktaş da onu bitirmiş ki zaten yerine haftaiçi Fink'i aldılar.Çok etkisizleştirdi bence Cisse'nin oyunu Beşiktaş'ı ve ataklarını.Bugün Tello ve Holosko'dan da çok verim alamadılar.Gerekli sayıda orta yapamadı bu iki kanada yakın oynayan oyuncu.

Eskişehir'e gelirsek ellerindeki kadro yetersiz.Açıkcası Batuhan'la bir ivmeleri vardı ama daha sonra yine Batuhan'ın disiplinsizliği ,takımı yine Maradona ile maçlarını izlediğimiz güne döndürmüş.Seyircileri yine harika.Hatta daha da harika.Bütün şehir yine doluşmuş stada.Kızı erkeği çoluğu çocuğu hep stattaydı yine.Özellikle yeni orkestraları daha da iyi bir hava vermiş şehre.Saki Seria A'dan orta sıralarda bir takım görüntüsü var tribünlerde.Ama bu görüntü saha içinde yok.Şehrin potansiyelini kullanamıyorlar.Bu yenilgi ile düşme potasına yaklaştılar.Umarım düşmezler , çünkü onlar bu ligin çok önemli bir rengi.

Maça dönersek ikinci yarı belki goller geldi ama sanki daha sıkıcı oldu maç.Denizli oyuna iki hamle yaptı ama yine de riskleri almadan yaptı bunu ve oyuna da çok olumlu yansıdı desek yalan söylemiş oluruz.Ama hani şampiyonluk yolunda kötü oynasan bile kazanacaksın ya Beşiktaş da o şampiyonluk hasreti ve Sivas'ın peşini bırakmama hırsı ile Tello'nun ara pasında defansın bir anlık duraklamasıyla golü buldu.

Denizli belki de maçı kazandıran hamleyi Yusuf'u alarak yaptı.Bu adama ne demeli?Hani Sergen için kendine biraz baksa çok başka olurdu derler ya Yusuf da bu kategoride bence.Türkiye'de bu kadar seri çalım atabilen bir oyuncu daha yoktur sanırım şu an.O kadar güzel bir gol hazırladı ki aynı oyuncuya iki kez çalım attı.Resmen oyuncuyu geçti ve koşmak istemedi onun tekrar gelmesini bekledi ve bir kez daha attı çalımını. Sıfıra yine başka bir çalımla indi ve Holosko'ya al da at kendini de kurtar dedi.O da attı tabi ki.Bence bu hamle maçın hamlesiydi ve bizlere de şık bir gol izlettirdi.

Sivas'tan sonra Beşiktaş da kazandı ve şampiyonluğu sonuna kadar kovalayacağının mesajını verdi.Es Es ise düşmeye biraz daha yakınlaştı ama hala bu iş onların ellerinde.16ıncı haftadaki Beşiktaş Galatasaray derbisi ve de son haftadaki Galatasaray Sivas maçı şampiyonu belirleyecek gibi.Eğer Galatasaray o haftalara kadar kayıpsız gelirse o son haftalar inanılmaz heyecanlı geçecek.Bize de bu zevkli maçları izlemek düşecek.Tabi ilk olarak bir Ankaraspor engeli var Galatasaray'ın önünde.Sivas da Beşiktaş da devam dedi.Bakalam Galatasaray ne diyecek?

Marquinhos

2 yorum:

  1. denizli ilk kırkbes dakkaları harcıyor, ama artık bu lüksü kalmadı. Bu tutumundan bir an evvel vazgeçse iyi olur.
    Tello ileri gidiyor, orada kalıyor, geri gelmek gii bir düsüncesi olmuyor. Takım bir kisi eksik oynuyor eğer telonun kanadından hücuma kalkılmadıysa.
    yusuf iyi oyuncu ama çok istikrarsız. maç içinde bile istiktar kaybı yasadığı oluyor. orneğin ilk on es dakika çok iyiyken, sson kırkbes dakika inanılmaz hantal olabiliyor. bir de bakmıssınız ki son on bes dakika tekrar canlanmıs. bu kadar istikrarsız bir oyuncuya bel bağlamak yanlıs.

    YanıtlaSil
  2. Evet ilk yarılarda garip 11ler çıkarıyor ve işler kötü gitse de ne olacak düzeltirim diyor.Sanırım bundan da ayrı bir zevk alıyor :)

    YanıtlaSil