13 Eylül 2009 Pazar

Futbol'un Adaleti Yok ( Derbi Analizi)

Galatasaraylıyım ve alınan 3 puandan dolayı mutluyum. Ama açık konuşup doğruları söylemek lazım. İşler kağıt üzerinde iyi gidiyor, ama saha içinde sıkıntı var. Tabi işi abartmamak lazım bu sıkıntı dediklerimiz 3 4 haftaya çözülebilecek problemler. Şöyle bir maçın üzerinden geçelim kısaca sonra derinlere ineriz.

Arda gene kornerden asistini yaptı ve Galatasaray maça gol ile başladı. Golü hem Mustafa Sarp atıyor , hem de Rüştü yiyor. Golden sonra Galatasaray biraz geri yaslandı. Arda'nın yorgunluğu ve Ayhan'ın olmayışı en büyük derdimizdi. Topal ve Sarp mücadele ediyorlar, Kewell ise ilk yarıda kaytarıyordu. Defansda herkes elinden geleni yapıyordu fakat ve fakat Sabir çok başarılıydı. Bugünleri gördüm ya, artık hiç bir şeye şaşırmam. Bir de oyunda kaldığı süre içinde, ama özellikle ilk yarıda bir adam vardı sahada. Keita top ile öyle oynuyor ki, inanılmaz. İlk haftalarda bazı takım yazarları, yok Deivid, yok Kazım kadar olur falan derken, Keita Gürcan Bilgiç'e gol atmaya bu hafta da devam etti. Biz ilk yarıda bunları yaparken, Beşiktaş çok ilginç bir 11 ile sahaya çıktı. Frank Rijkaard da söyledi maçtan sonra, ilk 11'e şaşırdığını. Galatasaray'ın attığı ikinci gole kadar, Beşiktaş baya etkili oynadı. Serdar Özkan biraz daha becerikli son vuruşlar yapsa, maçın şekli değişirdi. Ayrıca açıkçası bizim Franco'nun pozisyonunu pek çözemedim, bakalım akşam ne diyecekler ama, eğer kırmızı görmesi gerekiyorsa her şey değişirdi. Hazır gelmişken hakeme bir cümle ile girelim. Bence dengeli ve skoru etkilemekten uzak bir yönetim sergiledi. Tansiyonu yükseltecek saçmalıklar yapmadı. Alkışlar buradan kendisine, ama biraz daha "el" konusunda baksın kurallara. Neyse efendim işte malum sonra, Rüştü bize bir gol daha hediye etti ve maç 2 sıfırdan sonra koptu. Beşikştaş bence bu skoru hak etmedi. Maçın 2, 3 tane kırılma noktası var. Ama Galatasaray'ı da tebrik ediyorum, 5'te 5 yapmak bir başarıdır, ama hala iyi forvetlere karşı oynamadık. Şimdi biraz iki takıma, maça ve hocalara daha yakından bakalım. Misafir takım Beşiktaş ile başlayalım.

Beşiktaş
Rüştü: Ben futbola hala romantik bakanlardanım ve bugün kalede Hakan'ın oynaması gerektiğini düşünüyorum. 4 maçta 1 gol yemiş bir kaleci varken rahat mı battı hocam sana? Tamam Rüştü tecrübe sahibi ama bir yerde bırakması lazım artık kaleyi. Anlıyorum ManU maçında kalede tecrübe olsun istiyorsun ama sen Bülent'e 17 yaşında forma vermiş Mustafa Denizli'sin. Neyse Çarşamba sabahı daha net konuşabiliriz.
İbrahim Kaş: Bu da başka bir sorun. Erhan bütün kampı takımla geçirdi, Rıdvan ise Ümit Milli takımlaydı, ama gene de İbrahim'den daha fazla antremana çıktığı kesin. Ama kurtarıcı olarak gelip formayı giyiyor. Açıkçası kuş da kondurmadı iki maçtır.
Sivok ve Ferrari: Maç 1 0 giderken ikisi de iyi oynadılar. Ferrari'nin kornerde Hakan'a yaptığı hareket yüzde yüz sarı kart. Ama maç 2 olunca onlar da dağıldılar ve 3. golü yediler.
İsmail: Önünde Yusuf oynayınca çok zorlandı Ketia karşısında. Ama gene de elinden gelen mücadeleyi yaptı.
Ekrem: Nerede geçen seneki Ekrem, nerede bu Ekrem. Bir de üzerine oynadığı mevkinin yabancısıydı. Mücadelesini yaptı ama oyuna katkısı 0'dı.
Ernst: Cisse'siz Ernst bu kadar olacak sanırım. İkinci yarıda Fink geldi yanına ama nafile. Gerçi geçen seneye göre daha ileride oynuyor. Takımdaki dağınıklık onu da etkiliyor.
Yusuf: Adamdan klas akıyor. İlk yarıda çok iyiydi. Zaman zaman etkili paslar yaptı. Ama ikinci yarıda gözler gene onu aradı.
Tabata: İyi oldu ilk maçta çıktı sahaya. Böyle adaletsizlik olmaz. Holosko yedek, Tello yedek Tabata sanki futbol mesihi.
Serdar Özkan: Eğer iki pozisyondan bir tanesi atsaydı maçın adamı olurdu. Ben bugün onu çok beğendim. Tribünlerdeki kredisi biraz az, ama bu sene değişik işler yapar.
Nihat: Hoca Nihat'ı adım adım bitiriyor. 2 hafta daha gol atamazsa, geçmiş olsun. Sezon'u 8 golle tamamlar. Ben de biliyorum sezon başı kampını askerde geçirdi, ama o zaman işte inatla formayı vermeyeceksin.
Holosko, Fink ve Bobo üçlüsünden biraz Bobo ve Fink kıpırdandı. Ama 2. golden sonra hiç yoktular sahada.
Tello: Yedek kulübesinde sinirden 2 kilo çekirdek yerken gözüktü :)
Mustafa Denizli
Hocam mutsuzsun yüzünden belli. Zaten Demirören gidip maddi anlamda takımın dengesini bozdu, ama sen de gidip takım içi forma adaletini bozdun. Taktik ,teknik olarak seni eleştirsem çarpılırım sanırım ama bu adaletsizlik takımdaki mutsuz sayısını arttırdı. Salı ManU maçını beklemek lazım.
Galatasaray
Franco: Valla inatla Rıdvan'ın aklında soru işareti vardı, heralde cevaplarını aldı bu hafta. Çok önemli kurtarışlar yaptı. Zaman zaman çıkışlarıda çok yerindeydi.
Sabri: Artık özür zamanı geliyor sanırım yavaş yavaş. Hala Keita ile biraz uyumsuzlar ama bugün 90 dakika üst düzey sağ beklere yakın bir performans sergiledi. Frank Rijkaard etkisi diyebiliriz buna.
Emre Aşık ve Servet :Hiç bir bireysel hata yapmadı. Gene klasik bir Emre Aşık performası sergiledi. Bakalım seneye de sahada olacak mı ? Servet de çok mücadele etti. Bir iki pozisyonda çalım yedi ama olur okadar. Yalnız bu ikiliye geriden oyun kurma görevi veriliyor, bu işte tehlikeli oluyor bazen. Keşke bir transfer de Servet'in yanına olsaydı.
Hakan: Atağa bile çıktı bu maçta Hakan :). Sol tarafta iyiydi, sakatlandı yerini Caner'e bıraktı. Hakan gene hatasızdı.
Topal ve Sarp: İkisi de çok iyi kesici, fakat top dağıtımı konusunda yetersizler. İşte burada Ayhansızlık giriyor devreye. Bir de bugün karşılarında nispeten savunulması gereken adamlar olunca ofansa hiç çıkamadılar. Gerçi Sarp'ın bir iki denemesi oldu , ama ofansif olarak zayıflardı.
Arda: Kaptan bugün korneri attı, bir iki çalım ve pas attı, ama genelde yattı. Olsun robot olmadığına göre onun da kötü oynama hakkı var. Yanlız şimdiden birileri Arda küçük maçların büyük adamı, ne Bosna'da ne de Beşiktaş maçında vardı gibi söylemlere başladılar. Umarım Pana maçıyla en güzel cevabı verir Arda.
Keita: Şimdi Galatasaray'ın ileri oyuncularını sayarken, bazıları Keita için müdafası eskik diyorlar. Çok merak ediyorum Galatasaray maçlarını izliyorlar mı? Bu kadar bekinin kademesine giren bir atak oyuncusu var mı acaba? Ayrıca git gide ortaları isabetli oluyor. Kewell'a attığı bir orta vardı ilk yarıda, gol olsa jenerik olurdu sanırım.
Kewell: İlk yarıda kaçak güreşti, ama iki net pozisyonu var. İkinci yarıda ise, takım ile birlikle oyundan düştü ama iki golde de katkısı büyük.
Baros: Milli takımdan moralli döndü, ve bu morali oyununa yansıdı. Yanlız Baros'un bir özelliği var. Kimi forvet ekmeğini taştan çıkarır, Baros biraz daha hazırcı gibi. Yani mücadele ediyor ama gene de aldığı pasların iyileşmesiyle birlikte daha öldürücü bir adam oluyor. Kendisinin 2. golündeki stop ,vuruş ve soğukkanlılığı mükemmeldi.
Caner, Barış ve Elano: Barış güzel gezindi sahada. Hala yedekliğe alışamadı. Caner ise kendisini çok hazır tutmuş. 10 dakika oynadı, kumaşı kaliteli. Yanlız ben gene bir Uğur hamlesi bekledim Hakan'ın yerine ne yalan söyleyeyim. Elano ise etkisizdi, ama 3. goldeki pası için kendisini alkışlamak lazım.
Frank Rijkaard
Hala hiç bir maçta taktiğini değiştirmedi. Bugün basın toplantısında da söyledi, beklemediği bir 11 vardı karşısında. O yüzden takım ilk yarıda biraz bocaladı. Ama en azından bütün aksaklıkların bizden daha çok farkında ve bütün konuşmaları mantık dolu. Biz bu güne kadar ne çılgın demeçler gördük. Başka bir hoca 5te 5 ile havalara girip sallayabilirdi. Bakalım en zorlu maçımıza Perşembe çıkacağız ve Frank Rijkaard bize neler izlettirecek? Maçın sonunda gene söylemek lazım, Futbolun adaleti olmuyor bazen. Serdar Özkan golü atsa bugün başka şeyler konuşurduk. Gene de kazanmak güzel, hele derbide. Sevgiler Saygılar.
Maradona

1 yorum:

  1. benim korkum man utd nin burada işin ayarını kaçırıp 4 üstü farklarla evine dönmesidir.
    İşe şöyle bakmak lazım man utd açısından en önemli parçasını ronaldoyu göndermiş bir takımın ilk avrupa maçı.Bu maçta diğer yeni transferler kendilerini taraftara kabul ettirmek içn vites büyültüp biraz sıkı bir maç çıkarırsalar maç sonrası tribünler karışır.Hatta şimdiden denizlinin suyu ısındı haberleri ortada dönüyor.Bu maç Mustafa hoca için gidiş bahanesi olabilir.bu tarz maçlarda bjk şanslı olabiliyor.maç günü göreceğiz bakalım.
    Derbiyi özetlerden seyreden birsi için ancak şöyle bir yorum yapabilirim.Rüştü hala 20 yaşında olan kalecilerin yaptığı hataları yapıyor.yazık artık galiba bırakma zamanı gelmiş.genel olarak fark yanıltıcı olabilir bjkninde pozisyonları varmış ama futbol bu güzel olanda bu.

    YanıtlaSil