22 Ağustos 2009 Cumartesi

Gençlerbirliği - Beşiktaş


Rabbim düşmanıma böyle maç izletmesin diye bir giriş yapmak çok sert olacak belki, ama maalesef doğru bu. Beşiktaş sahaya 7 defansif oyuncu , birde yarım defansif yerim ofansif Tello ile çıkınca orta sahada bir kabızlık oldu. Uğur ,Fink ve Ernst üçlüsü yan yana olunca , gerçekten Beşiktaş atak geliştiremedi. Tamam kadroda çeşitliliği sağlayacak bazı isimler sakat olabilir, ama bunun neticesi, oyunu ne olduğu belirsiz bir taktiğe bağlamak mı? Beşiktaş 4 2 2 2 mi 4 3 3 mü 4 3 1 2 mi yoksa gene rakamlarla ifade edilmesi zor bir anlayışla mı oynadı, bilene büyük ödül var. Lig Tv'ye sesleniyorum, Beşiktaş'ın sistemini doğru analiz eden izleyicilerine bir aylık ücretsiz uzatma yapsın. Korkmasınlar sadece Mustafa Denizli'nin aboneliği uzar. Hatta daha ileri gideyim, Tello'ya sorsan gitsen, "Tello'cum senin mevkiin neresi diye o bile ha deyince söyleyemez". Böyle bir defansif kadroya, bir de Gençlerbirliği'nin özellikle ilk 50 55 dakikada ki etkili müdafası eklenince eridi Beşiktaş. Nihat ve Holosko defansın arasında kayboldu. Ortasahada ise Tello ve Uğur ataklara katılamadı. Tello gene ortalarla destek oldu, ama Uğur'un kapasitesi bu kadar. Arapası atmak istiyor, atamıyor, orta yapmak istiyor yapamıyor, defansın arasına koşu hiç yapmıyor. Fink ilk yarıda biraz etkiliydi, ikinci yarı o da durdu. Ernst ise Cisse'yi özlüyor gibi sahada. Erhan ve İbo ise oyunda kaldıkları sürelerde "Önlerinde kanat oyuncusu olmayan 2 tane bekin yapabileceği her şeyi yaptılar". Sivok ve Ferrari zaman zaman zorlandılar. Kahe, Burhan ve Harbuzi zaman zaman da Mustafa da hızlı ataklarla çıkmaya çalıştı. Ama özellikle Mustafa tam bir Nobre. Şimdi şunu merak ediyorum, Mustafa Hoca 3 değişiklik yaptı, 2 tanesi bek çıkardı, bek aldı oyuna. Hocam sahada işler hiç iyi gitmezken neden böyle nafile bir değişiklik yaptın çok merak ediyorum. Ataydın İsmail'i ileriye, gerisinde İbo , alaydın Nihat'ı oyundan. Bari ortalarla karambol kovalardın. Son bir ayın en havalı kelimesi "AÇILIM". Geçen maçtan sonra Mustafa Hoca'dan Batuhan açılımı geldi, umarım bu maçtan sonrada klasik 4 4 2 açılımı gelir. Tekrar detaya girip, kendimi tekrarlamak istemiyorum. Biraz da Gençlerbirliği'ni konuşalım. Her ne kadar Beşiktaş'ın hucüm hattı etkisiz ötesi oynadıysa da , bunda Gençlerbirliği'nin müdafasının ve müdafaya katkıda bulunan Tozo ve Cem'in katkısı fazla. Ayrıca Burhan geçen sene kaldığı yerden devam ediyor. Hayret bu Burhan'ın niye almadı kimse? Düşünüyorum da Bursa'da , Eskişehir'de , hatta Trabzon'da güzel iş yapardı. Bir de Aykut diye bir sol bek bulmuşlar. Maçtan sonra şöyle bir baktım 3 maçta da oynamış. Hem sol bek , hem de stoper özellikli. Ayrıca her ne kadar Hacettepe ve Gençlerbirliği arasında sınırsız oyuncu değişiminden rahatsız olsam da, Orhan'ı izlemek güzeldi.





Son olarak bir de Nihat vardı sahada , göreniniz oldu mu? Geçen hafta "Hangisi Doğru" diye bir yazı yazıp Elano'nun oynatılmamasının doğru, Nihat'ın hazır olmadan ısrarla oynatılmasının yanlış olabileceğini söylemiştim. Sanırım ve korkarım haklı çıkma yolunda ilerliyoruz. Acil bir gol lazım Nihat'a. Yoksa geçen sezonki Emre Belezoğlu'ndan farklı olmaz Nihat da. Eh 2 buçuk gol pozisyonu olan maçın yorumu bu kadar olur , kusura bakmayın. Bu buçuklar da Mustafa Hoca'dan geçti dilimize. Sevgiler Saygılar.

Maradona

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder