15 Eylül 2009 Salı

Beşiktaş - ManU


Malum, bugün bence dünyanın en güzel futbol organizasyonunun grup kısmı başlıyor. Bizi en yakından ilgilendiren maç tabi ki Beşiktaş'ın maçı. Hala insanlar Beşiktaş'ın yenilmesini umuyor, bu yönde yorum yapıyor. Yahu her takımımızın felaket skorları var, teker teker yazmayalım burada ama hepsinden önemlisi Milli Takım'ın bir zamanlar aldığı 8'lik maçlar varken, biz hangi ara bu kadar ayrı düştük birbirimizden anlamıyorum. Kulüpçülük bu kadar yapılmamalı bence. Neyse biraz maça geçelim.


Şöyle bakıyorum, bazılarının beklentisi Beşiktaş'ın yenileceği, hatta Galatasaray, Beşiktaş ve Kayserispor üçlemesinden sonra Mustafa Denizli ile yolların ayrılacağı yönünde. İşin garibi Mustafa Denizli'nin gelişi ile televizyonlara çıkamayan yöneticilerin de beklentisi ve arzusu bu yönde. Düşünün takım yöneticiliğini ülkemizde ne kadar "Ucuz" insanlar yapıyor. (evet hatırlıyorum bir İlhan Cavcav yazısı yazmam gerekiyor bu hafta) . 6 yıllık Demirören felaketinde , Yıldırım Demirören'e rağmen bu takımı Şampiyon yaptı Mustafa Denizli. Geçen sene herkes Mustafa Denizli'yi alkışlarken, şimdi herkes yükneliyor.


Ben burada hemen kişisel görüşümü belirtmek istiyorum. Blogda da kendisini zaman zaman eleştirdik, ama birileri gibi hiç bir zaman haddimizi aşıp ona akıl vermeye çalışmadık. Hatta insanlığımızdan çıkıp kendisini hoca olmamakla da suçlamadık. Sadece saha içinde yaptığı bazı tercihleri anlayamadık. Ama zaten o Fenerbahçe'nin başındayken, kazandığı bir Galatasaray derbisinde de kimse neden Yusuf'ın sağ bek, Ali Güneş'in ise forvet olduğunu anlamamıştı. Ümit Milliler ile yapılan hazırlık maçında da Ekrem Dağ'ın forvet oynadığını görenler inceden bir sarsıldı. Frank Rijkaard esame listesini görünce şaşırdım derken, bunda Mustafa Denizli'yi tanımamasının payı çok büyüktü. Sonuç olarak ben Mustafa Hoca'nın çifte kupadan sonra bırakması taraftarıydım. Madem hoca bırakmadı, sezon sonuna kadar gitmeli bence.


9 puan fark diyor herkes, 3 maç demek bu, ve önümüzde daha 29 maç var ( ki Ankaraspor düşerse 28 olabilir). Ben burada bir Galatasaraylı olarak çok rahat söylüyorum ki, son iki maçımızdaki 6 puan güzel, ama aynı şekilde bu 6 puan 2 de olabilirdi, 1 de. Son iki maçtır biz iyi oynamıyoruz, sadece kazanıyoruz. Aynı şeyi bence Marquinhos'da Fenerbahçe için söylerdi , çünkü Fenerbahçe de son iki maç hiç iyi oynamıyor, ama iki takımın da ettiği mücadele ayrı bir nokta.


Ben bu maçı beklemek gerektiğini düşünüyorum. Skora bakıp, konuşmak açısından değil, saha içindeki Beşiktaş'ı görmek için. Çünkü akıllı adamlar biliyor ki, Mustafa Denizli kendisini ve takımı sezon başından beri bu maça hazırlıyor. Bakalım bu maçtaki Beşiktaş bize neler izletecek. Nihat için hocaya hep kızdım, hep eleştirdim, ama şu varki iyi bir Nihat Beşiktaş'ın saha içinde fark yaratabilcek en büyük kozlarından birisi olurdu. Ayrıca zaman zaman ben dahil bütün insanlık unutuyor ki, takımları ile bir hafta boyunca çalışan ve oyuncularının ne yapıp yapamayacağını gören de gene bu teknik adamlar. Elimizde bu güne kadar izlediğimiz 5 lig maçı ve bir süper kupa maçı var. Bu 6 resmi maç, aslında Şampiyonalar Ligi için Beşiktaş'ın ve Mustafa Denizli'nin hazırlık maçları. Bakalım bu maç bize oyun olarak neler gösterecek? ManU güçlü bir rakip, galibiyet çok zor bile olsa , ben en azından önümüzdeki haftalar için ışık verecek bir futbol görmeyi bekliyorum.


Yeni Açık tribünde ben de olacağım. İçimde ince bir tedirginlik var, dayanamayıp Rooney atınca bağırır mıyım diye. Çünkü kendisi benim en sevdiğim forvet. Çünkü futbol bir erkek oyunu, hırçın olmak da , ruhsuz olmaktan bin kat daha değerli benim gönlümde.
Maradona


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder