Çok sürprizli bir pazar günü yaşadık Türk futbolu adına. 15.00'daki maçta Sivas Antep deplasmanındaydı. Zorlu geçmesi bekleniyordu ve öyle de oldu. Sivas'tan tüm Sivas halkı belki de tüm Anadolu galibiyet bekliyordu belki ama Antep dersini iyi çalışmış. Sivas ilk golü yine buldu ama bu sefer koruyamadı bu skoru. Sürekli aynı şeyi denemek belki de onlara bu yenilgiyi tattırdı. Aynı değişiklikler yapıldı yine. Kamanan ve Balili oyuna girdi. Yine Mehmet Yıldız'dan defansı dağıtması ve onlara gollük paslar atması beklendi. Zaman zaman bunu yaptı da. Son saniyelerde iki tane 6 pastan gol kaçırdı Sivas ama bu sefer olmadı. Antep Sivas'ı geride çok güzel yakaladı ve maçı kazanacak golleri buldu. Sivas bu her zamanki oyununu belki de ilk kez çok adamla ileride durarak yapmaya çalıştı.Şampiyonluk stresi ve acelesi vardı özellikle son dakikalarda onlarda. Belki daha sakin olsalar o toplar gole dönecekti ama dedim ya bu sefer olmadı.
Sivas iyi güzel mücadele ediyor golü de buluyor. Ama takımın bir B planı ya da C planı yok. Bu da onlara sıkıntı yaşatıyor. Sivas ikinci golü bulamadığı maçlarda hep düştü bu sıkıntıya. Bu maç da böyle oldu diyebiliriz. Bu sonuçla beraber Beşiktaş'ın akşamına adeta gün doğdu. Biz de akşamı iple çekmeye başladık.
BJK FENERBAHÇE
Akşam gelip çattığında ve saat 19 00 olduğunda Ntv Spor'dan kadroları öğrendik. Beşiktaş Bursaspor maçına yakın bir dizlişle sahaya çıkacaktı. Bu da benim o maçtaki yazımda bolcana övdüğüm bir diziliş. Ortadaki Sivok ve Ernst takımı ileriye rahatlıkla taşıyan bir ikiliydi. O maçta da Beşiktaş çok baskılı oynamıştı. Ama maç öncesi Hakan Ünsal Beşiktaş tek forvet oynadığında rakip çok kolay pas yapıyor dedi. Bu aklımın bir köşesinde kaldı.
Fenerbahçe'nin kadrosu açıklandığında inanılmaz şaşırmıştım. Rıdvan Dilmen de çok şaşırmıştı açıkçası. İlk kez( Her iki yarıdaki GS maçları hariç) İleride iki forvet ve arkalarında Deivid vardı ve de defansta ilk kez tek stoper vardı. Gökhan Gönül kağıt üstünde resmen stoper gözüküyordu. Her futbolla haşır neşir olan insan gibi ben de neden Deniz oynamıyor ya da neden Can oynamıyor gibi sorular sordum. Hani kağıt üstünde maç oynanmaz ama bu maç kağıt üstünde farklı bir Beşiktaş galibiyeti gösteriyordu bize.
Maç çok enteresan başladı. Fenerbahçe 3 5 2'ye yakın oynadı diyebiliriz. Maç öncesi Maradona ile konuşurken de bari bu kadroyla böyle oynasa demiştim. Öyle de oynadı. Böylece orta saha 6 7 kişiye çıkabiliyordu ve defans da 5 6 kişiyle yapılabiliyordu. Hani toplu defans ve toplu hücum deriz ya hep ; ilk kez bunu yaptı Fener.
Ben baskılı , önde basan , taraftarı arkasına alıp ilk golü önce bulacak bir Beşiktaş beklerken , pas trafiği çok yüksek ve çok rahat bir Fenerbahçe buldum karşımda. Daha önce Aragones'in , ligin alt sıralarındaki takımlarına karşı takımı böyle oynatmadığını söylüyordum. Ama Dede beni şaşırtıp bu kadroyu şampiyonluğa oynayan bir takıma karşı oynattı ve bu işe yaradı. Fener 60 dakika boyunca oyunun tek hakimi oldu diyebilirim.
Guiza yine aşırtma bir gol attı. Rüştü yine Fener'deki günlerindeki gibi topu kurtarmaya gideceğine ellerini kaldırıp hakeme doğru koştu ve bu golü yedi. Bu Guiza sanırım okuduğu futbol okulunda sadece aşırtmayı öğrenebilmiş ama onu da çok iyi öğrendiği için diğer derslerden kalmış ama geçmiş sayılmış. Bugün ekşi sözlükte biri ,Guiza'nın sadece Beşiktaş maç kasetlerini izlettirseniz onun en az 10 milyona geri gönderilebileceğini söylemiş. Haklı da. Çok enteresan bir performansı oluyor bu maçlarda. Ya da yanında çok iyi bir Semih varken bu böyle sadece. Semih gerçekten sahanın en iyilerindendi.
Beşiktaş'a dönersek ikinci yarıda bence gereksiz bir Cisse hamlesi ama çok gereki bir Yusuf hamlesi oldu Denizli'nin. Takım az da olsa toparladı ama bence ölü toprağını Holosko attı takımın üzerinden. En az Fener'in ikinci golü kadar çok güzel bir gol attı. Fener'in ikinci golündeki paslaşmalar ve hazırlanış da çok iyiydi. Bu dakikadan sonra Guiza'ya tek ara pası atabilecek Semih'in çıkması hariç iyi hamleler yaptı Aragones. Bastıran Beşiktaş karşısında pozisyonlar buldu ve Beşiktaş'ı az adamla yakaladı Fener ama bunları değerlendiremedi. Beşiktaş da Holosko'nun golünden sonra çok bastırdı bir gol herşeyi değiştirebilirdi ama bulamadılar.
Sivas'ın yenilgisinden sonra Beşiktaş altın tepside sunulan şampiyonluğu geri çevirdi desek yeridir. Bundan sonra Sivas akıllanır mı yoksa puan kayıplarına devam mı eder bilinmez ama Galatasaray maçına kadar iyi bir fikstürü var. Beşiktaş ise takibini sürdürecektir. Son hafta harika olacak en az bu hafta kadar. Ben iyi bir derbi izlediğimi düşünüyorum. Her Beşiktaş Fener maçı gibi çok çekişmeli ve heyecanlı bir maç oldu. Son zamanlarda çok fazla 2 -1'lik Fener galibiyeti var. Bu da enteresan bir not.
Not: Emre'nin bu kadar sinirli olmasını bir türlü anlayamıyorum. Artık düzgün bir uyarı almalı. Kendi takımı içinde de huzursuzluk yaratıyor.
Marquinhos
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder